Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş Meclis Genel Kurulu’nda konuştu.

Çete yöneticisi Sedat Peker’in itiraflarına ilişkin konuşan Beştaş,  “Üç haftadır Türkiye yurttaşı olan, daha önce AKP’yle çok yakın ilişkileri bulunan, neredeyse bütün yöneticileriyle, bakanlarıyla boy boy fotoğrafları olan Sedat Peker’den söz ediyorum. Tabii ki kendisi bizim muhatabımız değil, bizim ilgilendiğimiz bölüm çıkan sonuçlardır. Bu sonuçlar niye bu kadar önemseniyor? Bu videolar niye bu kadar tartışılıyor? Aslında herhangi biri olsaydı, herhangi suç işleyen mafya, kaçakçı vesaire olsaydı; devletle, yönetimle ilgili bir meseleyi anlatmasaydı belki bu kadar ciddiye alınmazdı diyeceksiniz ama daha da önemlisi, iktidar adına miting yapan, iktidar adına oy isteyen, iktidar adına akademisyenleri tehdit eden, iktidar adına il il dolaşan ve çok yakın pozlar veren biri olunca tabi ki vatandaş izliyor ve rekor kırıyor” dedi.

‘HERŞEY ORTADA’

Peker’in açıklamalarına kimsenin düne kadar ses çıkarmadığını dile getiren Beştaş, “Sükût ikrardan gelir. Bu ikrardır, biz bunu böyle okuyoruz çünkü verilecek bir cevap yok aslında, bunu kabul ediyorum. Neye cevap versinler? Her şey belgeli, ortada; videolarla, canlı yayınlarla bunlar ortaya çıkıyor. Peki, dünden beridir söylenenler ne? 2002’den beri tekrarlanan nakarat: ‘Vatan, millet, Sakarya’ halk diliyle. Bugün bile öyle, grup toplantısında da dünkünde de 2 tane televizyon programında da sevgili halkımız, sizin sorduğunuz hiçbir soruya yanıt verilmedi. Ben bu nedenle bu konuşmamda aslında ağırlıklı olarak halkın kafasındaki soruları soracağım, bu yüzden söz aldım” ifadelerini kullandı.

‘İFŞA DÖNEMİ’

Kirli ilişkilerin tek tek döküldüğüne dikkati çeken Beştaş, “Beka beka’ deyip terör edebiyatı yapıyorsunuz, ‘Oh oh!’ naraları çekiyorsunuz bu kürsülerden ama bugün nerelere çöktüğünüz, nerelerden nerelere gemileri yürüttüğünüz, sırtınızı hangi mafyatik ilişkilere dayadığınız ortalığa saçıldı, her tarafa saçıldı. Halkı, muhalefeti, toplumu sindirmek için kullandığınız, kendinizi kullandırttığınız -en kötüsü- iş birliği yaptıklarınız yani suç ortaklarınız bugün size diş gösteriyor. Türkiye halklarına karşı işlenen suçlar, yolsuzluk ve uyuşturucu ticareti, yargısız infaz ve faili belli cinayetler birer birer bir kez daha ifşa oluyor, aslında bu bir ifşa dönemi. Her yeni açıklamayla bu suçlar derinleşiyor, suçlar derinleştikçe sizin çöküşünüz ve çürümeniz de derinleşiyor ve hızlanıyor” diye belirtti.

İNSAN İÇİNE ÇIKACAK YÜZ BULAMIYORSUNUZ’

Susurluk’taki enkazın hala orta yerde durduğuna vurgu yapan Beştaş, “Susurluk’ta ortaya dökülen işkenceler, faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplar, uyuşturucu, kara paralar, çeteler, Kürt halkına karşı işlenen insanlık suçları bugün AKP-MHP iktidarıyla yeniden üretilerek artık toplumun kaldıramayacağı kadar ağırlaşıyor. Susurluk’taki enkazı kaldırmak için geldiğini iddia edenler, şimdi o enkazın tam da üzerinde oturuyor. O günkü politikalar aynı olduğu gibi failler de suçlular da aynı, hatta iktidar da aynı, sadece ismi değişmiş aslında. Biz, yıllardır HDP olarak bu kirli ilişki ağlarını, bu yolsuzluk çarkını, mafya ve çete düzenini, bu toplum düşmanlığını her yerde -sevgili halkımız- sizin adınıza anlattık. Hakikati ortaya çıkaralım dedik kabul etmediler. Şimdi, biz, bugün geldiğimiz noktada hesap sormaya devam ederken sizler insan içine çıkacak yüz bulamıyorsunuz, bulamayacaksınız” şeklinde konuştu.

‘BU TOPLUM DİRENGENDİR’

Beştaş devamında şunları söyledi: “Bir gözünüz Dubai’de bir kulağınız Venezuela’da. Aklınız, fikriniz meşruluğunu yitirmiş iktidarınızda, cebinizde ve banka hesaplarınızda ama biz halkımızı, halklarımızı ve toplumsal mücadelemizi, siyasi irademizi, emeğimizi, doğamızı yani bizden çalmaya çalıştığınız hiçbir değerimizi mafyalaşan iktidara ve iktidarlaşan mafyalara teslim etmeyeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, toplum, çoktur bu toplum, teke boyun eğmeyecek, eğmez. Bu toplum direngendir, biadı kabul etmez. Bu toplumun iradesi, doğası, tarihi, belleği ve mücadelesi saraylara, derinlere, çetelere sığmaz. Elbette bu halk, yaptığınız bunca kirli işi, işlediğiniz suçların hesabını ilk sandıkta size soracaktır. Biz de sandığa kadar hesap sormaya devam edeceğiz.

BEŞTAŞ HALKIN MERAK ETTİĞİ SORULARI SORDU

Halk adına sorularının olduğunu belirten Beşrtaş şunları sordu: “Mafya liderinden ayda 10 bin dolar maaş alan siyasetçi olduğu iddiası doğru mudur? Meclis sıralarında oturan, cinayetle suçlanan bir milletvekili var; Mehmet Ağar’ın oğlu. Şimdi, kamuoyunun vicdanını rahatlatmak için en azından bir girişiminiz olmayacak mı? Hakkında cinayet iddiası olan başka milletvekili var mı? Hakkında soruşturma olan başka milletvekili var mı? Biz olmadığını biliyoruz ama yine soruyoruz. Yelda Kaharman isminin yanında, Nadira Kadirova ismi size neyi hatırlatıyor? Binali Yıldırım’a yakınlığıyla bilinen Venezuela Dostluk Grubu Başkanı AKP Milletvekili Serkan Bayram, Erkam Yıldırım’ın Venezuela’ya Filistin Camisi yapımı için gittiğini söyledi, amenna; Binali Yıldırım ise oğlunun maske ve test kiti dağıtmak için gittiğini söyledi. Hangi açıklama doğru, hangisine inanalım?

MEHMET AĞAR NEDEN HALA İFADEYE ÇAĞRILMADI?

Bir yıl önce Panama’da son durağı Mersin olan 616 paket kokain yakalanmıştır. Mersin’deki alıcı firmanın sahibi kimdir? Bunu biliyor musunuz ya da ortaya çıkarmayı düşünüyor musunuz?  Kolombiya Savunma Bakanı açıklama yaptı ya  bu sizin için hiçbir değer ifade etmiyor mu? Bu bir suç ihbarı değil mi?  Uluslararası kara para aklama ve uyuşturucu trafiğinden ötürü ABD’de araması olan Halil Falyalı son beş yılda Türkiye’ye kaç defa giriş yapmıştır, kimlerle görüşmüştür? Korkut Eken ve Mehmet Ağar neden hâlâ ifadeye çağrılmadı?  İş insanı Ahmet Hamoğlu 90’lı yıllarda ölüm listesinden çıkmak için Korkut Eken’e 20 bin dolar verdiğini doğruladı, kendisi açıkladı, bu konuda soruşturma başlatılacak mıdır? Ölüm listesinden çıkabilen veya çıkamayan kaç kişi vardır, kimlerdir? Bahsedilen ölüm listesi kimler tarafından hazırlandı?  Soylu Habertürk'e gittiğinde 30 kişi kapıda bekliyordu, bunu da sormuş olalım. Onlara ceza kestiniz mi? Sokağa çıkma yasağı vardı.”

‘KAHARMAN VE KADİROVA’NIN KATİLİ KİM?’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bizim dönemimizde faili meçhul yok” sözlerini hatırlatan Beştaş, “Tahir Elçi’nin katili kim? Bunu cevaplayın. Taybet İnan’ın katili kim? Şerali Dereli’nin katili kim? Kemal Kurkut’un katili kim? Niye? Rabia Naz’ın, Yeldana Kaharman’ın, Nadira Kadirova’nın katilleri kim? Ve bu yüzlerce uzatılabilecek bir soru. Yine gizli tanıkların, daha sonra yalan söylediğini beyan ettiği gizli tanıkların beyanlarıyla binlerce siyasetçiyi tutukluyorsunuz; şu anda bunları ciddiye alıyorsunuz. Söyledikleri önemli oranda belgeli olan bir suç örgütü liderinin açıklamaları neden sizin nazarınızda ciddiye alınamaz? Size dokunduğu için mi? Gerçek olduğu için mi yargıya talimat vermiyorsunuz?” sorularını sordu.

‘GEMİYİ TERK EDİN’

Beştaş konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Size bir Estonya sendromu anlatacağım. Estonya’nın başkenti Talin’den Stockholm’e giden bir Estonya feribotu var, bu batıyor. 137 yolcu kurtuluyor, 852 yolcu da ölüyor ve mürettebat da ölüyor tabii ki. Sonra, bu gemi kıyıya yakın bir mesafede, su alması ve batması arasında bir saatlik bir zaman var, aslında isteseler kurtulurlar. Kurtulanlar gemi su almaya başlayınca kıyıya gidip kaçanlardır, öyle diyeyim. Ölenlerin tamamı ise -kaptan var ya orada- ‘Panik yapmayın, dünyanın en güçlü gemisindeyiz’ sözlerine inanarak gemide kalanlardır. Bir saat sonra alabora oluyor gemi. Ölenler kaptana, kurtulacağına son dakikaya kadar inanarak, inanmak istedikleri için öldüler. Şimdi bunu iktidara getirirsek; bakın, gemi su alıyor, alabora olacak. Kurtulmak istiyorsanız gelin bu gemiyi terk edin. Bu 852 kişiden biri olmayın diyorum, bu hikâyeden ders alın diyorum.

BAĞIMLI VE TARAFLI BİR YARGI VAR

Aslında yargı devreye girmeliydi bu sorular karşısında ama yargı devreye girmiyor, giremiyor çünkü bağımlı ve taraflı bir yargı var. Ama Meclis sessiz kalmamalı. Bizler burada halkı temsil ediyoruz. ‘Halk adına soruyorum’  dedim ya, halk bizden bu soruların cevabını istiyor ve bunu vermek bizim elimizde. Araştırma Komisyonu önerimizi reddettiniz, araştırılmasını kabul etmediniz çünkü kendinize güvenmiyorsunuz, bunu biliyoruz ama hepiniz aynı oranda suçlu değilsiniz bunu biliyoruz. Suçlu olmadığınız için gelin, bu gemiden atlayın. Kıyıya yakın olduğunuzu varsayıyoruz ve AKP’yi tarif eden bir Kürtçe atasözü var.”

KÜRTÇE YİNE X OLARAK TUTANAĞA GEÇTİ

Beştaş’ın Kürtçe söylediği şu atasözü meclis tutanağına “x” olarak geçti: “Kurtla beraber öldürüyorlar, çobanla beraber yiyorlar, sahibiyle beraber de ağlıyorlar.”