Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Enflasyon sebep faiz sonuç” sözlerini hatırlatan Beştaş, “Bu çok büyük maliyetlere sebep olmaya devam ediyor. Bir yılda Türk Lirası yüzde 40 değer kaybetti. Hazinenin borcunun yüzde 58’i döviz cinsinden oluşuyor. Hazinenin borcu doların artmasıyla bir ayda 430 milyar TL’nin üzerinde artış sağladı. Dövizin artmasıyla önümüzdeki aylarda enflasyonun en az yüzde 15 artacağı da kesinleşmiş oldu. Asgari ücret 340 dolardan 240 dolar seviyelerine düştü. Evet emekçiler dolarla maaş almıyor doğru, ancak her ürünün fiyatı dövize bağlı ve bu nedenle sonucu doların kuru belirliyor. HDP olarak asgari ücret konusunda tavrımızı daha önce açıklamıştık. Asgari ücret vergiden muaf net 5 bin TL olsun dedik. 2022 bütçe görüşmelerinde buna dair verdiğimiz önergelerin hepsi reddedildi. Bu rakamın bir kuruş altında bile emekçilerle pazarlık yapılamayacağını belirtiyoruz. AKP de sermayenin sırtını sıvazlamayı bıraksın” diye belirtti.

BİNALİ YILDIRIM’IN SÖZLERİ

AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, "Bugün Amerika’da sıfırdan yüzde 7’ye çıkmış enflasyon. Bu ne demektir, 7 kat artış. Bizde 10'lardan 20’ye çıkmış, 2 kat artış. İyi mi, değil" sözlerini hatırlatan Beştaş, AKP’nin ekonomi yazarlarına Yıldırım’ın da eklendiğini söyledi.  Beştaş, “İktidar partisi her hafta ’kim bizi batırır’ kotası belirlemiş bu hafta da Binali Yıldırım oldu. Binali Yıldırım'a bir işlem verelim sıfırın 7 katı 7 değil sıfırdır. Bunu bilmeyecek kadar akli melekeleri ile oynuyor vatandaşın. Bu açıklamalarla kimler hangi akıllar ekonomiyi batırıyor bunu da daha iyi görüyoruz” dedi.

‘HALK ONLARI ÇARPACAK’

Meclis’te 2022 yılı bütçe görüşmelerinin devam ettiğini hatırlatan Beştaş, “İçişler Bakanlığı bütçesi görüşülüyor.  Bu bütçe aslında yangından mal kaçırırcasına görülen bir bütçe. Kesinlikle 2022 bütçesi Anayasal temelden yoksundur. Batan bir ülkenin çöken bir ekonomide savaşa ranta bu kadar bütçe ayrılması hiçbir şekilde izaha uygun değildir” diye belirtti. İktidarın hesaplamalarını toplama üzerinden yaptığını ifade eden Beştaş, “Ama halk çarpma üzerinden yapıyor. Onlar 50+1 gibi toplama yapmaya devam ederken halk onları çarpacak. Sarayın israfı arttı yurt dışına para kaçırma hepsi birden arttı. Ekonomik suçlar artmaya devam ediyor. Bu çarpım tablosu uygulayan halk size 7 kat mı arttı nasıl artı çok iyi gösterecek.

‘FAŞİZMİ KURUMSALLAŞTIRMANIN ADIMLARI’

Partilerine yönelik açılan kapatma davasına dair de konuşan Beştaş, “Ön savunmamızı verdik. HDP’ye saldırı dalgası bitmiyor. Partimize açılan kapatma davasıyla faşizmi kurumsallaştırmanın adımları da örülüyor. Partimize yaklaşım Türkiye’nin geleceğine yaklaşımdır. Şimdi esas hakkındaki savunmayı hazırlama sürecimiz devam ediyor. Hakikaten kamuoyundan gizleniyor ama bu dava Anayasal temelden yoksundur, torba bir davadır. İddianamenin yüzde 85 ‘i hakkında siyasi yasak istenilen kişiler hakkında açılan ceza adaları ve soruşturmalardan ibaret. HDP’ye yönelik silah olarak kullanılan bir yargı bar.  Hukukun ruhuna Fatiha okunuş torbaya dönüştürülürmüş” ifadelerini kullandı.

‘AÇIKÇA SUÇ İŞLEME ÇAĞRISIDIR’

MHP Burhaniye İlçe Başkanı Murat Kurt’un, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de katılacağız 25 Kasım paneline dair “vatanını, milletini ve bayrağını sevenleri salonun önüne bekliyoruz” sözlerine karşı ise Beştaş şunları söyledi: “Bu açıkça suç işleme çağrısıdır. Yarın bu panel yapılacak ve o panelde yapılacak en ufak olaydan siz sorumlusunuz. Birinin kılına zarar gelirse bunun sebebi AKP ve MHP’dir. Kapatma davası da böyle bir iradenin sonucunda oluşmuştur.  451 kişi hakkında siyasi yasak isteniyor. Hepsi örgüt üyeliğinden açılmış soruşturma dosyalarıyla. Böyle bir dosyada kapatma davası açılmış. Bu ülkede milyonlarca kişi hakkında örgüt üyeliği iddiasıyla açılan soruşturmalar var. Bağımlı ve taraflı yargı gerçekliği var. Uluslararası hukuk, Venedik kararları, AİHM kararları ışığında daha önce Türkiye’nin mahkum olduğu birçok dava gerçeği de karşımızda bulunuyor. Bunun karşısında Türkiye yargısı itirafçı beyanlarıyla direniyor. Gizli tanık yaratıyorlar. Kobanê kumpas davasında da böyle bir tablo var. Vahim ve trajik bir durum. Herri Batasuna davasını hala okumamışlar hala bilmiyorlar. Bizimle ilgisi olmayan tam tersine kendilerini vuran bir karar var” ifadelerini kullandı.  

AYM’YE ÇAĞRI

Beştaş devamında şunları söyledi:  “AYM bir iki günlük kurum değil günlük çıkarların döneceği bir yer asla değil. Bu kurumun bağlı olması gereken tek kurum Anayasal düzendir. Baskılara direnmesi gereken ve özerkliğini koruması gerekiyor. Bu durumda AYM’nin hukuksuz vereceği kapatma ve diğer kararlar kendisinin de bitişini ilan etmesi olacaktır. İktidarın küçük ortağının liderinin bu konuda yapmış olduğu çağrılar Anayasal düzene kastetmektir, tanımamaktır. Bu nedenle AYM’den özel bir talebimiz yok tek yapması gereken Anayasa’ya uymasıdır.

İKİ ÖNEMLİ DÜZENLEME

Bu hafta Meclis gündeminde komisyona gelen enerjiye ilişkin  torba kanun teklifi var. Artık çorbaya dönüşmüş bir kanun teklifleri var. 21 değişik kanunda değişiklikler öngörüyor. Örneğin herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik ya da yaşlılık aylığı alanlardan münhasıra bütçeden yardım alan kuruluşlarda görev alanların bu aylıkları kesilecek. Bu genel kural ama istisna getirmişler bu maddeden emeklilik almaktayken şu vakıflardan; Maarif Vakfı, Yunus Emre, Türk Kızılay Derneği, Yeşilay Cemiyeti’nde görev alanların aylıkları kesilmeyecek. Daha önceki borçları da SGK’dan silinecek. Yani bu derneklere üyeyseniz siz iki maaşı birden alabilirsiniz diyorlar. Hangi yakınları hangi bağla bu kurumlarda çalışıyorlar bunu çıkıp açıklasınlar. Diğer önemli bir düzenleme bazı limanların süresi ihalesiz uzatılıyor. Katarlı şirket Antalya limanını işletiyor daha 7 yıl var ama 19 yıl daha bu süreyi uzatıyorlar. Hala iktidardayken giderayak bu süreli uzatıyor hesapları var. Neden bu limanların süresi uzatılıyor. Açıkçası burada uyuşturucu trafiğinin etkisinin olmadığını hiç kimse söyleyemez. Mersin limanının süresi uzatılıyor. Kokain trafiğinde Mersin limanının rolünü biliyoruz. Yine İzmir- Venezuela arası uyuşturucu trafiği kamuoyuna yansıdı. İzmir limanın da süresi uzatılıyor. İşte Türkiye neden gri listeye giriyor. İşte suç işleme merkezliği bu şekilde işliyor. Bu yeni kanunu yakından takip edip muhalefetimizi devam edeceğiz.

Yeni kanunda TRT katkı payının çıkarılması da teklif ediliyor. Bugüne kadar alınan katkı paylarını vatandaşa geri ödeyin. 11 yıllık fatura toplamı 20 milyar 812 milyon 635 bin TL. Bunu da geri ödeyin. Bu arada TRT, AKP’nin özel televizyonu. Onların propagandası dışında bir şey yapmıyor. Bu nedenle

HELALLEŞME

Hafızası en kırılgan ve yaralı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bir yanda inkara dair bir tarih ve bununla var olan bir realite var bir taraftan da bu inkara direnen ve elinde hafıza olan halklar bahçesi var. Ülkemizde hala unutulmamak, unutturmamak için direnen milyonlarca yurttaş var çok ça yaşanmışlık var ve bırakın helalleşmeyi özgürce konuşamıyor bile. Adının konulması bekliyor daha dün Diyarbakır sokaklarında bir gence annesi gözü önünde işkence yapıldı. Helalleşmek olan bitenin tarihselliğini hakikatini ertelemeye unutmaya bir çağrı olarak algılanabilir. Bu ayrımı çok iyi ortaya koymak lazım. Bu nedenle biz diyoruz ki ilk adım yüzleşmektir yüzleşme olmadan nasıl helalleşme olacak. Toplumsal yaralar yüzleşmeyi ve adaleti getiriyor yüzleşme olmadan helalleşme mümkün değil. Sorunlar çok büyük tarihsel acıların çok olduğunu bilmemiz lazım. Türkiye’nin geçmişiyle her anlamda bu günüyle de yüzleşmesi kaçınılmazdır. Yüzleşme olmadan ortak bir geleceği inşa edemeyiz. Türkiye bugüne kadar yüzleşmeyi sağlamadığı hakikati ortaya çıkarmadığı için sorunlar gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. HDP bu ülkenin kolektif belleğidir aynı zamanda. Yaraların iyileşmesi unutmaktan ve hızlı bir helalleşmeyle geçmez. Yüzleşmek iyileştirir bu nedenle temiz bir sayfa açabilmek için yüzleşme olmazsa olmazdır.”