Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Beştaş, Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan’ın tutuksuz yargılandığı davaya dair konuştu. Beştaş, “Batman'ın Beşiri ilçesinde yaşayan İpek Er, Uzman Çavuş Musa Orhan'ın tecavüzüne maruz kaldı, 7 Temmuzda bunu Başsavcılığa bildirdi, şikâyetçi oldu ve maalesef 16 Temmuz 2020'de de bir mektup bırakarak intihar etti; otuz dört gün hastanede yaşam mücadelesi verdi ama kurtarılamadı, hayatını kaybetti. Bugün 3'üncü duruşması vardı. Musa Orhan hâlâ tutuksuz ve nitelikli cinsel saldırı suçundan açılmış bir dava var. Bu dosyanın nasıl manipüle edildiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Uzman Çavuşun nasıl koruma altına alındığını da biliyoruz” dedi.

‘ÜNİFORMALI FAİLLER KORUNUYOR’

Beştaş, devamla şunları söyledi: “Üniformalı faillerin nasıl korunduğuna bir kez daha İpek Er davasında tanıklık ediyoruz. İşte, İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırmak demek, bu katillerin korunması anlamına geliyor. Bizler ve İpek Er'in avukatları erkek adalet değil gerçek adaletin sağlanmasına kadar kesinlikle bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz ve bir an önce, değil Uzman Çavuş Musa Orhan'ın, kim olursa olsun, nitelikli cinsel saldırı suçundan korunmasından vazgeçilmesi ve tutuklanması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

‘YARGI KÜRT HALKINA VE HDP’YE YÖNELİK ÇALIŞIYOR’

DBP eski Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP 26’ncı dönem Milletvekili Nadir Yıldırım’ın İçişleri Bakanlığı tarafından kırmızı listeye alınıp, haklarında 10’ar milyon TL ödül konulmasına ilişkin de konuşan Beştaş, yargının Kürt halkına, HDP’ye ve muhaliflere yönelik çalıştığını belirterek, “Van milletvekilimiz Nadir Yıldırım ve Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek hakkında ne hikmetse dün başlarına 10 milyon TL ödül konulmuş. Neymiş? Kobani kumpas davasında bir kumpasla şüpheli yapılıyorlar önceki dönem milletvekili, bir partinin eş genel başkanı ve İçişleri Bakanlığı, birilerine koruma verip uluslararası alanda seyahate gönderirken birilerinin de siyaset yaptıkları için başlarına ödül koyuyor. Bu ne yaman çelişki gerçekten. Yani bunu asla kabul edemeyiz. Bu Parlamentoda milletvekilliği yapmış, bu ülkede siyaset yapmış ve sadece haksız ve hukuksuz saldırılar, suçlamalar sebebiyle sürgünde olan siyasetçilerin başına ödül konulması AKP'nin artık daha fazla ne yapacağını da açıkçası ortaya koyuyor. Bu ne çaresizlik, bu ne acizliktir. Yani buradaki davaların nasıl bir yargıyla yürütüldüğünü biliyoruz. Kumpasların nasıl olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı. (Ankara/MA)