Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den son günlerin hararetli tartışma konusu “sığınmacılara” ilişkin dikkat çekici açıklamalar geldi. “Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır” diyen Bahçeli, “Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır. Önüne geçilmelidir” ifadesini kullandı.

“Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılış ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkar kalkmaz güvenli ve gönüllü şekilde uğurlamak asıl önceliğimiz, önerimiz ve hedefimizdir” diyen MHP lideri, “Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmesine gerek yoktur. Suriye’de ateş söner sönmez herkes evine barkına Türkiye’nin güvencesi altında kavuşmalıdır” diye konuştu.

‘500 YIL SONRAKİ NÜFUS YAPISININ NASIL OLACAĞINI HESABA KATMAK ZORUNDAYIZ’

Bahçeli şöyle devam etti: “Anadolu coğrafyasının en az yüz yıl, hatta 500 yıl sonraki nüfus yapısının nasıl olacağını, bu kapsamda doğabilecek muhtemel risk ve tehditlerin nesnel boyutunu bütün yönleriyle hesaba katmak, muhasebesini yapmak zorundayız. Gecikemeyiz, geride kalamayız, atalete düşemeyiz, ağırdan alamayız. Biz sadece bu döneme değil, geleceğin Türk varlığına, Türk coğrafyasının her karışına köşesine karşı da maddi ve manevi sorumluluklar taşıyoruz. Bizden sonraki nesillere kuşku duyacakları, kendi ülkelerinde garip olacakları, çok bilinmeyenli denklemlerle kilitlenmiş bir vatan coğrafyası asla ve kat’a bırakamayız.”

‘PROVOKATÖRLER DEVREDE’

“Son günlerde ülkemizde geçici koruma statüsü ile bulunan Suriyeli sığınmacıları bahane ederek toplumsal infialin ateşini tutuşturma arayışında olan görevli provokatörlerin devrede olduğu görülmektedir. En küçük anlaşmazlığın toplumun geneline körüklenerek yayılması hedeflenmektedir. Oyun sinsidir. Bu karmaşık ve riskli sürecin iç cephesi olduğu kadar dış tertibinin de olduğu görülmektedir. Cepheleşmelerin açtığı öfke ve nefret çukurları, feci sonuçlara kapı aralayacak. Kötü niyet sahipleri bir kıvılcımın nereye yayılacağını ya bilerek ya bilmeden siyasi ve toplumsal eylem halinde.”

‘DÜZENSİZ GÖÇ ADI KONMAMIŞ İSTİLA’

“Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır. Önüne geçilmelidir. Suriyeli sığınmacıları sabahtan akşama ülkelerine göndermek hem doğru hem mümkün değildir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılış ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkar kalkmaz güvenli ve gönüllü şekilde uğurlamak da asıl önceliğimiz, önerimiz ve hedefimizdir. Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır. Türk milletin nüfus dokusunun, huzur ve güvenliğinin sağlam esaslara dayandırılması vazgeçilmezimizdir. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmesine gerek yoktur. Suriye’de ateş söner sönmez herkes evine barkına Türkiye’nin güvencesi altında kavuşmalıdır.”

ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ ‘İNSAN HAKLARI’ RAPORUNA TEPKİ

Devlet Bahçeli, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 12 Nisan 2022 tarihinde hazırlanan 2021 yılı İnsan Hakları Raporu’ndaki Türkiye’ye yönelik eleştirilere de tepki gösterdi. Bahçeli, “Buruşuk ve sararmış bir kağıt parçasından ibaret bu raporda Türkiye’ye tam 93 sayfa ayrılmıştır. Zannederseniz ABD sütten çıkmış ak kaşık, insan hakları sevdalısıdır” dedi.

Raporda 15 Temmuz için “sözde darbe girişimi” denilmesini de eleştiren Bahçeli, “Bu bakış, küstah, kifayetsiz ve köhne bir bakıştır” dedi. Bahçeli, rapora ilişkin son olarak, “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayımladığı 2021 yılı İnsan Hakları Raporu bizim nezdimizde yok hükmündedir, yırtılıp atılacak kağıt parçasıdır” ifadesini kullandı.

‘KOLTUK VE LİSTE SAVAŞLARI ZİLLET PARTİLERİNİ REHİN ALDI’

Millet İttifakı ve 6’lı masa eleştirilerinde de bulunan MHP lideri, “İttifak içinde ittifak kazısı yapan, günaşırı Cumhurbaşkanı adayının kimliği üzerinden tezvirat perdesi açan çürük çarık partilerin yeni seçim yasasıyla birlikte kimyaları da bozulmuştur” dedi.

Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: “HDP’nin bir eşbaşkanı tarafından yapılan itiraf yedi partinin birlikte hareketini, emel ve hedef birlikteliğini netleştirmiştir. PKK zillet ittifakının demiridir. FETÖ zillet ittifakının çimentosudur. İç ve dış işgal cephesi zillet ittifakının kemer taşıdır. 6+1 formatında kurulan, 24 Nisan’da yeni bir toplantıya sahne olacak şaibeli masa çatlamıştır, çıkar kavgaları, koltuk ve liste savaşları şimdiden zillet partilerini rehin almıştır. Kılıçdaroğlu da, farklı senaryoları içeren 8 seçenekli bir ittifak çalışması yaptırdığını açıklamış. Değil 8 seçenek, 18’de olsa, 28’de olsa, bunlar toplanıp fal da açsalar, altın günleri de yapsalar, medyumlara müracaat edip hal çaresi de arasalar nafiledir, çuvallamaları, duvara toslayıp dağılmaları kaçınılmaz bir siyaset gerçeği olacaktır.”

‘İSTER İNAN KIRAÇ’I, İSTER DEMİRTAŞ’I, İSTERSE KAVALA’YI ADAY GÖSTERİN…’

“Zillet ittifakına sesleniyorum, kimin çıkarırsanız çıkarın, ister İnan Kıraç’ı, ister terörist Demirtaş’ı, isterse de Osman Kavala’yı aday olarak gösterin, mahut ve mutlak son değişmeyecek, Türkiye’nin yükseliş ümitlerini, tarihi yürüyüşünü kesemeyeceksiniz. Milli Mücadele 29 Ekim 1923’de nasıl taçlanmışsa, 2023’de de bir kez daha taç takıp tahta çıkacak, Anzavur beslemeleri, Kuvayı İnzibatiye yedekleri, Damat Ferit havariler, Şark Meselesi holiganları, müstevli hayranları, manda ve himaye heveslileri, Allah’ın inayeti, Türk milletinin iradesiyle kesif bir yenilgiyle tanışacaklar ve siyasi tarihin bodrum katına atılacaklardır.”