Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye’nin başlattığı sınır ötesi operasyonlar üzerinde duran Bahçeli, "NATO şemsiyesi altında birlikte oyalandığımız bu ülkelerin asıl gayesi Türkiye'nin boyun eğmesidir. Kim, kiminle yürüyor açıkça görüyoruz. Dostumuzun da düşmanımızın da her an değişeceğinin nihayetinde devletler arasında bu çerçevede kalıcılık olmayacağının bilincindeyiz” dedi.

Bahçeli, şunları söyledi: “Yurt içi ve yurt dışında yuvalanan terör örgütüne darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Irak'ın kuzeyindeki Metina, Avaşin ve Basyan'daki terör hedefleri havadan ve karadan ateş altına alınmıştır. Kandil'de belirlenen nokta hedeflere savaş uçaklarımız hava akını düzenlemiştir. Hava hücum harekatı ile bölgeye giden komandolarımız teröristleri, barınak ve sığınakları tek tek imha etmiştir. Hainler korkuya kapılmış, kaçacak delik aramışlardır. Ancak korkunun ve kaçmanın ecele faydası yoktur. Ara, bul, yok et parolası ile hainlerin kanlı defteri Allah'ın izni ile dürülecektir. Bu hainlerin kanı kuruyana kadar bu mücadeleden dönüş yoktur. Kahraman silahlı kuvvetlerimiz ile övünüyorum.”

KIBRIS KONFERANSI

27-29 Nisan tarihlerinde BM gözetiminde Cenevre’de yapılacak Kıbrıs konferansının “milli” bir konu olduğunu belirten Bahçeli, “Egemen iki devletli çözümden başka bir yol kalmamıştır. KKTC’nin bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Cenevre sürecini baltalamak için devreye girmesi, ayıplı bir üslupla mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı hayasızca eleştirmesi bize göre uyuyan komünist hücrelerin harekete geçtiğinin işaretidir. Nereye ve kimlerin bataklığına aktığı az çok belli olan bu ahmağın sayın Tatar’a yönelik ‘Cenevre’de Türkiye’nin papağanı olacak’ açıklaması tam manasıyla EOKA'cı bir ağızın hezeyanıdır. Sayın Tatar’a Türkiye’nin papağını diyenler önce kendilerine bakmalı, papaz tuzaklarına nasıl düştüklerine kafa yormalıdır. Kıbrıs’ı ayak oyunlarıyla Rumların üzerine geçirmek için elinden geleni ardına koymayan Akıncı ve zihniyetine yakışan tek sıfat Rum palikaryalığıdır” dedi.

ABD'NİN ERMENİ SOYKIRIMI KARARI

Bahçeli, ABD’nin Ermeni Soykırımı’nı tanıma kararıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, “ABD'nin yeni başkanı seçim kampanya döneminde Ermeni lobilerinin gözüne girmek için sözde soykırımı tanıyacağını duyurmuştu. Sonunda lobilerin oyuncağı, diasporanın tutsağı olduğunu 24 Nisan günü tarih kinayeti işleyerek, yalana sımsıkı sarılarak ispat etmiştir. Reagen'dan sonra açık seçik soykırımdan bahseden ilk başkan bu şahıs olmuştur. Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli yazılı açıklaması tarihe kara bir leke gibi düşmüş, Türkiye-ABD arasındaki diyalog köprülerini dinamitlemiştir. Bizim sorunumuz ABD halkı ile değil, Beyaz Saray’a çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir. Biden hakikatten baymış, bayat bir tat vermeye başlamıştır. Türk milletine sözde soykırım gölgesi düşürmek, mazisi toplu cinayetlerle ve neden olduğu insanı felaketlerle dolu olan bir ülkenin harcı değildi, hakkı değildir. Biden'ın sözde soykırım beyanı Türk milleti nezdinde hükümsüzdür. Yazılı açıklaması yalnızca kağıt parçasından ibarettir” şeklinde konuştu.

‘ABD İLİŞKİLERİ TARİHİ KAVŞAKTADIR’

Bahçeli, bu konudaki sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır Türkiye üzerinde baskı ve dayatma aracına dönüştürülen 24 Nisan tarihi, bizim için 23 Nisan'ın bir gün sonrasıdır. Sıradan bir gündür. Ne biliyorlarsa açıklasınlar, ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz, tarihimizle ters düşmeyeceğiz. 27 Mayıs 1915 tarihine karar altına alınıp, 1 Haziran 1915'te uygulamaya konulan sevk ve iskan kanunu ile her zaman durur duyacağız. Dönemin milli kahramanlarını, bu millete şehadetleriyle hizmet eden asil kahramanlara şükran ve minnet duygumuzu her fırsatta göstereceğiz. Tarihi siyasi istismar konusu hale getirmek yaşanmışlıklara saygısızlıktır. 1915 olayları konusunda milletimizin yüzü ak, alnı açıktır. Telaşa kapılmamızı gerektirecek bir hatamız, bir gafletimiz veya suç dosyamız çok şükür yoktur. Tarihi vesikalar ortadadır. Arşivleri karşılıklı açarak ortak tarih komisyonu kurulsun dediğimizde kimlerin bu teklife yanaşmadığı bilinmektedir. 1915 sevk ve iskan kanunun esas nedeni milli güvenliği temin çabasıdır. Bulaşıcı hastalıklarından ihmallerden kötü muamelelerden ve diğer sebeplerden kaynaklı ölümler yaşanmıştır ama hiçbir şart altında soykırım olmamıştır. Ortada soykırımın en küçük delili yoktur. Bize göre ABD ile ilişkiler tarihi bir kavşaktadır. S-400'ü aktif hale getirmek, F35 projesi için ödediğimiz paraları tahsil etmek bundan sonraki ilk işimiz olmalıdır. Devletimizin ve hükümetimizin alacağı her karara desteğimiz peşinen söylüyorum sonucu ne olursa olsun tamdır."

HDP’Yİ HEDEF GÖSTERDİ

Ermeni Soykırımı’na ilişkin yaptığı açıklama üzerinden HDP’yi de hedef alan Bahçeli, “‘Hepimiz Ermeni'yiz diyenlere açık açık sesleniyorum sizin ne olduğunuz değil, bizim sizi nasıl gördüğümüz önemlidir. Size bakınca boşluk ve hiçlik görüyoruz ama siz bize bakınca ya Talat Paşayı ya Enver Paşayı ya da Mustafa Kemal Paşa’yı gördüğünüzden adımız kadar eminiz. Çünkü biz Türk milletiyiz ve tarihimizle ayrılmaz bir bütünüz. Meclis’te grubu bulunan bu milletin ekmeğini yiyip, devletin hazinesinden geçinip, saltanat süren HDP isimli örgütün PKK'nın uzantısı olmasının yanında ASALA'ya da uyduluk yaptığını cümle alem görmüştür. HDP Merkez Yürütme Kurulu 24 Nisan'daki sözde Ermeni soykırımının bu topraklarda yaşandığını, adaletin de bu topraklarda sağlanması gerektiğini şerefsizce iddia etmiştir. Bu hainler korosu Türkiye'nin Ermeni soykırımı utancıyla yüzleşmesini istemiştir. Kürt kökenli kardeşlerim artık gözünü açsın, kararını versin. HDP'nin kökü de kimliği de Ermeni'dir. Anadolu'nun Hristiyanlıklardan arındırıldığını söyleyecek kadar Türk ve İslam düşmanı olan bu soysuzlarla aynı havayı teneffüs etmek bile günahtır. Hala demokrasi diyerek HDP'ye destek olacak var mıdır?” diye konuştu.

KOBANÊ DAVASI

Bahçeli, hHDP’ye yönelik sözlerini konuşmasının devamında Kobanê Davası üzerinde sürdürdü. Bahçeli, “6-8 Ekim olaylarıyla ilgili Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın 108 sanığı için gün yüzünü haram edecek karar çok kısa süre içinde alınmalı ve HDP'nin kapısına hukukun mührü vurulmalıdır. Bu parti görünümlü kanlı şebeke kapatılmalıdır. Bunlardan hiç kimse siyasette bulunmamalıdır. Milletimize soykırımcı diyen bu canilere Erivan'ın kapıları açıktır. Paşinyan da istifa etmiştir, buyursunlar çok iyi bildikleri dağ yollarından Ermenistan'a terörist kamuflajlarını giyerek iltica etsinler. Bu devlete katliamcı diyenleri asla affetmeyiz” ifadelerini kullandı. 

CHP VE KILIÇDAROĞLU’NA 

CHP’yi de hedef alan Bahçeli, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Biden seçildikten kısa bir süre sonra alelacele tebrik mesajı paylaşmıştı. Aynı aceleyi Biden'ın sözde soykırım açıklamasına karşı göstermedi, henüz çıtını bile çıkarmadı. Dahası HDP’ye tek bir laf etmedi, edemedi. Aynı şey İP'in başkanı için de geçerlidir. O da Biden'a şablon sözlerle suya sabuna dokunmayan ifadelerle tepki gösterdi. Döndü dolaştı aynı Öztrak gibi hükûmetin dış politikasını eleştirmeyi tercih etti. Kılıçdaroğlu'na soruyorum; seni korkutan sindiren nedir? Seni soykırım suçlamasına karşı sessizliğe gömen hangi açıklarındır? Hiç mi utanmıyor, Allah'tan korkmuyorsun? Bu CHP'yi ne hallere düşürdün! Kendini nasıl pazarladın, kimlerden hangi sözler aldın. Batsın sizin ittifakınız” şeklinde konuştu.(Ankara/MA)