Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Ülke politikasının en şiddetli tartışmaları, keskin ideolojik kutuplaşmalar ve rejim kavgaları kadınlar üzerinden yürüdü. Çağdaşlık tartışmaları kadının konumu üzerinden yapıldı. Laiklik kadının kıyafeti üzerinden tartışıldı. Dindarlık kadının başörtüsüyle anıldı. 28 Şubat döneminde başörtüsü bahanesiyle kadınlar eğitim ve çalışma hayatından uzaklaştırıldı. Siyasi kavgalarda koçbaşı olarak kullanıldılar, bu kavgaların ezileni oldular" dedi.

Babacan, Ankara Bilkent Otel'de partisinin Kadın Politikaları Başkanlığı tarafından düzenlenen “DEVA Kadında Zirvesi”nde konuştu. Partili kadının, partide destek güç olarak konumlandırıldığını belirten Babacan, "Ekonomik darboğazdan ve politik sıkışmışlıktan ancak kadınların aklı, fikri ve emeğiyle kurtulabiliriz" dedi.

Babacan, şunları söyledi: 

SİYASİ KAVGALARDA KOÇBAŞI

Ülke politikasının en şiddetli tartışmaları, keskin ideolojik kutuplaşmalar ve rejim kavgaları kadınlar üzerinden yürüdü. Çağdaşlık tartışmaları kadının konumu üzerinden yapıldı. Laiklik kadının kıyafeti üzerinden tartışıldı. Dindarlık kadının başörtüsüyle anıldı. 28 Şubat döneminde başörtüsü bahanesiyle kadınlar eğitim ve çalışma hayatından uzaklaştırıldı. Siyasi kavgalarda koçbaşı olarak kullanıldılar, bu kavgaların ezileni oldular."

KADINLAR 2. SINIF PARTİLİ MUAMELESİ GÖRMEKTEN KURTULAMIYOR

Siyasetin, kadınların nezaket diline ihtiyacı var. Müzakereci ve uzlaşmacı yaklaşımına ihtiyacı var. Kadınların ötekileştirilenlerle empati kurma yeteneğine ihtiyacı var. Kadına biçilen siyasi misyon, aile içi rollerin siyasetteki uzantısı oldu. Bugün de partili kadın, partinin ‘destek gücü’ olarak konumlandırılıyor. Kermes yapmak, bağış toplamak, yoksullara yardım etmek, kurslar açmak gibi faaliyetlerle ‘destek gücü’ olarak görülüyor. Kadınlar üzerlerine düşen görevi fedakarca yerine getiriyorlar. Mucizeler yaratıyorlar, ama ikinci sınıf partili muamelesi görmekten kurtulamıyorlar. Kadın kimliği sadece aileyle özdeşleştirilmeye çalışılıyor.

ÜLKEMİZİN TÜM DEMOKRAT KADINLARINI DAVET EDİYORUM

Biz kadınları ana kademelerin ‘yardımcı güçleri’ ya da seçimden seçime sahaya sürülecek ‘yedek kuvvetler’ olarak görmüyoruz. Yeni bir siyasi kültür için kadınlarla her kademede yan yana çalışıyoruz. Bu yüzden ‘kadınlar kolu’ kurmadık. Bütün parti organlarında yüksek cinsiyet kotaları koyduk. Pariteyi sağlamayı hedefliyoruz. Ülkemizin tüm demokrat kadınlarını özgürlük, eşitlik, adalet ve zengin bir Türkiye için DEVA Partisi’ne davet ediyorum. Ekonomik dar boğazdan ve politik sıkışmışlıktan ancak kadınların aklı, fikri ve emeğiyle kurtulabiliriz."