Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Hakkari'de partisinin 1'inci Olağan Kongresi'ne katıldı. Babacan, AKP'nin Kürt sorununa ilişkin yaklaşımı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere atanan kayyımlara tepki gösterdi.
“Sayın Erdoğan’ın memlekete hangi alanda istikrar kazandırdığına bakmak lazım” diyen Babacan, “Hukuk; Erdoğan Anayasayı istikrarlı bir şekilde ihlal ediyor. Getir götür talimatlarla alınan kararlar hukuksuzluğu istikrarlı şekilde büyütüyor. Refah seviyesi; Fakirleşmede istikrar var. İstihdam; İşsizlik istikrarlı bir şekilde artıyor. Türkiye’de işsizlik hiçbir zaman bu kadar yoğun olmamıştı. Enflasyon, hayat pahalılığı istikrarlı bir şekilde artıyor. Bu tablonun altında tek kişinin imzası. Sayın Erdoğan bu sizin eseriniz. Gurur duyuyor musunuz?” diye konuştu.
KAYYIM TEPKİSİ
Kayyım atamalarına değinen Babacan, “Seçilmiş belediye başkanlarının indirilip, yerlerine atanmış kişilerin oturtulduğu bir ülke artık burası. Buna ‘demokrasi’ denilir mi? O zaman niye halkın oyuna başvuruyorsunuz? Halk niye sandığa gidiyor? Böyle bir ülkede güven ve istikrar olur mu? Seçmen yetkiyi seçilmişlere verecek. Halkın iradesi ayaklar altında. İktidar seçimle kazanamadığı her belediyeyi hukuksuzca ele geçiriyor, kayyumlara teslim ediyor. İktidarın kayyum politikası seçimle kazanamadığı belediyeleri başka yollarla ele geçirme politikasına dönüşmüş” diye konuştu.
'ÖZÜR DİLE' ÇAĞRISI
Babacan, iktidara "özür dile" çağrısı yaparak, “Hükümete bir tavsiyede bulunmak istiyorum; Duvarlara, pankartlara, panolara büyük harflerle ‘özür diliyoruz’ yazın. Mesela seçme ve seçilme hakkını gasp ettiğiniz halkımızdan özür dileyin. Kürtçe’yi yeniden ‘bilinmeyen bir dil’ yaptığınız için, bu milleti yarı yolda bırakıp, Kürt meselesini yeniden dirilttiğiniz için özür dileyin. KHK’larla işlerine son verdiğiniz ve yargı kararına rağmen işine iade etmediğiniz vatandaşlarımızdan özür dileyin" ifadelerini kullandı.
KAPATMA DAVASI
HDP'ye açılan kapatma davasına da değinen Babacan, şöyle devam etti: "Halkın güvenini kaybettikçe ne yaptılar? 6 milyon oy almış, Meclisimizde en çok milletvekili bulunan ikinci sıradaki muhalefet partisini kapatmayı gündeme getirdiler. Gerginlik artsın, huzur kalmasın diye yapmayacakları şey yok. Çünkü başarı üretemiyorlar. Defalarca kendileri ‘Parti kapatmak olmaz’ dedi. Hatta şimdiki küçük ortağa laf yetiştiriyordu. Zamanında da kapatılmaya çalışılan bir parti vardı. Sayın Erdoğan, onun kapatılmasını istediği için Sayın Bahçeli’yi kastederek ‘Ülkenin huzursuzluğunda bunların yeri vardır’ dedi. Şimdi küçük ortağın gemisine bindiler, rotayı da Perinçek’in eline verdiler."
