Necmettin Erbakan, ölümünün 10'uncu yılında Saadet Partisi'nin düzenlediği etkinlikle Ankara'da anıldı.

Anma etkinliğine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Nuri Okutan, BBP Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Eren, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve çok sayıda siyasetçi katıldı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ı anma programında konuştu. Tek tipçiliğin dayatıldığı bir dönemde farklı fikirleri buluşturduğu için Saadet Partisi’ne teşekkür eden Babacan şu ifadeleri kullandı:

BASKICI ANLAYIŞ TEZAHÜR EDİYOR

“Günümüzün en yakıcı sorunlarından birisi ifade özgürlüğü. Ülkemiz pek çok kez ‘üste çıkanın alttakini ezdiği’ bir zihniyetle karşı karşıya kaldı. Yönetenler değişti ancak baskıcı anlayış maalesef sık sık yeniden tezahür ediyor. Yönetime gelenler, kendinden olmayanların haklarını çiğnemeye başlıyor.

GÜNAH FİKİRDE DEĞİLDİR

“Tarihimizin tozlu raflarında, eski ceza kanunumuzda meşhur 141, 142 ve 163. maddeler var. ‘Komünizm propagandası’ ve ‘din propagandasının’ cezası çok ağırdı. 1974 yılında Erbakan’ın MSP’si ile Ecevit’in CHP’sinin kurduğu koalisyonun amaçlarından birisi düşünce suçundan hüküm giyenlerin affedilmesini sağlamaktı. Erbakan o günlerde şöyle demişti: ‘Memlekete iç barış hürriyet havası ile gelecektir. Günah fikirde değildir’. Bu sözlerde zamanının çok ötesine uzanan bir bilgelik görüyoruz. Günah fikirde değildir.

MEMLEKETİN TADI TUZU KAÇIYOR

“Nöbet değişimleri yaşandı ama günahın fikirlere yüklendiği günler geride kalmadı. Nöbeti devralanlar ellerindeki damgayı değiştirdiler ama kendilerinden öncekiler gibi fikirle kavga etmeye başladılar. Gücü ele geçirenler, kendi fikirlerini dayatıp tek tip insan görmeyi arzu ettiler. Farklı görüş dile getirenler kendilerini karakolda buldu. Bu yönetim zihniyeti ülkemizi renksizleştiriyor, siyasetin de memleketin de tadı tuzu kaçıyor. Zalimin karşısında mazlumdan yana duranlar, devlet gücü ellerine geçtiğinde zulmeden olmamalıdır.

"GARSON DEVLET" ŞİARINI YAŞATMAYA İHTİYAÇ VAR"

“Rahmetli Erbakan’ın siyasi nezaketine, diğer partilerle diyalog zemininden kopmayışına, saygı sınırlarını ihlal etmeyen siyasi mücadele üslubuna her zamankinden fazla ihtiyaç var. Hamasete, popülizme kaçmadan, haktan, hakkaniyetten durmaya ihtiyaç var. Sorunların çözümünü sadece ‘meşru demokratik siyaset’ zemininde aramaya ihtiyaç var. Güçler ayrımını ve hukukun üstünlüğünü yaşatmaya ihtiyaç var. Hem şiddete hem de hak ihlallerine karşı net bir duruşa ihtiyaç var. ‘Garson devlet’ şiarını yaşatmaya, uluslararası ilişkilerde çok taraflılığa önem veren bir stratejiye ihtiyaç var. ‘Ağır sanayi hamlesi’ gibi teknolojiye ve üretime önem veren bir ekonomi perspektifine ihtiyaç var.

DEMOKRASİ VE ATILIM DİYORUZ

“Biz demokrasi ve atılım diyoruz. Demokrasi anlayışımız katılımcı ve çoğulcudur. Güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanayız. Atılım anlayışımız güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümedir. Verimlilik esaslı, teknolojiyi ve dijital dönüşümü önceleyen, adil rekabete dayalı, sosyal programlarla desteklenen bir ekonomi modeli savunuyoruz.”