Erken seçim tartışmalarını değerlendiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "İktidar bloku çatlamazsa erken seçim olmaz" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, FOX TV’de yayımlanan Çalar Saat programında İlker Karagöz’ün sorularını yanıtladı. Babacan'ın gündeminde erken seçim tartışmaları, 15 Temmuz darbe girişimi ve Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektörlük görevinden alınan Melih Bulu'nun yanı sıra TRT'deki atamalar yer aldı.

ERKEN SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

"Siyasi çevrelerle görüştüğümüzde erken seçim çok gündemde olan bir konu ama Sayın Erdoğan’ın böyle bir ortamda seçime gidip de iktidarını kendi eliyle kaybedecek bir adım atacağını düşünmüyorum" diyen Babacan'ın değerlendirmesi şöyle oldu:

"Erken seçim nasıl olur? Şu anki ortaklık çatlarsa. O da tabloyu görüyor. Desteğin hızla eridiğini görüyor. Böyle bir ortamda seçime gitmek istediğini zannetmem. ‘Acaba biraz daha toparlar mıyım, içeride veya dışarıda yeni büyük gündemler oluşturarak desteği çoğaltabilir miyim’ diye çabaya girecektir ama yapamayacak. Şu anki iktidar bir ortaklık, unutmayalım. Artık çatlaklar var ve taşıması zor bir yük haline geldi."

'LİYAKAT' VURGUSU

15 Temmuz darbe girişimi sonrası 3 aylık ilan edilen OHAL'in iki sene sürdüğüne dikkat çeken Babacan, konuya ilişkin şunları kaydetti:

“Türkiye’nin 15 Temmuz’dan çıkarması gereken dersler var; liyakatin devlet kadrolarına esas olması, hak edenin hak ettiği yere gelmesi. Sadece bağlantıları ve referansı olduğu için değil, gerçekten hak edenin devlete işe girmesi. Alınması gereken ders liyakat, demokrasi ve adalet olması gerekirken maalesef ‘hukuksuzluğun hakkından başka bir hukuksuzlukla gelebiliriz’ zihniyeti yanlış bir iş. Üç aylık ilan edilen OHAL iki senede bitti. Gazetecilerin rahat konuşamadığı, sivil toplumun baskı altında tutulduğu bir dönemde yetki tek bir elde toplandı. O gün bugündür güçler ayrımından, yargı bağımsızlığından söz etmek mümkün değil. Denge ve kontrol mekanizmaları sıfırlanmış durumda.”

'YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ'

Melih Bulu'nun, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atandıktan 6 ay sonra yine Erdoğan'ın imzasıyla görevden alınmasına ilişkin de konuşan Babacan, "İlk defa Boğaziçi’nin profiline uymayan bir isim ısrarla ve inatla atandı. Bir partinin genel başkanı, genel başkan şapkasıyla partisinin gençlik kolları başkanını atarken dönüp de bir üniversiteye tek imzayla rektör atıyorsa bu sistem bozuk bir sistemdir. Üniversite yönetiminde bu kadar merkezî bir tahakküme karşıyız. YÖK’ü kaldıracağız. Üniversitelerimize akademik özgürlük ve idari özerklik vereceğiz" diye konuştu.

TRT ATAMALARI

Babacan, TRT'deki tepki çeken atamalara ilişkin ise şunları söyledi:

“İktidar partisine oy versin ya da vermesin bütün vatandaşlarımız TRT’ye vergi öder. 84 milyondan aldığı parayla iş yapan bir kurumun tek bir partinin propaganda aracı haline getirilmesi büyük bir adaletsizlik. İktidarın gözlüğüyle baktığımızda yönetim kurullarının iki amacı var. Birincisi; yakın, eş, dost, ahbap çevreye ikinci bir gelir sağlamak. Bir başkası; ‘o yönetim kurulu kendi iradesini ortaya koymasın, verdiğim talimat derhal yerine gelsin’. O profilde insanlar seçiliyor: ‘Talimatı aynen yapsın, kendi beynini çalıştırmasın, iradesini ortaya koymasın ve onlara ilave bir gelir sağlayalım ki iyice bağımlı hale gelsinler’. Ama iyi işleyen demokraside basın özgürlüğü, haber alma özgürlüğü esastır.”