TJA ve DBP'nin Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği miting, öğle saatlerinde alana girişlerin başlamasından itibaren polisin yasak ve engellemelerine sahne oldu. Buna rağmen miting tüm coşkusun ile devam ederken kitlenin arasına karışan polisler sarı, kırmızı ve yeşil renkli kıyafetler giyip, ellerinde aynı renklerde kurdele taşıyanları gözaltına almaya başladı. Cizre’den geldiği öğrenilen Barış Annesi Hatice Beytur'un (50) bu gerekçe ile gözaltına alınmasının ardından bir başka Barış Annesi olan Hazal Sürer de aynı gerekçe ile gözaltına aldı.

Gözaltına alınan Sürer, polisler tarafından miting alanının yanı başındaki Sümer Camii' avlusuna götürüldü. HDP’li vekiller Sürer’in gözaltına alınmasına engel olmak istese de önüne geçemedi. Vekiller, bu nedenle polisleri protesto etti. Polisin miting başından beri provokasyon girişimlerinde bulunduğunu dile getiren HDP'li Beştaş, "Polis mitingi engellemek ve katılımı engellemek için her şeyi yaptı. Bugün polis alanda renklere savaş açtı. Bakın Gezi döneminde 'camilerimize saldırıyorlar' diyenler, bugün camileri gözaltı merkezine çevirdiler" açıklamasında bulundu. 

Miting alanını dolduranlar kadınlar, sık sık "Jin jiyan azadî" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atarak polise tepki gösterdi. Program kapsamında Koma Aryen'in sahne almasından sonra Dünya Kadın Yürüyüşü'nden gelen mektup okundu.

AYDENİZ: BASKILARA RAĞMEN ALANDAYIZ

Mektubun ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, "Biz kadınlar bütün baskılara, yönetimlere, yok saymalara rağmen sesimizi yükseltmek için geldik buraya. Kadınların seslerini yükseltmemesi için bütün engellemeleri yaptılar. Kadınların renklerine seslerine tahammülleri yok. Fakat biz bütün baskılarınıza, katliamlarınıza rağmen alandayız" dedi.

‘KADINLAR BİRBİRİNİN SESİ OLACAK’

Mevcut iktidarın kadınların örgütlülüğünden korktuğunu ifade eden Aydeniz, "Çünkü biliyorlar ki bu korku onların sonu olacak. Kadınlar alanları doldurmaktan vazgeçmeyecek. Bütün kısıtlamalarınıza rağmen kadınlar geri adım atmayacak. Tam tersine kadınlar daha da ileri gidecek. Biz kadınlar tarihten bugünlere Leyla Kasımlardan Beritanlara, Sakinelerden Denizlere bütün şehit kadınlarımızı selamlıyoruz. Baskılar karşısında boyun eğmeyen siyasi tutsakları da aynı şekilde" diye konuştu.

Kadınların miting için bir aydır sokak sokak mahalle mahalle çalışma yürüttüklerini dile getiren Aydeniz, "On binlerce kadına ulaşıldı fakat bugün engellemeler nedeniyle gelemediler. Ama buraya gelenler o kadınların sesini yükseltecek" dedi.

'ÇÖZÜM İMRALI'DA'

İktidarın Kürt, doğa, kadın düşmanı olduğunu belirten Aydeniz, "Bu sorunlar çözülmedikçe her yerde alanda olmaya devam edeceğiz. Bu bahsettiğimiz saldırılar ve sorunlar Türkiye'nin her yerini cezaevine dönüştürdü. Cezaevlerinde yüzlerce siyasi tutsak var ve oralar iskencehanelere dönüştürüldü. Ama tek bir tutukluyu iradesizleştiremezsiniz en çok da siyasi rehine Kürt kadınları iradelerini size teslim etmeyecek. Bu baskıların nedeni İmralı'daki tecrittir. Sayın Abdullah Öcalan konuştuğunda ülkeye barışın, özgürlüğün geleceğini biliyorlar. Ve bu yüzden tecrit uyguluyorlar. Ama bilsinler ki bu tecrit onların gidişi olacak. Muhatap bellidir, muhatap Sayın Öcalan'dır buyurun İmralı'dan çözün meseleyi" ifadelerini kullandı.

'ÇÖZÜMSÜZ İKTİDAR YOK OLMAYA MAHKÛM’

Aydeniz, sözlerine şöyle devam etti: "AKP ve MHP iktidarının son 6 yıldır uygulanmadığı işkence ve şiddet kalmadı. Bu savaş politikaları hiçbir yerde işe yaramayacak. Kürt sorunu demokratik yollarla çözmek yerine daha çok kandan besleniyorlar. Böyle kendilerini ayakta tutuyorlar ama bu savaş politikaları onları çoklu krize sokmuştur. Kadınların ve Kürtlerin sorunlarının çözümleri için kadınlar her yerde örgütlenerek bunu çözecektir. Nasıl ki bu politikaları yürüten iktidarlar yok olduysa bu iktidar yok olmaya mahkûmdur. Tek çözüm birlikte yan yana demokratik zeminde mücadeledir. Biz Kürdistanlı kadınlar tüm dünya kadınlarına seslenerek bu sisteme karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz." 

'ROJAVA SONUNUZ OLACAK'

Ulusal birlik konusuna da değinen Aydeniz, "Ulusal birlikte Kürt kadınları öncü rolünü oynuyor. Biz kadınlar ulusal birlik ve Kürdistan'ın dört bir yanında kazanımlarımızı korumak ve Kürdistan'a statü kazandırmak için sözümüzü yineliyoruz. Nerede bir Kürt kazanımı varsa oraya saldırıyorlar. Rojava'ya saldırmaya çalışıyorlar ama Rojava'ya saldırmak sonunuz olacak. Rojava devrimi kadınların devrimidir. Selam olsun kadın devrimine selam olsun Rojava'ya" dedi.

'DİRENİŞTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Bütün bu sorunların yönetememe krizinden kaynaklandığını vurgulayan Aydeniz, "Ama tek bir kadın bile kalsak boyun eğmeyeceğiz. Bu saltanatı kadınların örgütlülüğü bitirecek. Kadınlar her yerde sokaklarda, cezaevlerinde öz savunmalarını örüyor. Sonuna kadar eril erkek devlet siyasetine karşı mücadele edeceğiz. Kadınlar, asla dili, varlığı, direnişinden vazgeçmeyecek. Bütün cinsiyetçiliğe, kadın kırımına, ırkçılığa karşı bu yüz yıl kadın yüzyıllı olacak" şeklinde konuştu.

Aydeniz'in konuşmasının ardından Koma Dicle Fırat sahne aldı. Miting kadınların halayları, zılgıtlari ve sloganlarıyla son buldu.