İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, çete yöneticisi Sedat Peker’in iddialarının toplumda bir karşılığı olduğunu belirterek, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iddiaların soruşturulması yönünde adım atması gerektiğini söyledi. 

Akşener, “Sayın Erdoğan bir şekilde savcıları hakimleri göreve çağırmazsa, Sayın Soylu da kendi isteği ile veya Erdoğan’ın yönlendirmesi ile soruşturmanın selameti açısından bir kenara çekilmezse, vatandaşlar bu iddiaların doğru olduğuna inanılıyor, çünkü bizzat Süleyman Bey tarafından bazı şeylerin doğru olduğu televizyon programında söylendi. 17-25 Aralıkla ilgili ağızın açanın FETÖ'cü ilan edildiği bir ülkede bugünün İçişleri Bakanı o dönemin bakanının oğlunun evinde para sayma makinası çıktığını söyledi ve doğru olduğunu söyledi. Sayın Erdoğan bu konuda savcıları harekete geçirmesi gerekir yoksa kendisi kaybedecek” ifadelerini kullandı.

FOX TV’de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına konuk olan Akşener, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘NETANYAHU BENZETMEM ÇARPITILDI’

Erdoğan’a yönelik Netanyahu benzetmesinin çarpıtıldığını söyleyen Akşener, kendisine yönelik açıklama ve dava açmanın anlaşılabilir olduğunu fakat hedef gösterilmesinin nedeninin suç örgütü lideri Peker’in iddialarına yönelik bir üstünü kapatma girişimi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Rize İkizdere’de kadınların direnişini gördüğüm için ben bir televizyon programında İkizdere’ye gideceğimi söyledim. Bayramdan önce ilan edilmiş bir program. Siyaset etme biçimi açısından Sultancıl yönetimler diye bir kavram var bu yönetimlerin örnekleri var, Tramp bunlardan birisi, Putin için söyleniyor bu bilimsel bir tartışma. Hizmet üzerinden rekabet etmek yerine dış politikayı iç politikanın malzemesi yapan, seçmeni kutuplaştıran bir algoritma bu. Bütün hedef o sandalyeden kalkmamak. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü zedeleyen bir zihniyet modeli. Netanyahu ile siyaset yapma anlayışlarını benzettim. Bu derece bizzat Sayın Erdoğan tarafından çok sert çarptırıldı. Çünkü o sıra Sedat Peker videolar yayınlamaya başladı. Bir aile meselesi var ailenin özelini faş eden bir davranış biçimi. Devletin bu kadar vıcık vıcık hale gelmesi çok kötü bir şey. Netanyahu anlayışını ifade ettim. Kızabilir bunun yolu mahkemeye verirsiniz, nitekim verdi, bir şeyler söyleyebilirsiniz nitekim söyledi. Ama bunun yolu kalkıp saldırıya dönüştürme değildir. Çarptırma işi tamamen Sedat Peker’in açıklamalarına cevap verilemediği için vatandaş sormaya başladığı için onu bu problemlerin üzerini örtme amaçlı bir manivela olarak kullandılar ben de anlayışla karşıladım. 

‘CUMHURBAŞKANI’NIN BİZZAT TEHDİT ETMİŞ OLMASI FECİ BİR ŞEY’

İkizdere’de bir hanımefendi geldi ben yine Sayın Erdoğan’ın bu işin içinde olduğunu düşünmedim. İçeri girmeyeyim size zararım dokunmasın dediğim esnaf beni elimden tutup içeri çekti ve biz bu değiliz dedi. Yerel teşkilatların bir tavrı olarak gördüm. Rize’nin, Çayeli’nin, İkizdere’nin ben herhangi bir tavrını görmedim. Bunların böyle bir şiddetin yanındaymış gibi gösterilmesini şiddetle reddediyorum.  Seçilmiş Cumhurbaşkanı bir konuşma yaptı grup toplantısında, benim böyle bir şeyi anlayabilmem, adlandırabilmem mümkün değil. Ben bir vatandaşım, cinsiyetimle beraber bir siyasetçiyim ve seçilmiş Cumhurbaşkanı milyonların Cumhurbaşkanı olmak zorunda olan bir şahıs. Bağırttınız, çağrıştırdınız, 250 bin lira dava açtınız ama bizatihi Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edilmiş olmak feci bir şey.”

‘DEVLET ŞAHSIMDIR DİYEN BİR ANLAYIŞLA BİRLİKTEYİZ’

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı için konuşmanın erken olduğunu kaydeden Akşener, “Muhalefet bir bütün olarak davranmak durumunda. Devlet olmuş bir zihniyetle karşı karşıyayız. Devlet şahsımdır diyen bir anlayışla birlikteyiz. Bu sistemin demokratik usullerle sandıkta seçmen oyu ile gönderilmesi için muhalefetin bir bütün olarak hareket etmesi gerekir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini ortadan kaldırmak, sandıkta gönderilmesi için çalışıyoruz. Kendimle ilgili şahsi bir hedefe, kendime dair bir projeye yönelik adım atmıyorum, atmayacağım. Ortak bir adayla gidilmesinde fayda var ama bugünden bunu konuşmanın birlikteliğe zarar vereceğini düşündüm için seçim zamanı konuşulması gerektiğine inanıyorum. Meral Akşener olarak bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik egosantrik hiçbir adım atmayacağım” şeklinde konuştu.  

‘AYNI KABİNEDESİNİZ, ARKADAŞSINIZ VE TELEVİZYON ÜZERİNDEN ŞİKAYET EDİYORSUNUZ’

“Partili cumhurbaşkanlığı meselesi Türkiye’yi çizgisinden çıkardı” diyen Akşener, “Sayın Soylu çok ilginç atıflarda bulundu, aynı partinin içinde aynı bakanlar kurulunda x suçlusunu polis yakalıyor İçişleri takibini yapıyor sonra Adalet Bakanı’na iş gidiyor serbest kalıyor. Aynı kabinedesiniz, arkadaşsınız ve televizyon üzerinden şikayet ediyorsunuz. Biz iyiyiz Adalet Bakanlığı kötü diyorsunuz. Annesi konusunda da tweet üzerinden Adalet Bakanlığı’na söylenmişti” ifadelerini kullandı.

‘VATANDAŞLAR BU İDDİALARIN DOĞRU OLDUĞUNA İNANILIYOR’

Akşener, Peker’in iddialarına ilişkin Erdoğan’a harekete geçmesi gerektiğini söylerken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da istifa etmesi gerektiğini belirterek, “Bir dost olarak söylüyorum, Türkiye’yi düşünen bir dost olarak Sayın Erdoğan saldırın şu kadına diyebilir ama ben Türkiye’nin bugünkü şartlarında Sayın Erdoğan’a düşman hissim yok. Sayın Erdoğan bir şekilde savcıları hakimleri göreve çağırmazsa, Sayın Soylu da kendi isteği ile veya Erdoğan’ın yönlendirmesi ile soruşturmanın selameti açısından bir kenara çekilmezse, vatandaşlar bu iddiaların doğru olduğuna inanılıyor, çünkü bizzat Süleyman Bey tarafından bazı şeylerin doğru olduğu televizyon programında söylendi. 17-25 Aralıkla ilgili ağızın açanın Fetöcü ilan edildiği bir ülkede bugünün İçişleri bakanı o dönemin bakanının oğlunun evinde para sayma makinası çıktığını söyledi ve doğru olduğunu söyledi. Sayın Erdoğan bu konuda savcıları harekete geçirmesi gerekir yoksa kendisi kaybedecek” dedi.