Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör atanmasına karşı bir ayı aşkındır devam eden protestolara destek veren İstanbul Milletvekili Ahmet Şık hakkında, "Suç işlemek için alenen tahrik" suçundan soruşturma başlatıldı. Şık, kayyım rektör atanması ve buna karşı devam eden protesto eylemleri ile hakkında açılan soruşturmaya dair değerlendirmelerde bulundu. 

HDP’li belediyelerin gasp edilme biçimiyle Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne rektör olarak atanmasının paralelliğine dikkati çeken Şık, kayyım rejiminin halkın iradesini yok saydığını söyledi. Şık, “İşinize gelmiyorsa belediyeleri gasp edersiniz, sivil toplum örgütleri kuruluşlarının yönetimini ele geçirirsiniz, burada da üniversitelere rektör atarsınız. Bu mücadele bana moral veriyor. Umudumu dinç tutan genç arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Onlar iyi ki varlar. Bu ülkenin üstüne serilmiş ölü toprağı kaldırmakta önemli rol oynuyorlar. Bunun için çok minnettarım kendilerine” dedi.

TOPLUMSAL MEŞRUİYET

Öğrencilerin kayyıma karşı sürdürdüğü mücadelenin toplumsal meşruiyet oluşturduğunu dile getiren Şık, iktidarın bu direnişi baskıyla, zulüm ve şiddetle susturmaya çalıştığını vurguladı. Şık, direnişin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğinin altını çizerek, “Direniş bize bir şey anlatmaya çalışıyor, hak verilmez alınır. Böyle bir faşizmle mücadele etmeniz için cesaretli olmanız gerekir diyorlar ve hiçbir şekilde vazgeçmeyin diyorlar. Bize düşen de cesaretle sözümüzü söylemeye devam etmek. Zorbaları en çok korkutan şey cesaret o da bizde var” diye konuştu. 

SORUŞTURMA 

Hakkında açılan soruşturmaya dair de konuşan Şık, “Türkiye siyasi parti kılığına girmiş bir mafyanın elinde. Mafya ile mafyanın tetikçisi olmayı kabul etmiş bir yargıyla mücadele edemezsiniz. Temel hak ve özgürlükleri referans alan evrensel hak normlarını referans alan evrensel bir yargıyla mücadele edebilirsiniz. Bu soruşturmanın kendisi, söylediklerimin sağlaması oldu. Bundan yılacağımızı sanıyorlarsa, kendilerini avutsunlar” diye belirtti. 

Öğrencilerin direnişinin tarihin ak sayfalarında yer bulacağını sözlerine ekleyen Şık, birleşik mücadele zeminlerinin var olan karanlığa itiraz edeceği başat güç olduğunu kaydetti. Halkların güven duyacağı bir odağın inşa edilmesi gerektiğini düşünen Şık, gençliğin yükselttiği direnişi sonuna dek desteklediğini söyledi.