Çin'deki Sinovac şirketinin ürettiği koronavirüs (Kovid-19) aşıları Türkiye’ye geldi. Türkiye’ye getirilen 3 milyon doz aşının ilk olarak sağlık çalışanları, 65 yaş üstü kişiler ile huzurevinde kalan ve uygun yaştaki engelli bireylere yapılması planlanıyor. Aşılma yeri olarak ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 24 Aralık’ta yaptığı açıklamada “güçlü” diyerek övündüğü birinci basamak sağlık hizmetleri yani Aile Sağlığı Merkezi (ASM) gösteriliyor.

Yıl boyunca okul aşıları, grip ve zatürre aşıları da dahil olmak üzere 12 farklı aşıyı yapmakla yükümlü kılınan ASM’lerde, şimdiye değin Kovid-19 aşısının aşılama sürecine dair hiçbir hazırlık yapılmış değil.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK) Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, ASM’lerin durumuna ve aşılama sürecine dair Mezopotamya Ajansı’na konuştu.

‘PLANLAMA YAPILMALI’

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına göre, ilk aşamada 50 milyon doz aşının getirileceğini hatırlatan Kırımlı, kişilere iki kere yapılacak olmasından ötürü bunun 25 milyon kişinin aşılanması demek olduğunu belirtti. Fakat toplumun bu hastalığa karşı bağışık hale gelmesi için Türkiye’de 60-70 milyona yakın insanın aşılanması gerektiğini söyleyen Kırımlı, “Grip aşısında yaşadığımız sorunları Kovid-19 aşısında yaşanmasını istemeyiz. Kim aşı olacaksa bunun düzgün bir planlamasının Dünya Sağlık Örgütü’nün rehberlerine göre yapılması lazım. Şeffaf bilgi olmadığı ve biz bunları bilmediğimiz zaman herkesin aklında soru işaretleri oluyor. Kimin aşı olacağını ben bilmeliyim. Bunun için de şeffaf bilgi gerekiyor” dedi.

ASM’LER BİLGİLENDİRİLMEDİ

Aile hekimlerine şu ana kadar herhangi bir bilginin verilmediğini paylaşan Kırımlı, şunları  ekledi: “Ne zaman yapılacağını basından duyuyoruz. Aşılar tabi ki Aile Sağlığı Merkezlerinde yapılır. Bu bizim neredeyse uzmanlık alanımız. Türkiye’deki aşıların çoğunu biz yapıyoruz. Toplumdaki ayrışmanın ve eşitsizliğin önüne geçilmesi için aşıların zaten ASM’lerde olması lazım. Ancak Türkiye’de ASM’ler kamu eliyle yapılmıyor. Örneğin: İstanbul’da 3 ASM’den biri herhangi bir apartman dairesinin kiralanmış bir katı, caminin altı ya da bodrum katı. Bu nedenle aşı yapmak konusunda güçlü olmakla beraber fiziki mekan olarak çok güçsüzüz. Diğer yandan milyonda bir ihtimal de olsa alerjik reaksiyon çıkma ihtimali de var. Bu nedenle ASM’lerin buna da müdahale edebilecek durumda olması lazım. ‘Aşının yan etkileri neler, neyi takip etmemiz gerekiyor?’ Bunların önceden planlanıp bize ve topluma bilgi olarak verilmesi lazım ki içimiz rahat olarak bu işe girelim.” 

4 BİN HASTAYA BİR HEKİM, BİR HEMŞİRE

Dr. Kırımlı, ASM’lerde görev alan sağlık çalışanlarının sayısının yetersiz olduğuna da dile getirdi. Kırımlı, “Örneğin benim 4 bin hastam var. Bu 4 bin hastaya bir hekim, bir hemşire bakıyoruz. Bunun içinde çocuklara ve gebelere yapmak zorunda olduğumuz aşılar var. Rutin poliklinik hizmetimiz var. Ertelenmiş sağlık hizmetini biz karşılamaya çalışıyoruz. Burası hiç kapanmadı. Ne esnek mesaiye geçtik ne de poliklinik kapattık. Bütün bunlara rağmen herhangi bir enfeksiyon kontrolü eğitimi almadık, tedbirler alınmadı. Kendi çabalarımızla bu işi sürdürüyoruz. Bu açıdan çok desteksiziz” diye konuştu.

ASM’nin fiziki yapısından dolayı çocuk ve hamile kadınların aşılaması sırasında yaşadıkları güçlükler üzerinde de duran Kırımlı, şunları ifade etti: “Bizim zaten dar bir alanımız dar bir vaktimiz var. Bunun içinden çocuklar için özel vakit ayırdık. Her ASM hemen hemen böyle bir şey yaptı. Burası bir apartman dairesi ve bir tane kapısı var. Çocukları ve hamileleri ayrı kapıdan alma imkanımız yok. Biz de ASM’yi kapatıp, belli saatlerde sadece çocuklar ve gebeleri alıyoruz. Bu şekilde kendi imkanlarımızla güvenli bir ortam kurmaya çalıştık. Bakanlığın bir rehberlik ettiği yok.”

‘BİR YILLIK KİRAYLA 12 BİN ASM YAPILIR’

ASM’lerin 10 yıldır hayata geçirildiğine değinen Kırımlı, “10 yılda 100-150 bine yakın hekim mezun olmuştur. Bunlardan sadece bin ya da 2 bini ASM’de istihdam edildi. Türkiye’de 1 milyonun üzerinde sağlık çalışanı var. Bunun ne yazık ki yüzde 5’i aile hekimliğinde. Bu yükün altından kalkmamız gerçekten zor. Fazla iş, iş kazası anlamına gelir. Bu hem bizim için bir iş kazası hem de hastalarımız için. ASM’lerde insanların birikmesinin kendisi de Kovid-19 için bulaş riski. Biz kaynak istiyoruz. Şehir hastanelerine ödenen bir yıllık kirayla 2 bine yakın ASM yapılır. Şehir hastanelerine ayrılan yıllık kira halk sağlığına yani birinci basamağa ayrılan bütçenin yarısı kadar” diye belirtt.

Kırımlı, herkesin eşit ve güvenli bir şekilde aşıya ulaşabilmesi için bu dengenin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.

‘İNSAN GÜCÜNÜN YÜZDE 40’I ASM’DE OLMALI’

Birinci basamak sağlık hizmetinin düzgün çalışmasını isteyen yerlerde sağlık alanındaki insan gücünün en az yüzde 40’ının birinci basamakta olması gerektiğine işaret eden Kırımlı, “Biz o kadar büyük şeyler istemiyoruz. Şuan yüzde 5’iz. Sayımız yüzde 10-15’e çıksa biz bu işlerin altından uçarak kalkarız. Dünyada 10 gündür 4 milyon aşı yapılmış. Biz şu anki insan kaynağımızla 1 milyon aşıyı 5-6 günde yaparız. Ama biz yılda zaten 10 milyona yakın aşı yapıyoruz. Hem bunları sıkıştır hem grip, zatürre aşılarını yap hem de milyonlarca kişiye Kovid-19 aşısı yap dediğiniz zaman bize zor geliyor. Biz bu toplum için herkesin eşit olarak aşısını alabileceği güvenle aşısını olabileceği sonrada takibinin yapılabileceği bir birinci basamak istiyoruz. Lojistik imkansızlıklardan dolayı aşıyı yapmamak çok utanç verici” ifadelerini kullandı.

‘GÜVENİLİR AŞILAMA İSTİYORUZ’

Mart ayından bu yana sağlık çalışanları olarak tükendiklerini dile getiren Kırımlı, “Bu aşamada çözülmesini istediğimiz ufak problemler ve bunlara kaynak ayırılarak çözülebilir. Aşı bulunamamış olabilirdi bu büyük bir problem, ama etkili aşı elimizde var. Olmak isteyen insanlar da var. Bunun düzgünce planlanması lazım. ASM’ler aşının her kese eşit ve dengeli bir şekilde ulaşabilmesi için doğru yerdir. Ama elimizdeki ASM’ler ne fiziki olarak ne de çalışan sayısı olarak bunu karşılamaya yeterli değil. Biz herkes için güvenilir, ulaşılabilir aşılama istiyoruz. Kendimizin de hastalarımızın da hastalanmayacağı sağlık ortamı istiyoruz” çağrısında bulundu.

MA / Zemo Ağgöz