Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyeti, Suriye’nin başkenti Şam’da gerçekleştirilen tarihi toplantıda parlamentoya katılım teklifini iletti. Heyet Başkanı Fevze Yusuf, merkeziyetçi anayasa taslağına ilişkin çekincelerini de hükümet yetkililerine sunduklarını açıkladı.
Bu ayın başında Şam’da uzun zamandır beklenen ve tarihi nitelikte olan bir görüşme yapıldı. Suriye hükümetinden yetkililer ile Fewza Yusuf başkanlığındaki Özerk Yönetim heyeti bir araya geldi. Görüşmelerde, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) lideri Fewza Yusuf arasında ABD himayesinde imzalanan anlaşmanın uygulanması için alt komiteler kurulması ve ihtilaflı konuların çözümüne yönelik ortak zemin arayışı ele alındı.
Fewza Yusuf, görüşmelerin olumlu geçtiğini, IŞİD’le Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK), ABD ve bölgesel güçlerin bilgisi ve desteğiyle gerçekleştirildiğini belirtti. Kurban Bayramı tatilinden sonra alt komitelerin kurulmasına karar verildiğini aktardı.
“Her iki taraf, merkezi komite denetiminde tüm alanlarda uzmanlaşmış komitelerin oluşturulması konusunda uzlaştı. Birçok konu ve dosya, her iki tarafın uzmanlarının ortak çalışmasını gerektiriyor. Böylece Özerk Yönetim’in Suriye devlet yapılarıyla bütünleştirilmesi için ortak bir vizyona ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuşan Yusuf, birleşme süreci boyunca geçiş dönemi yönetiminin mevcut kurumlarca yürütüleceğini ifade etti.
Yusuf, “Bizim birleşme anlayışımız Şam’ınkinden farklı. Hükümet birleşmeyi Özerk Yönetim’in lağvedilmesi ve askerî güçlerin tasfiyesi olarak görüyor. Biz ise kurumlarımızın varlığını sürdürerek ileride devletin parçası haline gelmesini istiyoruz” dedi.
Yerel yönetimlerin, onları yöneten halkın bir parçası olan kişiler aracılığıyla yürütülen bir sistem olduğunu vurgulayan Yusuf, bölgenin sorunlarının en iyi bu kişiler tarafından bilindiğini söyledi. Adem-i merkeziyetçilik taleplerinin bölünme anlamına gelmediğini, farklı etnik ve dini yapıların dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Askerî ve güvenlik güçlerinin Savunma Bakanlığı altında tek bir yapıya entegrasyonuna ilişkin ise Yusuf, DSG’nin diğer silahlı gruplardan farklı ve güçlü bir yapı olduğunu vurguladı. DSG güçlerinin ABD öncülüğündeki DMUK tarafından eğitildiğini ve geleceğin Suriye ordusunun çekirdeğini oluşturacağını dile getirdi.
Hükümetin anlaşma maddelerini uygulama konusunda ciddiyet gösterdiğini ve askerî seçenekler ile güvenlikçi yaklaşımların dışlandığını söyleyen Yusuf, her iki tarafın askerî çatışmanın önlenmesini stratejik bir tercih olarak benimsediğini aktardı.
Ancak, anlaşmanın yıl sonuna kadar uygulanması gereken takvimiyle ilgili bazı anlaşmazlıkların sürdüğünü belirten Yusuf, askerî entegrasyon gibi karmaşık konuların zaman alacağını ifade etti. Hapishanelerin boşaltılması, kampların tasfiye edilmesi ve eğitimle ilgili meselelerde ilerleme beklediklerini kaydetti.
Yusuf, Özerk Yönetim’in adem-i merkeziyet talebinin ayrılıkçılık olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz Suriye’nin bir parçasıyız ve bu bizim için ilkesel bir duruş” dedi.
Ekonomik meseleler, petrol ve enerji sahalarının devri gibi kritik konuların da komitelerde ele alınacağını belirtti. DSG’nin ülkenin petrolünün yaklaşık yüzde 85’ini ve doğal gaz üretiminin yüzde 45’ini kontrol ettiği ifade edildi.
Yusuf, anayasal bildiri taslağından memnun olmadıklarını ve daha adil bir yetki paylaşımı talep ettiklerini hükümet tarafına ilettiklerini açıkladı. Görüşmelerin Kurban Bayramı sonrası devam edeceği belirtildi.
Son olarak Yusuf, “Bu toplantı bir hazırlıktı, daha derin tartışmalar sonraki oturumlarda yapılacak. Biz diyaloğa hazırız ve hükümetin yeni bir tarih belirleyip komitelerin çalışmalarına başlamasını bekliyoruz” diye konuştu.