Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisleri, 11’inci Genel Kadın Konferansı’nı Avcılar ilçesinde bulunan bir salonda düzenledi. Salona, “Mekan rızasız, zaman sahipsiz, kadın çaresiz değildir”, “Kadın dayanışması sınır tanımaz”, “AKP krizde, kadınlar direnişte”, “Öz savunma yargılanamaz”, “Açlık grevleri 195’inci gününde. Yaşasın açlık grevi direnişimiz”, “Erkek devlete karşı buradayız, direnişteyiz, biz kazanacağız. Li dijî dewleta mêr em li vir in, em di berxwedanê de ne, emê serbikevin”, 11 dilde “Hoş geldiniz” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”  pankartları asıldı. 

Konferansa HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistlerinin yanı sıra çok sayıda aydın ve yazar katıldı. Etkinlikte sık sık “Jin, jiyan, azadi” sloganı atıldı. 

Etkinlik, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlara atfen saygı duruşuyla başladı.

'SALDIRILARA KARŞI DİRENDİK'

Açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, ömrünü özgürlük mücadelesine adayan kadınları anarak, özgürlük ve demokrasi mücadelesi nedeniyle cezaevlerinde tutulan kadınları selamladı. Konferanslarını tekçiliğin inşa edilmeye çalışıldığı bir süreçte gerçekleştiği vurgusunda bulunan Uğurlu, kapitalist modernite ve partiyarkanın kendi yapısal krizini aşmak için kadınlara dönük baskılarını katmerleştirdiğini söyledi. İktidarın, kadınları köleleştirmekten başlayarak tüm topluma bunu yaymayı hedeflediğini belirten Uğurlu,“Tüm baskılara karşı biz kadınlar, Şili’de, Meksika’da, Arjantin’de, Mısır’da, Kürdistan’ın dört parçasında, Türkiye’de hep en önde olduk ve makul kadını yaratmalarına izin vermedik. Kadın kazanımlarına dönük baskılara, ataerkil yasalara, iktidarın saldırılarına karşı, kürtaj yasağına karşı direndik. Erkek devletlerin temsilcileri yeni savaşımını inşa ediyor. Daha somut, daha farklı yöntemler kullanıyor. Bundan nasibini alan ise halklar oluyor. Topluma reva gördükleri tek şey kan ve gözyaşı” dedi.

ENTERNASYONAL KADIN MÜCADELESİ

 İktidarın her türlü baskısına karşı Türkiye kadın hareketi ile Kürt kadın hareketinin birlikte mücadelesinin kazanacağını ifade eden Uğurlu, “Yeni yöntemler geliştirerek enternasyonal kadın mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Saraydakilere bir kez daha söylüyoruz, Türkiye ve Kürdistan’daki kadın mücadelesinden korkun, çünkü biz toplumsal yaşamı öreceğiz. Yerellerde örgütlenmeyi, kadının olduğu her yerde toplumsal yaşamı inşa edeceğiz. Ve sizi o saraylarınızdan kadın direnci ile dayanışmamızla, çıkaracağız. Bu kışı erken getirmek bizim elimizde. Sona yaklaştıklarının farkındalar ki tecridi ağırlaştırdılar. Yine, Kobanê dosyası diye bir kurgu dosya ile siyaset yapan arkadaşlarımıza dava açtılar ve yine kapatma davası açtılar. Belki son seçenekleri ama bunu devreye soktular” ifadesinde bulundu.

HDK'nin çok geniş bir fikriyata sahip olduğuna değinen Uğurlu, bu fikriyatın özgürlüğün inşasında görev aldığını söyledi. 

YARGI KÜRT İLLERİNDE İŞLEMİYOR

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, her yeni kongrenin ortak kadın mücadelesine büyük bir güç kazandırdığını ifade ederek, kadın siyasetine ömür adamış kadın tutukluları selamladı. Kadın mücadelesinin doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar her uca uzandığını dile getiren Buldan, HDK’nin ezilenlerin siyaset yapma odağı olduğunu söyledi. Nadira Kadirova cinayetinin dosyasının Yargıtay’da aylardır açılmadığına dikkat çeken Buldan, “Yeldana Kahraman, İpek Er cinayeti ve Gülistan Doku’nun kaybedilmesinde şüpheliler delillere rağmen araştırılmazken bütün bunların failleri tutuklanmadığı gibi korunmaya devam ediyor. Bu korunma tabi ki kadına karşı erkeğe dilediği suçunu işlemesine olanak sağlamıştır. Musa Orhan’ı serbest bırakan yargı Kürt illerinde kadınları ve çocukları şiddetle baş başa bırakıyor. Aile Bakanı çıkmış diyor ki ‘kadına yönelik şiddet telafi edilebilir.’ Nasıl telafi edeceksiniz. Katledilen her kadın yitip giden bir dünyadır. Geri getirecek misiniz? Telafi şiddetin önlenmesi ile sağlanır. Katledilen binlerce kadını nasıl geri getireceksiniz. Bir bakanın görevi akılla ziyan bir beyanda bulunmak değil kadına yönelik cinayetleri yaşamın her alanında önlemektir” diye konuştu.

‘MAFYATİK SİYASETE CEVABIZ’

HDP’nin ilerleyişini durdurulamayacağının altını çizen Buldan, “Tarih şahittir her türlü bedeli ödedik bir adım dahi geri adım atmadık. Bizim davamız rant davası değildir, halk davasıdır. Tarihsel bir davadır. Geçmişe bugüne karşı sorumluluğumuzun olduğu bilincindeyiz. Kurmaca bir dosya ile büyük yürüyüşü kimse durduramaz. HDP milyonların sesidir bu sesi kapatamayacaklar. Tecridin kırılmasıyla birlikte faşizmin kırılması da mümkün olacaktır. Mücadele tarihimiz boyunca bizimle demokratik siyasette bir araya gelemeyenler gücümüzü kırmaya çalışıyorlar. Partimiz yeni bir kapatma ile karşı karşıya. Bunun hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Tek sebebi temiz siyasetimiz, iktidarın kirli politikalarını teşhir edişimizdir. Onlar ki çok iyi biliyor, bugün onların mafyatik siyasetinin önündeki en büyük cevabız. Medya, yargı, iktidar ve bürokrasisiyle boğazına kadar her türlü kirli suça batanlar bizim temiz siyasetimizi yargılayamazlar. Onları yargılayacak olan bizleriz. Onları yargılayacak olan kadınlar. Onların ördüğü tuğlaları bir bir devirecek işledikleri suçları mutlaka adalete kavuşturacağız. Tarih her türlü bedeli ödediğimize ama bir an olsun tereddüt etmediğimize şahittir. Bizim davamız rant davası değil hakikat davasıdır. Milyonların sesi olan HDP’yi durduramazlar. Meydanlarda, sandıklarda, kadınların fikriyatında, Haziranlarda HDP’nin ayak seslerini duyacaklar” diye konuştu.

Buldan, kadın düşmanı iktidar ittifakın karşı tüm kadınları örgütlü mücadeleye çağırdı. 

Konferans katılımcıların konuşmaları ile devam ediyor.