Türkiye, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden kadınların tüm tepkilerine rağmen gece yarısı bir kararnameyle ayrıldı. Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılan sözleşme, Türkiye’de 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi. Sözleşmeye “muhafazakâr”ların karşı çıkışları önce bazı yürüyüşlerle başladı. Sözleşmenin "aile yapısını bozduğunu” iddia eden bazı gruplar, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un da kaldırılmasını talep ediyordu. 

Sözleşme AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 2020 yılının Şubat ayında tartışmaya açıldı. Erdoğan, sözleşmenin “toplumsal cinsiyet” kavramı nedeniyle aile kurumuna zarar verdiğini ileri sürerek, gözden geçirilmesinin sinyalini verdi. Erdoğan’ın açıklamaları muhafazakarlar tarafından sahiplenirken, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır" dedi. Ancak asıl tartışma 2020 yılının Mayıs ayında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın eşcinselleri hedef alan sözleri ve buna karşı Ankara Barosu'nun yayınladığı bildiriyle başladı.   

ERDOĞAN: HALK İSTERSE KALDIRILIR

AKP’nin 14 Temmuz 2020'de yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında İstanbul Sözleşmesi ele alındı. Erdoğan toplantıda, “Çalışıp, gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın. Halkın talebi kaldırılması yönündeyse, buna göre bir karar verilsin. Halk ne derse o olur” talimatını verdi. Ancak, sözleşmeyi sahiplenen kadınlar sokakları terk etmeyerek, “İstanbul Sözleşmesi” yaşatır dedi. 

RAPORLAR HAZIRLANDI

Yapılan açıklamaların ardından iktidara yakın sivil toplum örgütleri (STÖ) tarafından çeşitli açıklamalar yapıldı. Sözleşmeden geri çekilmesi için raporlar hazırlandı. “Türkiye Düşünce Platformu” konuya dair hazırladığı raporu Erdoğan’a sundu. Raporda, her türlü cinsel sapma hareketinin "cinsel yönelim" kavramı ile meşrulaştırıldığı iddia edildi. Hazırlanan raporun kamuoyuna yansıması da birçok tepkiye neden oldu. Gelen tepkiler sonrasında platform, “Biz platform olarak artık bu konudan çekiliyoruz çünkü çok yorulduk, yıprandık" açıklamasında bulundu. 

AKP İÇERİSİNDE DE TARTIŞMA

Sözleşmeden çekilme tartışmaları AKP’de de ayrılıklara neden oldu. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AKP Edirne Milletvekili Fatma Aksal, “Sözleşmede kadının korunmasına ve şiddetin engellenmesine ilişkin maddeler vardır. Ama iki ucun da savunduğu kadar bir şey yoktur. Sonuçta bir sözleşmedir. Sözleşme değil, kanunlar kadını korur. Biz aile yapımızı koruruz. Aile yapımıza sahip çıkmamız gerekenler bizleriz” ifadelerini kullandı. 

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı AKP’li Canan Kalsın ise, “Ben 1-2 madde üzerinden yanlış algı yaratılmasını doğru bulmuyorum. Orada muhafazakar kadınlar da, göçmen kadınlar da, dini inanışlarla alakalı koruma maddeleri de var. Körün fili tarifi gibi birkaç maddenin bağlamından kopartılarak anlatılmasının yanlış ve hesaplı olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. 

YENİ SÖZLEŞME SİNYALİ

Kadınların tepkileri devam ederken, Erdoğan bir kez daha İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı. Erdoğan, 2020 Ağustos ayının ortalarında "Temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması" konusunu düzenleyen 4. maddede geçen "cinsel yönelim" ve "toplumsal cinsiyet kimliği" ifadelerine şerh konulabileceğini, ayrıca yeni bir sözleşme çıkarılmasının gündemlerinde olduğunun sinyalini verdi.

KADEM KARŞI ÇIKTI 

Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın başkan yardımcılığını yürüttüğü Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de, sözleşmenin geri çekilmesine karşı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nin hedefe konulmasında başlıca argümanlar olan "aile birliğini dağıttığı" ve "eşcinselliği meşrulaştırdığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığı hatırlatıldı. 

BAHÇELİ: ÇIĞIN ALTINDA KALIRIZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kadın cinayetlerinin önlenmesi için 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun eksiksiz ve tam olarak uygulanması gerektiğini söyledi. Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi için ise "Bu sözleşmeye ihtiyaç olup olmadığını ne getirip ne götüreceğini objektif kriterler çerçevesinde ele almalıyız. Kadın cinayetini engelleyemezsek hepimiz sosyal maliyeti yüksek bir çığın altında kalırız" yorumunda bulundu. 

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, 6 Ağustos 2020 tarihinde yaptığı açıklamada, "Kadına şiddet konusunda Türkiye çok adım attı. İstanbul Sözleşmesi'nin de buna katkısının olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda sözleşmeden çıkmayı zorunlu kılan bir durum olduğu kanaatinde değilim" dedi.

ASİLTÜRK: KESİNLİKLE KALKACAK 

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunduğu ziyaretin ardından Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk "AK Parti'den yetkililer geldi ve 'Bu sözleşmeyi biz de Cumhurbaşkanı da kesinlikle kaldırmak istiyor. Lütfen bizi destekleyin' dediler. Ben de biliyorum Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiğini, kesinlikle kalkacak" açıklamasında bulundu.

KADINLAR YENİDEN ALANLARA ÇIKIYOR

İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tartışmalara karşı kadın örgütleri ve kadınlar alanlarda taleplerini dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme tartışmalarına karşı eylem yapan kadınlar darp edildi, gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle Türkiye’nin sözleşmeden ayrılmasına karşı da kadınlar bugün alanlara çıkacak.