Toplumsal mücadelenin ön saflarında yer alan kadınlar, 2020 yılında da iktidarın hedefindeydi. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere her seferinde kazanımlara saldıran iktidar, “makul kadın” profili yaratmaya çalışırken, kadınlar sokakları terk etmedi. Yılın son günlerinde Demokratik Toplum Kongresi(DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in tutuklanması ise kadınlara yönelik saldırın son halkası oldu. 

Mezopotamya Ajansı'na açıklamlarda bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, tüm saldırılara rağmen kadınların mücadele bayrağını indirmediğini belirtti.

ŞİDDET TIRMANDIRILDI

Pandemi sürecini fırsata çeviren iktidarın ilk olarak kadınlara saldırdığını vurgulayan Başaran, alınan tedbirler kapsamında “evde kal” çağrısı yapanların güvenli alanlar oluşturmadığını söyledi. Yıl içerisinde kadınların en çok evlerinde ve yakınları tarafından şiddete maruz kaldığının altını çizen Başaran, öte yandan iktidarın İstanbul Sözleşmesi örneğinde olduğu gibi kadın kazanımlarını tartışmaya açarak yaşanan şiddetin önünü açtığını dile getirdi.  

FAİLLER SERBEST BIRAKILDI

Muhalefetin “örtülü af” olarak tanımladığı infaz düzenlemesinin pandemi sürecinde Meclis’ten geçerek yasallaştığını anımsatan Başaran, siyasi tutuklular gibi özsavunmada bulunan kadınlarında  kapsam dışı bırakıldığını kaydetti. Kadın ve çocuklara yönelik suç işleyenlerin serbest bırakıldığını belirten Başaran, bunun da şiddet ve katliamların önünü açtığına dikkat çekti. Başaran, serbest bırakılan bu faillerin kadınların yaşam alanlarına dönük birçok suç işlediğini hatırlattı. 

Kayyım politikasını “demokrasiye darbe” olarak nitelendiren Başaran, “Kayyımlar demokrasiye büyük bir darbeyken kadınlar açısından da büyük darbeydi. Çünkü kadın kurumları kapatıldı, işlevsiz hale getirildi ve bunların başına erkekler konumlandırıldı. Kadını destekleyen kurumlar ortadan kaldırıldı ve bunların hepsi bir araya geldiğinde, iktidarın kadınları ve kazanımlarını hedef almayı pandemi ile fırsata çevirdiğini söyleyebiliriz” dedi. 

BASKILAR SİNDİREMEDİ

Tüm bu saldırılar karşısında kadınların sinmediğinin altını çizen Başaran, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Direnen, mücadele eden bir kadın hakikati vardı. Türkiye kadın hareketi belki de tarihinde en fazla kolektif mücadele yürüttüğü bir süreci yaşadı. Yıl boyunca kadınlar hedef alındı, yılın sonunda da tüm hayatını kadın mücadelesine adamış olan Leyla Güven tutuklandı. Fakat Güven, gözaltına alınırken mücadelenin içeride ve dışarıda mutlaka süreceğini söyledi. İşte bizler de tam bu noktada bulunduğumuz her alanda, bedenimize, kimliğimize ve kazanımlarımıza dönük her türlü saldırıya karşı mücadeledeyiz.”

İKTİDAR DUVARA ÇARPTI

İktidarın kadın mücadelesi karşısında çözümsüz kaldığını belirten Başaran, bir taraftan Kürt kadın hareketini hedef aldığını diğer taraftan da Türkiye kadın hareketini marjinal hale getirmeye çalıştığına vurgu yaptı. İzlenen politikaların başarılı olmadığını vurgulayan Başaran, “Kadınların direnişi karşısında çaresiz kalan iktidar, kadınların mücadele duvarına çarptı. Bu duvar iktidarı korkuttu ve kadınları daha fazla hedef almaya başladılar. Kadınların direnişi karşısında tüm dünyada rejimler kendini yenilemek zorunda kaldı. Tekçiliği, cinsiyetçiliği referans alarak kendini yenilemeye çalışanlar bunun karşısında ne denli güçlü bir kadın dayanışması olduğunu biliyorlar” diye belirtti.

2021 yılının erkek şiddetine karşı direniş yılı olacağını aktaran Başaran, “Bugün olduğumuz noktada bütün tarihsel miraslarımızı devralarak varız. Kadınların bu kazanımları elde etmesi kolay olmadı. Ne siyasi partilerdeki varlığımız ne eşbaşkanlıklarımız ne de eşit temsiliyetlerimizin hiçbiri erkek egemen devletin lütfu değildi. Kadınların kendi mücadelelerinin sonucuydu. Bu mücadele artık geri adım atmayacağımızı bir kez daha gösterdi. Kadınların isyanı büyüyor, adımlar hep ileriye atılıyor. Kadın özgürlükçü sistem aynı zamanda tüm dünya halklarına kapitalizmin yıkılması için alternatif yollar da sunuyor. Kadınlar, savaş siyasetine karşı barış siyasetinin yolunu inşa ediyor” ifadelerini kullandı. 

‘2021 KADINLARIN YILI OLACAK’

“Türkiye’de, Kürdistan’da ve dünyada kadınların enternasyonal dayanışmasıyla kapitalist sistemin yıkılacağına inanıyorum” diyen Başaran, yeni bir yaşamın kadın öncülüğünde kurulacağını kaydetti. Başaran, 2021’in tüm dünyada kadınların yılı olacağını ve bu yılın kadınlar açısından tarihte büyük bir yere sahip olacağına vurgu yaptı. 

Kadınlara dayanışma çağrısında bulunan Başaran, şöyle devam etti: “İktidarlar tercihlerini kadınların yaşamlarını daraltmaktan yana alıyorsa biz de alternatiflerimizin olduğunu bilelim. Kabul ettirmek istedikleri normalin karşısında kendi normalimizi gösterelim. Bölme siyasetine karşı bir araya gelirsek daha yaşanılabilir bir ortam yaratabiliriz.” 

MA / Berfin Karaman