Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Kadın Grubu’nu ziyaret etti. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Dilan Dirayet Taşdemir, EŞİK heyetiyle görüştü.

HDP ve EŞİK gönüllüleri, Meclis’te 6’ncı Yargı Paketinde yer alan “Nafaka Hakkı”nın gaspı ve Medeni Kanun’da yapılacak değişikliklere dair basın toplantısı düzenledi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, EŞİK’in 300’ü aşkın sivil toplum kuruluşu, inisiyatif ve bireylerden oluşan bir girişim olduğunu hatırlattı. 

‘AKP NAFAKAYA GÖZ DİKMİŞ’

Türkiye’de kadın ve erkeklerin eşit olmadığının altını çizen Beştaş, “Kadının beyanı yerine erkeğin hukuku korunuyor ve nafaka tartışması da bunlardan bir tanesi. Ekonomik bağımsızlığı olmadığı için kadınlar ömür boyu şiddet görmeyi göze alır durumdalar. Kadın kurumlarının baro kadın merkezlerinin yakından tanıklık ettikleri bir mesele. Şimdi nafakaya göz dikilmiş durumda. Neymiş? ‘Erkekler boşandıkları eşlerine neden nafaka ödeyecekmiş’ gibi asla izahı olmayan, kabul edilemez gerekçelerle tartıştırılıyor. AKP iktidarı kadınların kazanımlarını ortadan kaldırmayı görev edinmiş ve İstanbul Sözleşmesi ile de bunu ilan etmiştir. İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir. Meclis’in onayından geçen bir sözleşme ancak Meclis’in onayı ile kaldırılabilir. EŞİK ile kendileri ile birlikte mücadele etmeye, yan yana olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

‘EN BÜYÜK SORUN KADINLARA SALDIRI’

Savaşın gölgesinde toplantı yaptıklarını dile getiren Beştaş, “Daha önceden planlanmış bir toplantıydı ve değiştirmedik, çünkü Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında kadınlara yönelik saldırılar geliyor. Maalesef iktidar tarafından kadın kazanımlarına yönelik sıkça müdahale gerçekleşiyor. Gülizar İpek Bilek, Sevinç Ünal, İrem Kuralay ve Zeynep Korkmaz arkadaşlarımız EŞİK gönüllüleri olarak aramızdalar. Aramızda bulunmalarından büyük bir mutluluk duyuyoruz. Meclis bizim değil halkındır, kadınlar toplumun yarısıdır” diye konuştu.

Ardından EŞİK üyeleri Sevinç Ünal ve Gülizar İpek Bilek ortak açıklama yaptı. Açıklamada, “Eşitlik İçin Kadın Platformu gönüllüleri olarak sesimizi Meclis’ten duyurabilmenin ayrı bir önemi var. Halkın seçtiği vekillerin yasaklandığı, kadın temsilinin sadece yüzde 17 olduğu ve bu kürsüde konuşan EŞİK gönüllülerinin girmesinin yasaklandığı bu mecliste olmayı çok anlamlı buluyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme niyetinin resmi ağızdan ifade edildiği 2020 yılı Temmuz ayından bu yana yürüttüğümüz kampanyaların çoğunda, Meclis’in görevine işaret ettik, izleme çalışmaları yaparak raporlar yayımladık. Çünkü bu çatı bizim ve halen demokrasilerin olmazsa olmaz kurumu. Kadın hakları mücadelesinin gönüllüleri olarak bizler, kendi meclisimizde, EŞİK’te, en geniş yelpazeden, çeşitli dillerden ama ortak amacımız hakkında ‘aynı dilden’ konuşuyoruz. Eşitlik ve özgürlük dilinden” denildi.

EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI  

“Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçin, kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimlere son verin diyoruz” diye belirtilen açıklamada, “‘Kadın erkek eşit değildir, çalışan kadın iffetsizdir, kadına 3 aydan fazla nafaka haramdır’ gibi eşitlik karşıtlığını besleyen söylemler yetkili ağızlardan kamuoyu önünde dile getirildikçe, erkekler kadınlara her türlü şiddeti uygulamayı kendilerine tanınmış bir hak gibi görüyor. Nafaka öderken makbuza ‘haram olsun’ diye not düşerek hakaret edebiliyor veya ödemiyor. Bunun bir ekonomik şiddet olduğu umurunda olmuyor. Nitekim yüzde 66’sı çocuğunun nafakası da dâhil ödemiyor ya da gözünü kırpmadan öldürüyor. Kadın cinayetlerinin çoğunun boşanma sürecinde gerçekleştiğini unutmayalım” diye kaydedildi.

‘NAFAKA HAKKIMIZA KARIŞMAYIN’

Kadın cinayetlerinin cinskırım boyutlarına varmasında eşitlik karşıtı söylemlerin etkisinin olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Aldığımız cevap, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramının eylem planlarından, metinlerden çıkarılmasını geçtik, kadına karşı şiddetin önlenmesini amaçlayan İstanbul sözleşmesinin iptali, 6284 sayılı yasanın tartışmaya açılması oluyor. Bu yüzden, bugün bu kürsüden hep birlikte, şiddetsiz bir hayat ve eşit yurttaşlık talebimizi bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz. Görüldüğü gibi, Medeni Yasa’daki haklarımız parça parça ortadan kaldırılacak. Bundan sonra boşanma erkekler için adeta ‘boş ol’, ‘boş ol’, ‘boş ol’ diyerek gerçekleşir gibi kolaylaşacak. Ekonomik olarak erkeğe bağımlı kılınmış kadınlar ise, sokağa atılacakları korkusuyla, yokluk ve yoksulluk içinde kalmamak için şiddet dolu evliliklere mahkum edilecek. Kadınların boşanma hakkı fiilen ellerinden alınmış olacak. Milyonlarca yoksul ev kadını ve çocuk bu yasal değişiklikten etkilenecek. Kadınlar olarak haklarımızı biliyor ve kaybetmek istemiyoruz. Yaşam tarzına, Nafakamıza, haklarımıza, eşitliği koruyan yasalara dokunma diyoruz!”