Koçerler göçebe, doğayla iç içe yaşayan bir topluluk olma özelliklerinin yanında kapitalist modernitenin tüketim üzerine kurduğu dünya düzenine karşı üretimle direniyorlar. El emeğine dayalı üretimlerinin yanında koyun, keçi besiciliği yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Kültür taşıyıcısı olan Koçerler, kendileri açısından anlamı olan desen ve renkleri elleriyle yaptıkları, çorap, kilim, çanta, lif ve heybelere işliyorlar. Şırnak’ın İdil ilçesinde yaylalarda yaşayan Koçerlerde bu kültür taşıyıcılığını nesilden nesile devam ettirenlerden.

'EN SEVDİĞİMİZ RENK SARI, KIRMIZI, YEŞİLİ EN ÇOK KULANIYORUZ'

Sabahın ilk ışıkları ile güne başlayan 35 yaşındaki Leyla Savacı, yaptıkları el emeği üretim ile kültürlerini yaşattıklarını söyleyerek, yeni nesillere de aktardıklarını belirtti. El emeği örgülerin hem çok keyifli hem de çok zahmetli olduğunu vurgulayan Leyla, “Bir patik bazen 2 günde biterken bazen de 4 günde bitebiliyor. Bu motiflere göre değişiyor. Zor motifler daha fazla zaman alıyor. Motiflerimizin çoğunu eski örneklerden çıkarıyoruz. Eskiden büyüklerimizin yaptığı motiflerden örnekler çıkarıyoruz. Üzerindeki her bir işleme kültürümüzün bir sembolüdür. Eski kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. O yüzden de bunları yapmaya devam ediyoruz. En çok yeşil sarı kırmızı ve mavi renklerini sevdiğimiz için motiflerimizde de ağırlıklı olarak bu renklere yer veriyoruz” ifadelerine yer verdi.

'KÜLTÜRÜMZÜ UNUTMADIK'

Kültürlerini unutmamak için el emeğine ağırlık verdiklerini söyleyen Leyla, “Annelerimizin eline bakarak öğrendik bunları. Kültürümüzü unutmamak için yapıyoruz, zaten bunları yapmamız da unutmadığımızı gösteriyor. Çocuklarımız da bize bakarak öğreniyor. Nasıl ki koçerlik kültürü yaşıyor bu da yaşıyor” dedi.

Jinnews Haber Ajansı