Van Gölü’nün tuzlu ve yüksek derecede sodalı sularında yaşayabilen, endemik bir balık türüdür. Adı kefal olmasına rağmen, aslında o sazangillerin bir üyesidir. Son yıllara kadar, göl çevresinde yaşayan insanlar ve bazı bilim insanları dışında kimse varlığından haberdar değildi. Çünkü o, iç sularımızda bulunan onlarca türden sadece birisiydi. Halen birçok coğrafya, zooloji ve balık sistematiği kitaplarında Van Gölü’nde yaşamadığı, sadece akarsuların göle dökülen kısımlarında yaşadığı iddia edilir. Van Gölü, sularının taşmasıyla, efsane canavarıyla sık sık gündeme geldi ama balığı ile ancak yeni yeni duyulmaya başlandı. Her yıl İnci Kefali’nin adına Erciş’te "Uluslararası İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivali" düzenlenmektedir. Festivalde kapsamlı etkinliklerin yanı sıra İnci Kefali’nin dans gösterilerine benzeyen, görsel şölene dönüştürdükleri üreme göçleri de izlenmektedir. İnci Kefali göçü Nisan ayı sonlarından Haziran ayı sonlarına kadar devam etmektedir.
 
Ortalama 20 cm boya ve 70 gr. ağırlığa sahiptir. Göldeki hayvansal ve bitkisel planktonlarla beslenir. En fazla yedi yıl yaşar ve üç yaşında üremeye başlar. Üremek için sürüler oluşturarak akarsulara göç eder. Gölde, akarsu ağızlarında büyük sürüler oluşturan İnci Kefali’nin vücudunda, sodalı-tuzlu sudan tatlı suya geçişe alışabilmesi için bir dizi değişim başlar. Akarsularda su sıcaklığı uygun hale geldiğinde göç başlar. Yumurtasını bırakan balıklar, daha sonra tekrar göle döner. Yaz aylarında gölün 25 m derinliklerine kadar dağılabilirken, kışı ise gölün 70 m derinliklerine kadar olan kısımlarında geçirir. Derelerde yumurtadan çıkan yavrular da birkaç hafta içinde göle dönerek, gölün sığ, besince zengin kıyı kesimlerinde yaşamaya başlarlar. İnci Kefali’nin vücut şekli fusiform olup, baş uzunluğu yaklaşık olarak bütün boyun 1/6’sı kadardır. Ağzın pozisyonu terminal olup, oldukça eğiktir ve fazla açılmaz. Dorsal ve anal yüzgeçler sırasıyla D III 7-8 ve A III 9-11. Solungaç dikenleri genelde 17-21 adet olmakla beraber 14-27 arasında değişebilir. Dorsal yüzgeç genelde ventral yüzgecin bittiği yerden başlar ve çoğunlukla anal yüzgeç başlangıcına kadar uzanır. Farenks dişleri iki sıralı olup 5:2 – 2:5 şeklinde dizilmiştir. Yanal çizgi üzerindeki pul sayısı 55–92 arasında değişir. Yanal çizgi dorsal yüzgeç başlangıcı ve yanal çizgi altı pul sayısı sırasıyla 13–16 ve 4–6 puldur.
 
İnci Kefali’nin vücut rengi çok değişkendir. Genelde hakim vücut rengi parlak gümüşi olup, sırtlar koyu grimsi yeşil veya koyu gri renkte, karın kısmı parlak gümüşi renktedir. Vücut pullarla kaplı olup anal ve ventral yüzgeçler arasında pulsuz bir karina mevcuttur. Ancak özellikle juvenil fertlerde renk koyu gümüşidir ve arka kısımlar yeşilimsi gri renktedir. 10 cm’den daha küçük fertlerde yanlarda uzanmış üç adet dar koyu band bulunur. 68 (12-16/6-9) 89, solungaç dikenleri 25-26 kadardır. Vücut uzunluğu baş uzunluğunun 4,6-5,4 katı, vücut yüksekliğinin 4,9-6,2 katıdır. Omur sayısı 40-41 adettir. Gözler oldukça iri, ağız orta büyüklükte ve terminal durumda olup öne doğru çıkıktır. Bıyık yoktur; ventral ve anal yüzgeçler arasında pulsuz bir karina mevcuttur. Pullar üzerinde açık siyah renkte noktalar taşıdıklarından parlaklıklarını yitirmişlerdir ve renk gümüşi yeşilimsidir.
 
İnci Kefali, geçmişten günümüze iki farklı yöntemle avlanmaktadır. Üreme döneminde, büyük sürüler halinde akarsulara göç ettiği için tüm dereler balıkla dolar. Bunu fırsat bilen yöre insanı, geçmişte kamyonlar dolusu balığı yumurta bırakmadan avlamaktaydı. 1997 Yılı rakamları ile toplam 15 bin ton avcılığın 12 bin tonu üreme göçü esnasında, yani 40-50 günde yapılmaktaydı. Bu dönemdeki avcılık, balığın tuzlu-sodalı sudan, tatlı suya girebilmesi için adaptasyon amacıyla beklediği mansaplarda manyat, ığrıp gibi kıyı sürütme ağları ile veya akarsuların üzerinde basit tuzaklarla yapılmaktaydı. Ancak 1997 yılından itibaren Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr .Mustafa Sarı öncülüğünde başlatılan ve Doğa Gözcüleri Derneği’nin desteklediği koruma çalışmaları kapsamında, İnci Kefali’nin bu dönemdeki yanlış avcılığı önlenmeye başlanmıştır. Günümüzde kaçak avcılıkla avlanan İnci Kefali miktarında önemli azalmalar olmuştur. 1997 yılında başlayan çalışmalarla üreme döneminde yanlış avcılık yapan yöre insanı, üreme dönemi dışında avlanmaya teşvik edilmiştir. Böylece gölde kış aylarında balıkçılık artmıştır. Kış aylarında İnci Kefali avcılığı, Van Gölü'nde 8-16 m. boylarındaki saçtan yapılmış teknelerle, 20-22 mm göz açıklığına sahip fanyalı uzatma ağlarla Temmuz ortalarından Nisan ortalarına kadarki sürede yapılmaktadır.