Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu tarafından her hafta gerçekleştirilen ÖFG TV’de, bu hafta Diyarbakır’da katledilen Helin Şen'in ailesi katıldı.

Diyarbakır’a giderek, Helin Hasret Şen’in katledilmesi üzerine açılan davayı da izleyen Gergerlioğlu, 6,5 yıldır bu davayı takip etmeye çalıştıklarını söyledi. 

‘KIZIM VURULDUĞU AN VEFAT ETTİ’

Katledilen Helin Şen'in annesi Nazmiye Şen, sokağa çıkma yasakları döneminde kızı Helin’in katledildiği gün yaşananları anlatarak, 4 yıl sonra avukatların ısrarlı itirazları sonrası dava açıldığını, sanığın tutuklanmadığını kaydetti. Adaletin yerini bulmasını talep eden Şen, “12 yaşında katledilen çocuğumun suçlularının en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

‘HEPİMİZİ ÖLDÜRDÜLER’

Anne Şen, oğlu Kadir Şen’in o gün yaşadığı travmayı hala atlatamadığını kaydederek, “Kadir 9 yaşındaydı, psikiyatr tedavisi görüyor, ben de tedavi görüyorum. 3 yaşındaki kızım Cennet ablasına çok düşkündü, o bile tedavi görüyor. Bizim hayatımızı öyle bir etkiledi ki evlat acısı zaten bambaşka bir şey. Kalan evlatlarım içinde ayrı bir mücadele, onların her bir acı çekmesini ablasını bu şekilde hatırlaması çok zor. Sadece Helin’i öldürmediler, tüm aile olarak hepimizi öldürdüler!” ifadelerini kullandı.

‘HELİN DOSYASINA SAHİP ÇIKALIM’

Son nefesine kadar adalet arayacağını dile getiren anne Şen, herkesi Helin’in dosyasına sahip çıkmaya çağırdı. 

Davayı yakından takip eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun da, yaşanan katliam ardından dava dosyasına gizlilik ve kısıtlılık kararı getirildiğini söyledi. 4 yıl boyunca Helin’in annesiyle birlikte birçok kez savcılıkla görüştüklerini, ancak sonuç alamadıklarını aktaran Zeytun, iddianame hazırlanması ardından dosyadaki delilleri gördüklerini belirtti. Zeytun, “İddianamede Helin’i katleden mermi veyahut da mermi kovanları, çekirdekler daha farklıca deliller toplanmış, muhafaza edilmiş değil. Dolayısıyla böylesi deliller toplanamadığı için kriminal bir inceleme de yapılmamış. Dosyada telsiz görüşmeleri dahi zırhlı araç görüntülerinin dahi ham hali ile dosyaya konulmuş değildi, dosya öncelikle ilgili savcılık tarafından ‘taksirle insan öldürme’den açıldı ama dosyayı inceleyen asliye ceza mahkemesi hakimi dosyadaki verilerden, somut delillerden bunun en az ‘olası kast ile insan öldürme’ suçuna tekabül ettiğini, dolayısıyla dosyanın ağır ceza mahkemesinde kast ile görülmesi gerektiğini ifade etti 4,5 yıldan sonra ağır ceza mahkemesine gönderdi” diye aktardı.

BİR YIL SONRA DURUŞMA

Dava görülmesi sırasında polis hakkında soruşturma izni verilmediği gerekçesiyle yargılamanın durduğunu ve 2021 yılı Şubat ayında verilen soruşturma izninden yaklaşık bir yıl sonra yeniden yargılamanın başladığını kaydeden Zeytun, “Bu duruşmada da bizler hem Helin davası üzerinde bir bütünen sokağa çıkma yasakları uygulamalarını mahkeme huzurunda ifşa ettik hem annesi hem de bir tanık olarak olayı gören bir kişi olarak eylemin nasıl kasten yapıldığına yönelik beyanımız oldu, delillerimiz ile birlikte ve bu süre içerisinde zırhlı araca ilişkin kamera görüntüleri de eklenmişti. O kamera görüntülerinden aslında failin orada herhangi bir şekilde bir ihtiyaç doğrultusunda çıkan yurttaşlara keyfi bir şekilde ateş ettiğini gösteren görüntüler vardı” şeklinde konuştu.

EMNİYET TUTANAĞI  

Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde olay ardından hazırlanan tutanaklara dair de Zeytun, şöyle konuştu: “O gün bir saldırı, bir eylem de yok. İl Emniyet Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu tutanakta da yüzlerce polisin imza altına aldığı o eylemlere ilişkin aynı gün oluşturulan tutanakta da eyleme, ihbara her bir saldırıya dayalı bir durumun kendilerine ulaşmadığını söylüyor. Emniyet Müdürlüğü, dolayısıyla sanığın bir kısım sanığı destekleyen polislerin ifade ettiğinin aksine tam da onları görev yaptığı İl Emniyet Müdürlüğü yalanlayacak şekilde bu gerçeği tutanak altına alıyor. Dolayısıyla sanığın kasten ve doğrudan hedef almak suretiyle kişilere hedef olarak vurduğu, vurmak istediği ve neticede de Helin’in de hedef doğrultusunda yaşamını yitirdiği görülüyor. Zırhlı araç kamerasında silahçının, failin silahın termal kamerası da mevcut. O termal kamerada da en az 150-200 metre uzaklıkta bulunan bir canlı çok net bir şekilde tespit edebilecek bir kamera ve nitekim idari soruşturmanın yapıldığı ve kendisine 2 yıl kıdem durdurma cezası verildi, idari disiplin soruşturmasında silahın teknik özellikleri ve sanığın eylemi ile ifade edilerek bu ceza veriliyor ve buna rağmen ne yazık ki bugüne kadar görevinin başında.”

Gergerlioğlu da Adalet Bakanlığı’na seslenerek, adaletin tecelli etmesi için ellerinden gelen tüm uğraşı vereceklerini söyledi.