Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın avukatları, tutuklu yargılandığı Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasının yarın görülecek duruşması öncesi partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Yüksekdağ’ın avukatları Sezin Uçar ve Ezgi Güngördü'nün yanı sıra HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel katıldı.

Avukat Sezin Uçar, iktidarın siyasal restorasyonunu ağırlıklı olarak hukuk üzerinden gerçekleştirdiğini belirtti. Böylesi dönemlerin en tipik özelliğinin siyasal yargılamalar olduğunu kaydeden Uçar, “Yüksekdağ başta olmak üzere HDP’li tüm seçilmişlerle nezdinde yapılan yargılamalar esasta siyasal özgürlüklere yönelik yargılamadır. Müvekkilimiz de siyasi faaliyetlerinden kaynaklı yargılanıyor" dedi.

‘İKİ AYRI TUTUKLAMASI VAR’

Avukat Ezgi Güngördü ise Yüksekdağ’ın dava dosyaları hakkında bilgi verdi. Yüksekdağ’ın 2016 Kasım ayından bu yana HDP’li kadın siyasetçilerle birlikte Kandıra 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunduğunu dile getiren Güngördü, “Yüksekdağ, 4 Kasım 2016 tarihinde Diyarbakır 2'nci Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile tutuklanmış olup daha sonra 20 Eylül 2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/146757 numaralı soruşturma dosyası kapsamında Ankara 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ikinci defa tutuklanmıştır. Dokunulmazlıkların kaldırılması sonrası Yüksekdağ’ın milletvekilliği; Anayasaya, meclis iç tüzüğü ve uluslararası mevzuata aykırı şekilde düşürülmüş, akabinde parti genel başkanlığı ve parti üyeliği de düşürülmüştür” dedi. 

'AYNI KARARLILIKLA SAVUNUYOR’

Yüksekdağ hakkında 40’tan fazla fezleke düzenlendiğini ve hali hazırda biri Silvan’da üçü Ankara’da olmak üzere 4 yargılaması bulunduğunu vurgulayan Güngördü, şöyle devam etti: “Ana dava olarak nitelendirdiğimiz ve Yüksekdağ’ın tutuklu olarak Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam etmektedir. Gerekçe olarak eş başkanı olduğu HDP’nin siyasi faaliyetleri çerçevesinde yapmış olduğu miting konuşmaları, il/ilçe parti binası açılışlarında yaptığı konuşmalar, basın mensuplarıyla yaptığı röportajlardaki ifadeler gösterilmiştir. Bir diğer ifade ile müvekkilimize atfedilen tüm suçlamalar, Yüksekdağ’ın milletvekili olarak katıldığı eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalardan ibarettir. Müvekkilimiz Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkanı olarak yaptığı siyasi parti faaliyetlerini mahkeme kürsülerinde aynı kararlılık ve meşruiyetle savunmaktadır.”

ANA DAVASIYLA 10 DOSYA BİRLEŞTİRİLDİ

Yüksekdağ hakkında ekler hariç 165 sayfalık iddianame düzenlendiğini belirten Güngördü, bu iddianamenin 8 fezlekeden oluştuğunu, delil ve evraklarla dosyanın 30 klasörü aştığını ifade etti. Yüksekdağ’ın tutuklanması ardından ana davasının bir yıl sonra açıldığını dile getiren Güngördü, dosya kapsamında Şırnak, Van, Batman, Ağrı, İzmir, Şanlıurfa, Ankara ve Diyarbakır’dan olmak üzere 10 dosyanın birleştirilmesine karar verildiğini söyledi.

Tüm tahliye taleplerinin matbu gerekçelerle reddedildiğini ifade eden Güngördü, şöyle devam etti: “20 Eylül 2019 tarihinde Figen Yüksekdağ hakkında, hali hazırda 4 yıla yakın süredir tutuklu yargılanmakta olduğu 6-7-8 Ekim olayları sebebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/146757 Numaralı soruşturma dosyası kapsamında Selahattin Demirtaş ile birlikte yeniden tutuklama kararı verilmiştir. Bu soruşturma dosyasında Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şüpheli değillerdir.  6-7-8 Ekim olayları sonrası HDP MYK tarafından atılan twit gerekçesiyle başlatılan bu soruşturmada, soruşturma başlatıldıktan sonra milletvekillerinin dosyaları ayrılmıştır. Yüksekdağ hakkında da ayrıma kararı verilmiş olup ayrılan soruşturma dosyası Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 yıldır zaten yargılama konusudur.”

‘AYNI SUÇTAN İKİ KEZ YARGILANIYOR’

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın HDP’nin milletvekili olmayan diğer MYK üyeleri için devam eden ve 2014’ten tutuklama kararına kadar olan sürede de herhangi bir gelişme olmayan dosya olduğunun altını çizen Güngördü, “Tutuklama tarihinde dosyada gizlilik kararı alınmış olup dosya içeriği hakkında daha fazla bilgimiz bulunmamaktadır. Müvekkilimiz Yüksekdağ, aynı fiilden dolayı iki defa yargılanan, dahası aynı fiil nedeniyle hakkında iki tane tutuklama kararı verilen tek siyasetçidir. Tutuklama kararına karşı her ay, ‘aynı fiilden dolayı iki kere yargılama olmaz’ (Non Bis İn İdem) ilkesi gerekçe gösterilerek itiraz yapılmakta olup tüm itirazlarımız matbu gerekçelerle reddedilmektedir” ifadelerinde bulundu.

ADALET BAKANLIĞI AYM’YE GÖRÜŞ BİLDİRDİ

Yüksekdağ hakkında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuruda Adalet Bakanlığı tarafından Mayıs 2020’de görüş bildirildiğini söyleyen Güngördü, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bakanlık görüşünde, soruşturma dosyasının 6-7-8 Ekim olaylarına ilişkin olduğu; ancak tutuklama gerekçesi olan suçlamaların farklı olması nedeniyle tutuklama tedbirinin meşru bir amacının bulunduğu ve ölçülü olduğu değerlendirilmiştir. Hatırlatmak isteriz ki ceza yargılamasında bir eylemin nitelendirilmesi değişebilir, ancak önemli olan eylemin kendisinin aynı kalmasıdır. Dolayısı ile müvekkilin tutuklama gerekçesi yapılan hukuki nitelendirmenin, yargılamanın devam ettiği dava dosyasındaki hukuki nitelendirmeden farklılık arz etmesi hukuka aykırılık durumu değiştirmemektedir. Müvekkil zaten tutuklu yargılandığı fiiller nedeniyle yeniden tutuklu olarak yargılanmaktadır.”

11 DOSYA KARARA ÇIKTI

Yüksekdağ hakkında tutuklandığı günden bu yana 11 dosyanın karara çıktığını da sözlerine ekleyen Güngördü, “Ahmet Davutoğlu hakkında yaptığı konuşmalar sebebiyle açılan ve hükümeti aşağılama suçlamasıyla yargılandığı iki dosyada ve iftira suçlamasıyla yargılandığı bir dosyada beraat kararı verilmiş, kalan 9 dosyada Cumhurbaşkanı'na hakaret ve propaganda suçlamalarıyla farklı sürelerde hapis ya da para cezasına hükmedilmiştir. Müvekkilimiz Yüksekdağ hakkında AİHM önünde olan ihlal başvurusuyla ilgili henüz bir karar verilmemiştir. Müvekkilin özgürlük ve güvenlik hakkı bakımından süre giden bir ihlal söz konusu olmakla birlikte, bu durum Yüksekdağ’ın tutukluluğunun devamı bakımından bir gerekçeye dönüşmemelidir.”

YÜKSEKDAĞ’IN MORALİ YERİNDE

Pandemi tedbirleri kapsamında aile ve avukat görüşlerinin kısıtlandığını ifade eden Güngördü, “Eylül 2019’da alınan bir kararla, kitap ve süreli yayınlar sadece doğum günü ve bayram gibi özel günlerde gönderilebilmektedir. Hapishaneden gönderilen mektup ve faxlara keyfi bir biçimde sansür uygulanmakta, en küçük olay dahi disiplin cezasına konu edilmektedir. Figen Yüksekdağ’ın sağlık durumu iyi, morali her zamanki gibi yerindedir” diye ifade etti. 

‘MÜCADELEYİ YÜRÜTECEĞİZ’

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ise iktidarın muhalefet eden herkesi cezaevine gönderdiğini belirterek, şöyle devam etti: “İktidar hukuksuzluğunu hukuk kılıfına büründürüyor. İnfaz yasasını da fırsata çevirdiler ve koronayı buna gerekçe yaptılar. Bir çok siyasetçi bu infaz yasasından faydalanamadı, kadın cinayetleri işleyenler dışarı salındı. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmeleri gerekirken kadınlarla mücadele ediyorlar. AKP iktidarını kadınlara yönelik düşmanlık üzerinden yürütüyor. Bugün bunun bir parçası olarak Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak bir çok kadın siyasetçi kadın mücadelesi yürüttükleri için rehineler. Bu mücadeleyi yıllardır yürütüyoruz yine yürütmeye devam edeceğiz. Biz bu mücadeleyi toplumun öznesi olarak yürütüyoruz. Bugün hayatın her alanında Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel binlerce kadın bu mücadeleyi cezaevinde yürütüyor biz de bulunduğumuz her alanda bu mücadeleyi yürüteceğiz.”