Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire tarafından Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 22 Aralık’ta “derhal tahliye” edilmesi yönünde verilen karardan 8 gün sonra “Kobanê soruşturması” kapsamında iddianame hazırlandı. AİHM’in bir önceki tahliye kararı ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül 2019 tarihinde Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu dönemin HDP Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yer alan 27 siyasetçi hakkında tutuklama kararı vermişti.

AİHM Büyük Daire’nin Demirtaş hakkında verdiği karar, tutuklu tüm HDP’li siyasetçileri etkiliyor. 6-8 Ekim Kobanê soruşturmasına dair, parti MYK’si tarafından atılan tweetlerin barışçıl olduğu vurgulanan AİHM kararı sonrası 15 aydır hazırlanmayan iddianame, jet hızıyla 8 günde hazırlandı.

HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Güngördü, AHİM Büyük Daire’nin kararının hemen akabinde hazırlanan iddianameye ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.

AİHM kararı sonrasında aslında böylesi bir durumla karşılaşmayı beklediklerini söyleyen Av. Güngördü, AİHM kararı ardından Yüksekdağ’ın tahliyesi ve Kobanê soruşturmasında ‘takipsizlik’ verilmesine ilişkin yaptıkları başvuruya yanıt almadan iddianamenin hazırlandığını basından duyduklarını dile getirdi.

‘ŞAŞIRMADIK’

Güngördü, “Anadolu Ajansı’nın haberinden iddianamenin hazırlandığını öğrendik. İşin açıkçası şaşırmadık. Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu düşünmemiz için hiçbir veri kalmadı. En son soruşturmaya dair aldığımız bilgi 100 ila 200 klasör olduğu söyleniyordu. İktidarın doğrudan yargıya bir müdahalesi olduğunu her gün yeni açıklamalarla yargıya sirayet ettiğini gösteren somut verilerle görüyoruz. Kobanê iddianamesinin de Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından iki gün sonra mahkemeye sunulmasıyla da anlamış olduk. Başsavcı göreve başladığı gün gün böyle bir iddianameyi inceleyip, davasının açılması üzere mahkemeye göndermesinin de yargının bağımsız olamayacağı iddialarımızı ispatlar nitelikte” dedi.

AİHM’İN 6-8 EKİM TESPİTİ NET

Fakat hazırlanan iddianamenin AİHM’in verdiği kararı etkilemeyeceğini vurgulayan Av. Güngördü, nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü ‘AİHM dokunulmazlıkları kaldırıp, bu yargılamaları yapamazsın. Bu öngörülemez bir durum’ diyor. O yüzden istedikleri kadar HDP’li seçilmişlerin milletvekili olduğu döneme ait soruşturma açsınlar, istediği kadar yargılama yapmaya çalışsınlar. AİHM kararını aşabilecekleri bir durum yok.”

Hazırlanan iddianamenin tamamen 6-8 Ekim olaylarına ilişkin bir soruşturma olduğunu kaydeden Av. Güngördü, AİHM kararı öncesi Yüksekdağ’ın yargılandığı Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin soruşturmanın mükerrer olduğuna dair bir rapor hazırladığını hatırlatıp, parti tarafından atılan tweetlere dair yürütülen soruşturmaya ilişkin yine AİHM’in, “tweetin barışçıl çağrı yaptığı” tespitine işaret etti. 

Av. Güngördü, “İstedikleri kadar soruşturmayı iddianameyi dönüştürsünler. AİHM tespitlerinin önüne geçebilecek bir durum yok. Yapılması gereken AİHM kararının uygulanması ve başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP’li siyasetçilerin yargılamalarına takipsizlik ve beraat kararları verilmesi gerekir” ifadelerini kullandı. 

‘KARARI UYGULAMAK ZORUNDALAR’

Av. Güngördü, AİHM’in 2018 yılında Demirtaş hakkında verdiği kararın ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği “Karşı hamle yapar işi bitiririz” şeklindeki sözlerini de hatırlattı. Güngördü, “Bu durum AİHM kararında tespit ediliyor. Ne yaparsalar yapsınlar AİHM’in kararını uygulamak zorundalar. Bu kararı uygulamadıkları takdirde Türkiye’yi Avrupa Konsey’inde atılmaya kadar gidecek bir süreç bekliyor. Bu da tüm Türkiye halklarını etkiler. AİHM kararını biran önce uygulamaya davet ediyoruz” diye konuştu.

MA / Berivan Altan