Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne 2016’da kayyım olarak atanan Vali Mustafa Yaman döneminde yaşanan yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, zimmet ve dolandırıcılık gibi suçlara ilişkin açılan davalardan biri olan “Zimmet” davasının ikinci duruşması dün görüldü.

Belediye iştiraki Kent AŞ’nin kasasında kaybolan milyonlarca TL’nin akıbetine ilişkin açılan davada dönem Kayyımı Mustafa Yaman’ın yeğeni Yunus Emre Akça ile kayyım tarafından Kent AŞ.’de müdür yapılan Ercan Uysaler’in tutuklu, kayyım dönemi bürokratları ile iş insanlarının aralarında olduğu 12 kişinin “Zimmet” suçlaması ile tutuksuz yargılanıyor. Davanın duruşması Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada bir kısım tutuksuz sanık salonda hazır bulunurken, tutuklu sanıklar Uysaler ve Akça ise Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenecek isimler de hazır bulunurken, halen kayyım yönetiminde bürokrat olarak görev alan isimlerin de tanık olarak hazır oldukları görüldü.

Önceki celse duruşmaya katılmayan Valilik Protokol Memuru Bülent Erdolu savunmasında, “Bahsedilen konu hakkında özel kalem müdürümüz Cengiz bey  (Ergül) beni yanına çağırdı. Bana ‘vali beyin talimatıdır, Mehmet Bulut'un yanına gideceksin vali beye 20 bin TL getireceksin’ dedi. Bende Kent. A.Ş.'ye gittim… 20 bin TL'yi bana verdi. Bende özel kaleme geldim ve parayı Cengiz beye (Ergül) verdim. Paranın akıbeti hakkında bilgim yoktur. Ben bu parayı götürüp bizzat Cengiz Ergül'e verdim.  Sonra Cengiz Ergül'de aynı anda vali beyin odasına girdi ve çıktı. Cengiz Ergül parayı aldı içeri girdi. İçeride ne oldu bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

‘DEVLETE HİZMET’ SAVUNMASI YAPTI

Ardından tanık ifadelerine geçilen duruşmada avukatlar savunma yaptı. Ardından söz verilen kayyım Yaman’ın yeğeni Yunus Emre Akça, Mardin’e hırsızlık için gelmediğini iddia ederek, “Belediyeye kayyumu ben atamadım. Biz devletimize hizmet etmek için bir görev üstlendik ancak burada büyük bir komploya maruz kaldık” iddialarında bulunarak, “Allah’ın adaletine inanırım ve sığınırım. Sonrasında bağımsız Türk yargısına güveniyorum. Ben vali beyin talimatları doğrultusunda Belediye'ye geçtim, yaptığım bütün işler onun bilgisi dahilindedir” ifadelerini kullandı.

TACİZCİ POLİSTEN ‘DEVLETE SADAKAT’ SAVUNMASI

Belediyede müdür olduğu sırada bir genç kadını fuhuşa zorladığı ortaya çıkan ve 11 yıl hapis cezası verilen polis memuru Ercan Uysaler ise, savunmasında “Devletime sadakat ile tüm işlerimi yerine getirdim. Birçok amirlik görevinde bulundum. Kimse bana kanuna uygun olmayan bir iş yaptıramaz. Mardin'de ben bir kumpasa maruz kaldım. Konusu suç teşkil edecek bir olayı vali bile olsa bana yaptıramaz” iddialarında bulunarak, 550 personelin iş çıkışını yaptığı itirafında bulundu.

KAYYIMIN YEĞENİ VE TACİZCİ POLİS TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme tutuklu olan kayyımın yeğeni Yunus Emre Akça ile Ercan Uysaler hakkında “Atılı suçun kanunda öngörülen hapis cezasının alt üst sınırı, sanıkların tutuklulukta geçirdiği süre ve tutukluluktan elde edilecek faydanın bu aşamada adli kontrol hükümleri ile de sağlanabilecek olması” gerekçeleri ile tahliyelerine karar verdi. Mahkeme her iki isim hakkında adli kontrol uygulanmasına karar verdi.

Öte yandan polis memuru Uysaler’in hakkında 11 yıl hapis cezası ve tutuklama kararı verilen dosyadan da daha önce tahliye edildiği ortaya çıktı.

DAVA HAKKINDA

Kayyım döneminin bürokratları ile ihalelerin verildiği kişilerin de aralarında olduğu 14 kişi “Dolandırıcılık”, “Zimmet” ve “Zimmete yardım” suçundan yargılanıyor. Hazırlanan iddianameye göre; belediyede sahte faturalar düzenlenip, yapılmamış işler karşılığında ödemeler gerçekleştirildi. MİT Saha çalışanı olduğu iddia edilen kişiye usulsüz ödemeler yapıldı, resmi olarak belediye personeli olmadıkları halde birçok kişiye personel gibi maaş ödenmesi gerçekleştirildi. Kent AŞ.’nin kasa hesabından usulsüz bir şekilde elden çekilen paraların ortadan kaybolmasının da konu alındığı iddianameye göre  şahıslar milyonlarca TL’lik vurgun gerçekleştirdi. Şirketin kasa hesaplarına göre; kasada olması gereken 4 milyon 972 bin 832,86 TL’nin de kaybolduğu ve kasada 1 TL bırakıldığı iddianameye yansımıştı.