Ankara Garı Katliamı’nda yargılanıp ceza alan 19 sanık arasında bulunan Erman Ekici’nin cezası Yargıtay tarafından fazla bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyaya dair mütalaasını tebliğ etti. Dosyaya giren tebligatta mahkemece katılma talepleri kabul edilen 10 Ekim günü Barış Emek ve Demokrasi Mitingi’nin düzenleyicilerinden Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), ile birçok üyesi katliamda yaşamını yitirmiş ve ağır yaralanmış olan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Büro Emekçileri Sendikası (BES), Halkevleri Derneği gibi kurumlar ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin “katliamda zarar görmedikleri” gerekçesiyle davaya katılma hakları olmadığı belirtildi.

CEZAYI FAZLA BULDU

Yargıtay tebligatında ayrıca, sürmekte olan firari sanıklara ilişkin dosyada tek tutuklu sanık olan ve hala insanlığa karşı suçtan yargılanan Erman Ekici’ye “fazla ceza tayini yapıldığı”, sanık Yakup Yıldırım’ın “Beraat etmesi” gerektiği gerekçeleriyle Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın bozulması talep edildi.

YARGININ KATLİAMA BAKIŞI

Yargıtay’ın tebliğine ilişkin 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Her şeyden önce 10 Ekim 2015 günü gerçekleştirilmek istenen mitingin düzenleyicileri olan, üyelerini kaybeden, yaralıları olan çok sayıda kurumun ve varlık nedeni yalnızca bu katliamın mağdurlarının sesi olmaktan ibaret olan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin davanın katılanı olmasından duyulan rahatsızlığı anlamak mümkün değildir. Ayrıca Tebliğname bu haliyle, yargı organlarının katliama olan bakış açısını net bir biçimde göstermektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 200’e yakın klasörden oluşan dava dosyası üzerinde yaptığı incelemede sonuç olarak yalnızca iki konuya odaklanmıştır; birincisi mağdurlar bu davayı takip etmesin, ikincisi ise IŞİD’lilere fazla ceza verilmesin” denildi. 

‘TALEPLERİMİZ YOK SAYILMIŞ’

Dosyada aydınlatılması ve incelenmesi gereken pek çok noktanın olduğuna dikkati çekilen açıklamada, “Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından büyük bir hızla düzenlenen tebliğnamede taleplerimizin tamamı ve hatta temyiz talebimizin kendisi yok sayılmıştır. Dava dosyasında eksik delillerin toplanması ve katliamın gerçek sorumlularının ortaya çıkarılması için yaptığımız taleplerle dolu ‘kovuşturmanın genişletilmesi’ne dair çok sayıda dilekçelerimiz ile yüzlerce sayfayı bulan ‘istinaf’ ve ‘temyiz’ başvurularımız da vardır. Ancak her nedense Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu dilekçelerimizdeki talep ve itiraz noktalarımızla ilgili hiçbir değerlendirmede bulunmayarak, dosyanın eksik incelenmesinde ve delillerin eksik toplanmasında kendince ‘hukuken’ bir sakınca görmemiş ve taleplerimizi suskunlukla geçiştirmeyi tercih etmiştir. Savcılık aynı suskunluğu, ‘tüm sanıkların ve henüz yargılanmayan katliam sorumlularının insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmaları gerektiği’ ne dair iddiamız karşısında da göstermiştir” diye belirtildi.   

İNSANLIĞA KARŞI SUÇA YOK

Tebliğnamede sanıklar hakkında insanlığa karşı suç uygulanması gerekip gerekmediğine dair hiçbir değerlendirmenin yapılmadığına vurgu yapılan açıklamanın devamında şöyle denildi: “En başından beri söylediğimiz üzere sınırlardan Gaziantep’e, Adıyaman’dan Ankara’ya katliama giden yol adım adım döşenirken buna engel olması gerekenler görevlerini yapmadıkları için 10 Ekim Ankara Katliamı gerçekleşti. Sonrasındaki yargı sürecinde de katliamın gerçek sorumlularının ortaya çıkarılmaması için soruşturma savcıları tarafından bir kısım deliller hasıraltı edildi, çok önemli deliller toplanmadı, yargılama esnasında da katliamla ilgili pek çok nokta karanlıkta bırakıldı. Ancak her kademeden yargı organlarının maddi gerçekleri suskunlukla geçiştirerek yokmuş gibi davranması, gerçekleri değiştirmeyeceği gibi katliamla ilgili adalet mücadelemizi de engelleyemeyecektir. Altı yıla yaklaşan hukuk mücadelemizde karşımıza konan engelleri, örtbas girişimlerini hiç unutmadığımız gibi taleplerimize ve kamuoyunun adalet beklentisine gözünü kulağını kapatan bu tebliğnameyi de 10 Ekim Ankara katliamına ilişkin unutturmayacaklarımız arasına alıyor ve bu katliamdan sorumlu her bir kişi yargılanıp hesap verene kadar adalet mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.”

DOSYA YARGITAY’A TAŞINMIŞTI 

Ankara Gar Katliamı 10 Ekim 2015’te emek ve meslek örgütlerince düzenlenen “Barış Mitingi”ne DAİŞ’in iki ayrı bombalı saldırıda bulundu. Patlamalar esnasında 103 kişi yaşamını yitirdi. Katliamına ilişkin 2018 yılında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu 19 sanıktan 9’una, “Anayasal düzeni ihlal”, “kasten öldürme” ve “öldürmeye teşebbüs”, 9 sanığa ise “örgüt yöneticiliği, üyeliği, patlayıcı madde bulundurmak, temin etmek” birine ise beraat kararı vermişti. 

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu kararı istinafa taşıdı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi tarafından sanıkların cezaları onanarak, müşteki avukatlarının talepleri reddedilmişti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi tarafından müşteki avukatları tarafından yapılan taleplerin reddedilmesi nedeniyle dava Yargıtay’a taşınmıştı.