Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, PKK Lideri Abdullah Öcalan hakkında yaptığı konuşmasında “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’a verilen hapis cezasının onanmasını istedi. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a İstanbul 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 1 yıllık hapis cezasının onanmasını istedi. 

DOSYA CEZA DAİRESİNE GÖNDERİLDİ

Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiğinin yıl dönümünde 15 Şubat 2015’te İstanbul Fatih’te yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla  verilen hapis cezasının onanmasını isteyen başsavcılık,  Yüksekdağ’ın "İzinsiz tertiplenen yasadışı toplantı ve gösteriye katılmak" ve "Suçu ve suçluyu övmek" suçlamaları yönünden ise beraatine karar verilmesi yönünde görüş bildirerek dosyayı Yargıtay Ceza Dairesine gönderdi. Yargıtay Ceza Dairesinin dosyayı onaması durumunda Yüksekdağ’ın 1 yıllık hapis cezası kesinleşecek.

YÜKSEKDAĞ'IN KONUŞMASI

Yüksekdağ'ın dava gerekçesi yapılan konuşması şöyle: “Bugün burada özgürlük için buluştuk, Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için hepimizin özgürlüğü için buluştuk. Biz çok iyi biliyoruz ve herkes bu siyasi iktidarda iyi bilsin ki Sayın Öcalan'ın özgürlüğü hepimizin özgürlüğüdür. Bütün Türkiye halklarının özgürlüğüdür. Yıllar boyu Sayın Abdullah Öcalan'ı esir tuttunuz peki özgürlük iradesini esir edebildiniz mi? Bir halkı tutsak edebildiniz mi? 16 yıl boyunca Sayın Abdullah Öcalan nezdinde özgürlük içerisinde direniş mücadelesi büyümüştür. Artık tutsaklık ve esaret politikalarınızın sonu geldi. Artık bu halk tutsaklık ve esaret defterini sonuna kadar kapatacak. Bütün bu yıllar boyunca, bütün Türkiye halklarının barış talebini duyan, onun özgürlük ve demokrasi arayışına yanıt veren tek bir lider vardı; Sayın Abdullah Öcalan. Şimdi biz de bugün dayatılan komplo rejimine ve siyasetine karşı komplonun sürdürülmesindeki ısrara karşı Sayın Abdullah Öcalan'ın bu demokratik, barışçıl çözüm iradesinin arkasındayız.

ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ

Öcalan'ın özgürlüğünün hepimizin özgürlüğü olduğunu bilerek onun siyasi iradesinin bütün bölge ve Türkiye halklarına barışın, özgürlüğün, demokrasinin yolunu açtığını bilerek bu iradenin arkasında, bu iradenin yanındayız. Bugün Sayın Abdullah Öcalan'ın ne kadar haklı olduğu sayısız kez ispatlanmıştır. Bu haklılık karşısında hala ayak direyen Türkiye'deki siyasi iktidardır. Biz Kobanê'deki o büyük zaferden, Türkiye halklarının yeni bir barış ve özgürlük yolu açma çabası ve arayışından da Balkanlar'daki, İspanya'daki halkçı harekete ve zaferlere kadar bir düşüncenin ve programın doğrulandığını görüyoruz. Sayın Abdullah Öcalan'ın düşüncesinin öngörülerini ve programını doğruladığını görüyoruz. Bugün bir komplo yıl dönümünde bir kere daha bu karanlık günü bu karanlık dönemeci lanetliyoruz. Bu komploya imza atan uluslararası güçler Sayın Abdullah Öcalan nezdinde Kürt halk iradesinin ne kadar büyük zaferler kazandığını ve kendisinin dengeleri nasıl alt üst ettiğini görüyorlar. Onlara şu gerçeği bir kere daha hatırlatmak istiyorum; çok geç kaldınız, artık çok geç kaldınız. Bu irade kabarıp taştı, bu irade sınırları aştı. Ve faşizmden bozma o güvenlik paketlerinizle, o saldırı ve yasak uygulamalarınızla, yasalarınızla artık kabını taşan bu özgürleşme hareketine hiçbir sınır biçemeyeceksiniz, dökemeyeceksiniz. Artık özgürlük yolunu zaferler yolunu tutturmuş, kazanmayı öğrenmiş bir halk var karşınızda ve biz bu kazanımlar çizgisini Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüyle taçlandırmayı başaracağız.''