Şırnak’ın Uludere ilçesine Bağlı Elemûn (Andaç) köyünde yaşayan yurttaşlar, giydikleri Kürt Ulusal kıyafetleri ve bölgeye özgü folklorik halaylarıyla yüz yıllardır kültürlerini yaşatıyor. Düğünlerde halk, Bablekan, Xelef, Şêxanî, Delîlo, Milanî, ve Sê Gavî gibi zengin halay çeşitleriyle eğleniyor. Halayın yanı sıra yine Şal Heşînokê, Elo Dîno, Şah Mîranê, Ez Xelefim, Nefele ve Hay Lê Kine gibi parçalar da bölge düğünlerinin vazgeçilmezi. 

Her parçanın kendine özgü bir makamı olduğu gibi her halayın da kendine göre folklorik figürler var. Halay ve kilamların yanında köylülerin giydiği birbirinden renkli elbiseler düğünleri adeta görsel şölene dönüştürüyor. Bu düğünlerde erkekler tiftik ipliğinden çok ince ve ustaca dokunan Şal û Şapik giyerken, kadınlar da eteği ayak bileklerine kadar uzanan kadife ve çemçem denilen kumaştan dikilen xiftan, kiras ve fistanlar giyiyor. 

ŞAL Û ŞAPÎK VE FÎSTAN

Elemûn köyünde iki gün süren düğünün ilk gününde kına ritüeli gerçekleştiriliyor. İkinci gün ise halaylar ve takı töreniyle devam ediyor. Akşam saatlerinde ise damadın ve gelinin yakınlarının katılımıyla damadın evinde kilamlar söyleniliyor. Eğlence gece geç saatlere kadar sürüyor. Elemûn köyü sakinleri düğünlerinde olabildiğince gelenek, görenek ve kültürlerini yaşatmaya ve sonraki nesillere aktarmaya çalıştıklarını söyledi. 

‘KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATIYORUZ’

Kendilerinden önceki kuşaklardan aldıkları gelenekleri yaşattıklarını belirten Fethi Ölmez (42), “Düğünlerde 3 bine yakın insan toplanır. Köyümüz kendi kültürüne, kimliğine ve değerlerine bağlıdır. Bunun için düğünlerimizde hep Kürtçe parçalar seslendirilir. Parçalarımızda da kimliğimize sahip çıkan, değerlerimizi koruyan sözler yer alır. Kültürü yaşatıyoruz, yarın da çocuklarımızın bunu yaşatmasını istiyoruz. Bunun için onlara da öğretiyoruz” dedi. 

Ölmez, düğün boyunca katılanlara 3 öğün yemek verildiğini ifade etti.

‘YARINLARA TAŞIYACAĞIZ’

İleri yaşına rağmen düğün alanına gelen Sakine Ölmez (75), geleneklerinin esnetildiğini belirterek, “Eskiden gelinin evine gidip atlarla gelini alıyorduk. Gelini ata bindirmeden zil çalıyorduk. Biri damadın evine kadar atın başına çekiyordu. Şimdi arabaları süsleyip gidip gelini getiriyorlar” diye konuştu. Ölmez, kendi renklerini, kültürlerini çocuklarına da öğreteceklerini ve bunu yarınlara taşıyacaklarını söyledi.  

KÜLTÜRLERİNE SAHİP ÇIKIYORLAR

Düğünde yöresel düğün ezgilerini seslendiren Kemençeci Halîmê Omerî ise şunları kaydetti: “Şarkıları yöreye göre seçiyoruz. İlk defa bu köye geldim. Gerçekten bu köy kendi kültürüne ve değerlerine sahip çıkan bir yer. Sanat ve kültür anlamında çok zengin. Köylerinde kültürlerine ve geleneklerine bağlı düğünler yapıyorlar. Buradaki gençler, kadınlar, erkekler yöresel kıyafetleriyle düğünlere katılıyorlar. Popüler kültürün etkisinden uzaklar.” 

MA / Ömer Akın