2015 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde bir grup ülkücü  tarafından Kürt öğrencilere yönelik saldırı sırasında aralarında Jin News muhabiri Habibe Eren'in de bulunduğu 4 öğrenci yaralanmıştı. Kendilerine saldıran ülkücü grup hakkında şikayetçi olan öğrencilerin,  emniyet ifadelerinin alınması ardından  sanıklar hakkında 4 yıl sonra  6 kişi hakkında Ankara 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde "basit yaralama” suçundan açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Duruşmada müştekiler ve avukatları yanı sıra sanıklar Esen Kanat, Hamza Ünal, Mehmet Kaya ve Barış Arslan ile avukatları da hazır bulundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada söz alan sanıklar, emniyetteki ifadelerinin  tekrarladıklarını belirterek, beraatlarını talep etti.  

‘SANIKLAR ÖLDÜRMEYE YÖNELİK DARP ETTİ’

Duruşmada beyanda bulunan ve 2015 yılındaki saldırıda ağır yaralanan Jin News muhabiri Habibe Eren, emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiğini beyan etti. Gazeteci Eren, Gazi Üniversitesi’nde kendini “asena” olarak tanıtan Esen Kanat'ın kendisini olaydan önce sürekli rahatsız ettiğini belirtti. Kürt kimliğinden kaynaklı ülkücü grubun daha önce kendisini tehdit ettiğini ve takip ettiğini aktaran  Eren, "Yaşadığım olayda darp edildiğime dair görüntüler kamera kayıtlarında mevcuttur. Sanıklar her birimizi okulun çeşitli köşelerinde öldürmeye yönelik darp etti.  Sanıkları şahsi olarak tanımıyorum, kamera kayıtlarını izledikten sonra kim olduklarını öğrendim" dedi.   

‘SALDIRILAR SİSTEMATİKTİR’

Söz alan müşteki avukatı Şevin Kaya, ülkücü grupların saldırıların ne ilk ne de son olduğunu ve  bu olayların sistematik bir hal aldığını söyledi. Müvekkili Eren’in saldırı sonrasında iki yıl okuluna devam edemediğini kaydeden Kaya, “Bundan kaynaklı TCK 'nın 220 sayısınca, ek süre talebinde bulunmak istiyoruz. Bunlar basit yaralama değil, kasten öldürme olduğundan  görevsizlik verilmesini ve dosyanın Ağır Ceza’ya gönderilmesini istiyoruz. Ayrıca eğitim ve öğretiminin de geri kalmasından kaynaklı ek savunma istiyoruz" dedi. 

Müşteki ve sanık avukatlarının taleplerinin ardından kararını açıkladı.

Mahkeme heyetinin ara kararları şöyle: “Duruşmaya katılmayan sanık Baki Cezmi Erdoğan'ın savunmasının alınması amacıyla hakkında yakalama kararının çıkartılmasına, Dilan Ayribaş ve Azize Maide Diker'in tanık olarak dinlenmelerine, sanık Salih Yağlı'nın İş Bankası’na müzakere yazılarak hesap dokümanlarının istenmesini, tüm sanıkların olay tarihinde kullanmakta oldukları GSM operatörlerinin istenilmesine ve BTK'ya müzakere yazılarak sanıkların 2 Haziran 2015 tarihinde kullandıkları GSM hatlarının 16.30 ve 18.00 arası HTS kayıtlarının bilgilerinin gönderilmesine, HTS kayıtlarının bilirkişi uzmanlarına gönderilerek, sanıkların söz konusu zaman dilimi arasında fiziken hangi baz istasyonu kapsama alanında olduklarına, sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının çekilmesi için ilgili emniyet birimlerine müzekkere yazılmasına, dosya içerisinde bulunan görüntü kayıtların olduğu CD'nin jandarma kriminal laboratuvarına  gönderilerek, sanıkların görüntülerde yer alıp almadığının hangi metrajda, hangi eylemi gerçekleştirdiklerinin tespit edilmesine ve olay günü Habibe Eren'e yönelik  Numune hastanesinden darp raporu istenilmesine.”

Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 1 Nisan 2020 tarihine erteledi.

NE OLMUŞTU?

2 Haziran 2015 yılında Gazi Üniversitesi'nde ülkücü grupların 4'ü kadın 10 öğrenciyi İletişim Fakültesi'nin kantininde ablukaya almasıyla başlayan ırkçı saldırı sonucu 4 öğrenci yaralandı. Kantinde mahsur kalan öğrencilere yönelik tehditlerin başlamasının hemen ardından öğrenciler dekanla görüştü, Ankara Emniyeti'ne haber verdi. Öğrencilerin can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle başvurdukları polis 3 buçuk saat sonra, ülkücü gruptan bir kişinin arabanın altında kalarak yaralanması sonrası fakülte önüne geldi. Mahsur kalan öğrenciler arasında bulunan 4 kadın öğrenci feci şekilde darp edilmişti. Hastaneye kaldırılan öğrenciler olaydan sonra  kendilerine saldıran sanıklar hakkında şikayetçi olmuştu.