AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kurucusu olduğu Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜGVA) dair yayınlanan belgeler, uzun yıllardır ülke gündeminden düşmeyen "paralel devlet" tartışmalarının fitilini bir kez daha ateşledi. AKP ve ortağı MHP'nin her geçen gün oy kaybettiği bir dönemde sızdırılan ve gazeteci Metin Cihan'ın ifşa ettiği belgeler, TÜGVA'nın bazı cemaatler gibi devlet kurumlarında nasıl kadrolaşmaya gittiğini gözler önüne serdi. 

TÜGVA'NIN YÜKSELİŞİ!

TÜGVA, Gülen cemaati ile AKP arasındaki çatladığın büyüdüğü 2013 yılı sürecinde kuruldu. Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve kimi AKP'ye yakın isimler tarafından büyük bir sermayeyle kurulan vakıf, "Her daim hakkın ve adaletin tarafında olacak bir nesil yetiştirme" şiarıyla startını verdiği çalışmalarla daha ilk günden "AKP'nin gençlik yapılanması" olarak görülmeye başlandı. Ana hizmet binası İstanbul'da bulunan vakfın şu an Genel Başkanlığı görevini Enes Eminoğlu yürütüyor. Devlet bankaları, Turkcell, Türk Hava Yolları (THY), Türk Telekom, SETA gibi kurum ve kuruluşlar da sponsorluk yaptığı vakıf, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere birçok bakanlığın partnerleri arasında gösteriliyor. 

OKULLAR 'ARKA BAHÇESİ' OLDU

Vakıf, aldığı desteklerle kısa bir süre sonra tüm kentlerde örgütlendi ve 17 Ekim 2016’da vergi muafiyeti imkanına kavuştu. Bu süreçte kamu binalarının tahsisi ve düşük bedel kiralarla gündemden düşmeyen vakıf, 15 Temmuz 2016 askeri kalkışmanın ardından Gülen cemaatine ait olan ve el konulan birçok dershane ve yurda da yerleşerek, buralarda çalışmalarını genişletti. Ortaokul, lise ve üniversitedeki gençleri hedefleyen vakıf, MEB'le yaptığı protokoller kapsamında okullarda kurduğu kulüpler üzerinden Kur'an kursu ve "siyer" dersleri veriyor. 

BELGELER

Vakıf, gazeteci Metin Cihan'ın Twitter hesabı üzerinden paylaştığı belgelerle bir kez daha gündemde. Belgelere göre, vakfın Cemaat örgütlenmesine benzer şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve yargı içerisinde kadrolaşmaya gidildiği görülüyor. Cihan'ın "Paralel devlet yapılanması' başlığıyla haberleştirirdim" dediği belgelerde, vakfın kurumlara yerleştirdiği kişilerin isim listeleri yer alıyor. "Subay, özel harekat ve astsubay" listelerinin yer aldığı belgelerde, kamu taşınmazlarının yurt olarak TÜGVA'ya tahsis edildiği, atamalarını düzenlediği, PÖH ve subaylık mülakatlarının ayarlandığı ve kiralarının AKP’li belediye ve valilikler tarafından ödendiği belirtiliyor. 

KİM NE DEDİ?

Belgelerin sızdırılmasının ardından vakıftan "kumpas" açıklaması geldi. Ancak daha önce TÜGVA'da yer alan bazı kişiler belgeleri teyit etti. TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu ise açıklamalarıyla belgeleri doğruladı. Eminoğlu, “Bir kere bu içerden belgeleri almış bu adam, sızdırmış, yedek yapmış ve ifşa ediyor" itirafında bulundu. Eski TÜGVA Van İl Temsilcisi Tamer Özsoy da belgelerin hepsinin doğru olduğunu kaydetti. 

KAYYIMLAR SONRA ETKİNLİĞİ ARTTI 

Konuya dair henüz bir soruşturma başlatılmazken, TÜGVA'nın bölge kentlerindeki uygulamalarına dair daha önce gündeme getirilen uygulamaları belgelerle doğrulanmış oldu. TÜGVA'nın bölge kentlerindeki örgütlenme süreci özellikle Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere kayyım atanmasının ardından başladı. Kayyım atamalarını yapıldığı tüm kentlerde TÜGVA üyeleri belediyelerde işe alınarak, taşınmazlar ya vakfa devredildi ya da düşük fiyatlarla kiralandı. Belediyelerin yaptığı ihalelerin bazıları da vakıf yöneticilerinin başında yer aldığı şirketlere peşkeş çekildi. 

İHALELER PEŞKEŞ ÇEKİLDİ

Şırnak'ın Cizre ilçesine belediyeye 2016 yılında kayyım atanması sonrası, kentteki otogarın ihalesi TÜGVA Şırnak İl Başkanı Cumali Tahir Arpas’ın şirketine verildi.  Kentteki trafiği hafifletmek ve araçları tek noktada toplamak amacıyla inşa edilen otogar zamanla kaderine terk edildi ve satışa çıkarıldı. 

TAŞINMAZLAR DEVREDİLDİ

Kayyımlar, belediyelere bağlı gençlik ve kültür merkezleri de vakfa devretti. Kayyımlar, ayrıca belediye parklarını da vakfa devretti. Şırnak Belediyesi'nin eski kayyımı, belediyenin “Engelsiz Yaşam Parkı”nın 15 yıl süreyle vakfa kiraladı. 

KÜRT MOTİFLERİNE SALDIRI

Silopi Belediyesi'ne atanan kayyım, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine 5 gün kala belediyeye ait Laleş Kültür ve Sanat Merkezi'nin bir bölümünü aylık 200 TL karşılığında 3 yıllığına TÜGVA'ya kiraladı. Kayyım, TÜGVA’nın kullandığı kültür merkezinin konferans salonunu ise 10 yıllığına bedelsiz bir şekilde İlçe Kaymakamlığı'na devretti. Vakıf, devraldığı merkezde ilk iş olarak "Laleş" sözcüğünün ismini silerek, Kürt kültürüne ait motifler ile Ehmedê Xanî, Cegerxwîn, Dildar, Karepetê Xaço, Ayşe Şan, Meryemxan, Hozan Serhat, Mem û Zîn gibi Kürt düşünürleri ve sanatçıların tüm resimlerini kaldırdı. 

ÜYELİK DAYATMASI

TÜGVA, Şırnak Üniversitesi’nde okuyan öğrencileri üyeleri olmaları yönünde dayatmalarda bulunmasıyla da gündeme geldi. AKP Şırnak İl Örgütü yöneticisinin akrabası Fırat Som’un başkanlığı döneminde vakıf, üyelik formlarını imzalamayan öğrencileri "notlarının düşürülmesi" ile tehdit etti. 

Diyarbakır Yenişehir Belediyesi kayyımı, Ofis semtinde bulunan 810 parsel alanı 25 yıllığına vakfa tahsis etti.  

Vakfın etkili olduğu kentlerden birisi de Mardin ve ilçeleri oldu. Yolsuzluklarla gündeme gelen Mardin Büyükşehir Belediye kayyımı Mustafa Yaman, vakıfta çalışan birçok kişiyi belediyelerde çeşitli kademelerde işe aldı. Nusaybin Belediyesi kayyımı, vakfın Mardin Temsilcisi Mesut Çetin'i Hukuk İşleri Müdürü olarak görevlendirdi.

RÜŞVET ÇARKI

Hakkari'de ortaya çıkan ses kaydıyla da vakıf yöneticilerinin karıştığı yolsuzluklar gündeme geldi. TÜGVA'nın daha önce Hakkari İl Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Can'a ait iki ses kaydında, AKP İl Başkanı Emrullah Gür'e her ihale için rüşvet verildiği ortaya çıktı. Söz konusu iddialar sonrası Gür istifa ederken, Can "sesime benzetmişler" açıklaması yaptı.  

'HEPSİ DOĞRU'

Söz konusu rüşvet, kayırma ve torpil durumları Van, Ağrı, Kars, Iğdır gibi Serhat kentlerinde de yaşandı. En son ortaya çıkan belgeler sonrası ajansımıza konuşan eski TÜGVA Van Başkanı Tamer Özsoy da bu durumu doğruladı. Özsoy, “Yöneticilik yaptığım süreç içerisinde, özellikle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bulunan Millet Kütüphanesi’nde çalışan kişilerin tamamen TÜGVA’nın referansıyla alındığını gördüm. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’ndeki alım bir kısmı. Bu sadece görünen kısımlar. Bekçi alımları da böyle, tamamen TÜGVA’nın referansıyla gerçekleşti" dedi. 

Mezopotamya Ajansı / Gökhan Altay