Diyarbakır Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), son dönemde üye ve yöneticilerine yönelik başlatılan operasyonlara ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Dernek yöneticilerinin katıldığı açıklamada Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Elif Haran konuştu.  

Dernek yöneticilerinin evlerine kapıların kırılarak girildiğini belirten Haran, baskınların hukuksuz bir şekilde gerçekleştiğini kaydetti.

KÖTÜ MUAMELE

Salgının risklerinin arttığı bir dönemde siyasi iktidarın gözaltı ve tutuklama furyalarına devam edip TUAY-DER yöneticilerin hayatını hiçe saydığına dikkat çeken Haran, “70 yaşındaki yöneticimiz Şafi Hayme gözaltına alınmakla kalınmamış, ev baskınında kendisi ve aile bireyleri kötü muamele-işkenceye maruz kalmışlardır” ifadelerini kullandı.

‘HAK İHLALLERİ GİZLENİYOR’

Derneğin kurulduğu günden bu yana tutuklu ailelerine hukuki ve sosyal destek sağladığı için hedefte olduğuna dikkat çeken Haran, bu operasyonlarla cezaevlerinde yaşanan hukuksuzlukların gizlenmeye çalışıldığını belirtti. 

DÜŞMAN HUKUKU 

Bu sebeple dernek binalarının talimatlarla basıldığını, müfettiş denetimlerine tabi tutulduğunu kaydeden Haran, “Siyasal iktidarın da bildiği gibi derneklerimizin tüm çalışmaları kamuoyun nezdinde aleni yürütülmektedir. Hukuksuz, hiç bir somut gerekçeye dayanmayan safsata iddialar ile üye ve yöneticilerimiz gözaltına alınmasından vazgeçmeye çağırıyoruz! Cezaevlerindeki hukuksuzlukları raporlayan ve kamuoyuna paylaşan derneklerimize adeta düşman hukuku uygulanmaktadır. Bilinsin ki; 12 Eylül faşist cuntası ve 90’lı yılların karanlık çetelerine diz çökmemiş üyelerimiz bu hukuksuz baskılardan ötürü mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerdir. Cezaevlerini gündeme getirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle yürüttüğümüz hak mücadelesinden geri adım atmayacağımızın bilinmesini istiyoruz” dedi.

Haran, tüm hak örgütlerine ve demokratik kamuoyuna operasyonlara karşı duyarlılık çağrısında bulundu.

VAN 

Van TUHAY-DER de Diyarbakır'daki dernek üyelerinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Dernekte yapılan açıklamaya derneğin yöneticileri katıldı. Dernek yöneticisi Suat Meşe, dünya pandemiyle savaşırken, Türkiye'de ise bu sürecin muhaliflere yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamayla geçtiğini söyledi. 

Salgın riski altındaki cezaevlerinin durumuna dikkati çeken Meşe, “Dernekler olarak bu son derece hasas olan pandemi sürecinde tüm cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini raporlaştırıp, mahpus aileleriyle birlikte basına deklare ettiğimiz ve insan hakları savunduğumuz için bu hukuksuz saldırıyla karşı karşıya kalmış durumdayız. Diyarbakır'da derneğimize yönelik yapılan baskını ve arkadaşlarımızın gözaltına alınmasını kabul etmiyor ve bu hukuk dışı uygulamaya son vererek, arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.

İSTANBUL

TUAY-DER’e yapılan polis baskını İstanbul’da da protesto edildi. Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER), Fatih’teki dernek binalarında yaptıkları açıklamayla yapılan baskın ve gözaltılara tepki gösterdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ömer Öcalan ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu da katıldı.

MATUHAY-DER Eşbaşkanı Hüsnü Taş, yaptığı açıklamada “Bu gözaltı ve tutuklamaların antidemokratik olduğunu belirterek şiddetle kınıyoruz. Bilinen o ki cezaevlerinde özellikle hasta hükümlü ve tutukluların tedavileri pandemi gerekçesiyle durdurulmuş, iki tutsak bu süreçte yaşamını yitirmiştir. Kimi cezaevlerinde fiziki ve psikolojik baskıdan dolayı tutuklular açlık grevine girmişlerdir. İnsani ve vicdani tüm kuralları ve ilkeleri ortadan kaldıran AKP iktidarı bu düşmanlığın yanı sıra adalet ve hukuk düşmanı olduğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.

DAYANIŞMAYA ÇAĞRISI YAPTI 

Gözaltı ve tutuklamaların bir an önce son bulması çağırısında bulunan Taş, “İçinde bulunduğumuz denklemin gerçekliği bu saatten sonra kurumun yöneticileri ve üyelerine gözaltı ve tutuklamalar yaparak bir çıkış yolu sağlamaz. Bu gerçeği tüm kamuoyu bilmektedir” diye konuştu. Taş, demokratik kamuoyunu dayanışma çağrısında da bulundu. 

HDP’li Ömer Öcalan ise, konuşmasında Kürt halkına topyekun bir saldırı altına olduğunu ifade etti.

ÖCALAN: GÜN YANLIŞTAN DÖNME GÜNÜDÜR

Kürt halkının bu saldırılarla sessiz bırakılmaya çalışıldığını söyleyen Öcalan, “Bu halk, Türkiye tarihi boyunca saldırılara karşı mücadele ediyor. Gözaltı, tutuklama ve her türlü saldırılara karşı bu mücadelenin son bulmasını hedefliyorlar. Devlet büyük bir yanlışın içindedir. Bu saldırılarla sorunu çözmeye çalışıyor ancak bu saldırılarla sorunun çözülmediği görüldü. Saldırılar sorunun daha da büyümesine neden oldu. AKP-MHP’nin saldırıları artık kurumsallaştı. Kürt halkı artık onları iyi tanıyor. Her daim mücadelemizi bir adım ileriye taşıyacağız. Gün yanlıştan dönme günüdür. Bu en elzem ihtiyaçtır” diye belirtti.

ADANA 

Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), dernek yönetici ve üyelerine yönelik gözaltı operasyonuna tepki gösterdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü’nde düzenlenen toplantıya çok sayıda kişi destek verdi.  

Baskınlarda evlerin kapılarının polislerce kırıldığını ifade eden Sinan Balduz, cezaevlerinde uygulanan hukuksuzlukların kamuoyuna yansımasını istenmediğini bildiklerini baskıların da bundan ötürü yaşandığını belirtti. Cezaevlerinde yaşanan ihlalleri gündeme getirmeye devam edeceklerini dile getiren Balduz, “Bu vesileyle yürüttüğümüz hak mücadelesinden geri adım atmayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Tüm hak örgütlerine ve demokratik kamuoyunun bu faşizan uygulamalara karşı durması çağrısı yapıyoruz" dedi.