Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Diyarbakır Tabip Odası, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’ın gözaltına alınmasına ilişkin oda binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan ve yöneticiler katıldı.
‘BU İŞLEM VİCDANA AYKIRIDIR’
“TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılsın” başlıklı açıklamayı okuyan Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Gökalp’ın 20 Kasım günü saat 05.00 sularında gözaltına alındığını hatırlattı. Dr. Şeyhmus Gökalp adresi ve işyeri bilinen bir hekim olarak savcılığa çağrılması halinde ifade verebilecek durumdayken, insani hakları gözetilmeden sabahın erken saatlerinde yapılan bu işlemi kınayan Turan, “Bu işlem vicdana aykırıdır. Pandemi döneminde hekimlerin izinleri, istifaları ve emekliliklerine bile yasak getirilirken, bir hekim olan Dr. Gökalp’ın sağlık hizmeti vermekten alıkonularak 3 gündür gözaltında tutulması akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Pandemi döneminde gözaltı ortamının koşulları da göz önüne alındığında, Dr. Gökalp ve beraberindekiler sağlık sorunları yaşamaları halinde sorumluluk bu işlemleri yapanların olacaktır. Daha önce de benzer gözaltılarda da gözaltına alınan kişilerin Covıd-19 hastalığına yakalandığı unutulmamalıdır” dedi.
‘DÜNYA TABİPLER BİRLİĞİ’NE BİLDİRİLDİ’
Dr. Şeyhmus Gökalp iyi hekimlik değerlerine sahip ve onurlu bir hekim olarak, kurmaca tanık ifadeleriyle ve düzmece delillerle lekelenemeyecek bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Turan, konuyla ilgili olarak Dünya Tabipleri Birliği’nin bilgilendirildiğini ve Gökalp’in avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin raporlaştırıldığını söyledi. Turan, şunları söyledi: “Bugün savcılığa sevk edilmesi beklenen Gökalp’ın en kısa sürede ailesine, çocuklarına kavuşması temennimizdir. Suçsuz olan Gökalp’in insani ve hukuki haklarının savunusunda Türk Tabipleri Birliği ve Diyarbakır Tabip Odası olarak sonuna kadar yanındayız. Buradan kamuoyuna ve yetkili mercilere sesleniyoruz. Türkiye’de karanlık gölgelerin yalancı tanık ifadeleri fabrikasyonuna, onurlu insanların haklarını düzmece dosyalarla çiğnenmesine, hekimlerin görevlerini yapmalarının hukuki normlar dışına çıkarak engellenmesine her zaman karşı çıktık ve bu konudaki mücadelemizde kararlıyız.”
