Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve Diyarbakır Tabip Odası, tutuklu bulunun TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında açılan ve yarın görülecek duruşmasına ilişkin Tabip Odası’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılsın” yazılı pankartın asıldığı açıklamaya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Naki Bulut ile Diyarbakır, Batman ve Adana Tabip Odası başkanları katıldı. 

FİNCANCI: SELÇUK MIZRAKLI'YI DA ALACAĞIZ

Fincancı, Türkiye’de tutuklu yargılamanın esasa dönüştüğü bir dönemi yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi: "Boğaziçi süreciyle beraber kayyım pratiğine üniversitelerde eklendi. Genç insanlar kendi haklarını savunmak adına seslerini yükselttiğinde, 2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüşleri Yasasında hapis cezası olmamasına rağmen, bu yasama maddesi esas alınarak tutuklu yargılama süreçleri yaşanıyor. Bu nedenle ülkenin iklimi konusunda ve yargının tümüyle emre itaat eden tutumuyla, yakından tanışıklığımız var. 

Sevgili Şeyhmus Gökalp’in tutuklanması da yargının bağımlılığının en somut örneklerinden birisi. Yüksek Onur Kurulu üyesi olarak her dönemde TTB’ye yönelik, meslek örgütlerine yönelik, emek örgülerine yönelik saldıralar ve baskılardan nasibini alan bir süreçle karşı karşıya kaldı. Sevgili Şeyhmus, bir yalancı tanığın yalan beyanlarıyla tutuklandı. Biz eminiz ki yarın duruşma sonrası meslektaşımızı alacağız. Çünkü kararlıyız, biliyoruz, yüzlerini açığa çıkarma konusunda bugüne kadar hiçbir sıkıntımız olmadı. Her seferinde yalanlarını ortaya koyduk, bu ister pandemi, ister hak ihlalleri, ister ülkenin yönetimi olsun her durumda sözümü söyleyeceğiz. O nedenle kararlıyız ve bu süreci izliyoruz. Yarın hep beraber sevgili Şeyhmus’a sarılmayı düşünüyoruz. Meslektaşlarımız tutuklu yargılanıyorlar, neden, hekimlik pratikleri nedeniyle, iyi hekimlik pratikleri nedeniyle. Diyarbakır’ın seçilmiş Belediye Eşbaşkanı Sevgili Selçuk Mızraklı’yı da alacağız, seçilmiş bütün tutuklu başkanları Eşbaşkanlarını da alacağız. Çünkü gerçekler ortada. Hepimiz gerçekleri biliyoruz.”

TUTUKLU YARGILANMASI

Ardından “Herkes için adalet, TTB YOK üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’a özgürlük!” başlıklı açıklamayı okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Gökalp’ın bir soruşturma kapsamında aralarında sağlık çalışanlarının da olduğu 75 kişiyle birlikte 20 Kasım 2020 sabah saat 05.00’de evine yapılan baskınla gözaltına alındığı ve sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandığını hatırlattı. Turan, Pandemi koşullarında çok sayıda kolluk kuvveti ile evleri basılarak gözaltına alınmaları, bulaş riskinin olduğu koşullarda gözaltında tutulmaları ve tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen ardından beşinin tutuklanması hukuk ve insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu söyledi. Turan, Dr. Şeyhmus Gökalp’in tanımadığını beyan ettiği bir yalancı ilk ifadelerinden üç yıl sonra asılsız, hiçbir somut delile dayanmayan, sunulan resmi kurum belgeleri ile yalan olduğu açıkça kanıtlanan beyanları esas alınarak tutuklandığını kaydetti.

‘SERBEST BIRAKILACAĞINA İNANIYORUZ’

Ülkenin uzun dönemdir evrensel ilkeleri, Anayasa, yasa ve teamülleri yok sayan; bilimden, hakkaniyet duygusundan uzak bir anlayışla ve yurttaşların adalete olan güven duygusunu yok eden “hâkim” kararları ile yönetildiğini ifade eden Turan, “Bu yaklaşım aynı zamanda liyakatsiz kadroların kifayetsizliği ile birleşince yüzbinlerce insanın bireysel mağduriyetinin yanı sıra ülkemiz açısından da telafisi güç bir tahribat biriktiriyor. Dr. Şeymus Gökalp’in, iftiracı bir gizli tanığın kendisinin çalışmadığı bir hastane ile ilgili suçlamaları ve katılmadığı yasal ve meşru bir toplantı gerekçe gösterilerek tutuklanması işte böyle bir ülke ikliminin ürünüdür. 10 Şubat 2021 günü görülecek davada geçmiş dönem Merkez Konsey üyemiz olan ve halen TTB Yüksek Onur Kurulu üyeliğini başarıyla sürdüren meslektaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in serbest bırakılacağına ve haksız-hukuksuz tutukluluğun sona erdirileceğine inanıyoruz” dedi.

GÖKALP’E ÖZGÜRLÜK

Hekimlikte mesleğin esasını “önce zarar vermeme ilkesi ve hastanın çıkarı” oluşturduğunu; “Hâkimlikte” de “Masumiyet karinesi ve tutuksuz yargılanma”nın esas olduğunu kaydeden Turan, şunları söyledi: “Hekimlikte nasıl ki tıbbi tedavi ya da ameliyat yapılması için hastadan gerçek verileri, şikayetleri ve bulguları almak; ağrısını, ateşini, grafilerini, tahlillerini gerçek verilerle değerlendirmek gerekiyorsa, ‘hâkimlikte’ yani yargılamada da kişi hakkında gerçek delillerin, bulguların ve gerçek tanıkların dikkate alınması zorunludur. Nasıl ki yalan şikayetler, sahte grafiler, tahrif edilmiş tahliller hastaların hayatına mal olabilir ve kötü hekimlik uygulamalarıyla insan bedeni ölürse, diğerinde yani kötü ‘hakimlik’ ve bağımsız olmayan yargılamalarda ‘insanlık’ ölür. Hayatı boyunca “iyi hekimlik” değerleri ışığında ihtiyaç duyulan her alanda emek vermekten imtina etmeyen Dr. Gökalp’in devam eden haksız ve kanıtsız tutukluluğu ülkemiz adalet sisteminin kara lekesi, tarihin ironisidir. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve  #DrŞeyhmusGökalp Serbest bırakılsın çağrısını ülkemizin dört bir yanında dillendiren tabip odalarımızın mesajı açık ve nettir. Herkes için ADALET  #DrŞeyhmusGökalp’e ÖZGÜRLÜK!”