Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, salgının devam ettiğini hatırlatarak kontrol altına alındığı haberlerinin bilimsel gerçeklerle uyuşmadığını belirtti. Toplumsal bağışıklık için aşılamanın ikinci dozunun yüzde 70’inin yapılması gerektiğini söyleyen TTB, yüzde 18,5’ine iki doz aşı yapıldığı gerçekliğini hatırlattı.

Yazılı bir açıklama yayımlayan TTB, gerçek vaka ve ölüm sayılarının paylaşılmadığını kaydederek “Ne küresel düzeyde ne de ülkemizde pandemi henüz kontrol altında. Merkezi kapitalist ülkelerde salgının kontrol altına alındığı haberleri bilimsel gerçeklikten uzaktır. Önceki yıldan da biliyoruz ki, her ne kadar gerçek vaka ve ölüm sayıları paylaşılmasa da, yaz ayları düşüşe karşın eş zamanlı farklı coğrafyalarda artış söz konusu oldu. Benzer durum ülkemizde de gözlendi, metropollerde ve batıda düşüşe geçen vaka ve ölüm sayısı kısa süre içinde doğuda ise artışa geçti. Oysa gerçek kamuoyu ile paylaşılmayan seroprevalans çalışmasında gizliydi ve hakikat karartılmıştı” ifadelerini kullandı.

‘VARYANT TARTIŞMALARINA RAĞMEN MART BAŞINDA ‘YENİDEN AÇILMA’ KARARI ALINDI’

Salgının bedelini işçiler, yolsullar ve mültecilerin ödediğini hatırlatan TTB, Salgın açısından toplumsal önlemin ciddiyetini kavramamış, sermaye birikimine adanmış salgın yaklaşımı ve buna teslim olan Bilim Kurulu toplumla gerçeği paylaşma konusunda oldukça cimri davrandı. Bilgi iktidarı, tek adam rejiminin kontrolünde olmuş; saklanan istatistikler ekonomik ve sosyal amaçlarına uygun kullanılmıştır. Buna rağmen kamuoyu ile paylaşılan istatatistikler dahi, yaşama geçirilen önlemleri desteklememiştir. Trajik bir şekilde vaka sayısı artarken, daha fazla bulaştırıcı olduğu bilinen varyant tartışmalarına rağmen Mart başında ‘yeniden açılma’ kararı alınmış, yerinden salgın yönetimine geçildiği söylenmiştir. Bunun bedeli ağır olmuş; resmi istatistiklerde bildirilen ölümlerde dahi tüm salgın döneminin en yüksek düzeyine çıkılmıştır” denildi.

‘HATADAN DERS ÇIKARILMADAN ÖNLEMLERİN TÜMÜNDEN VAZGEÇİLDİ’

Salgın yönetimin de söz hakkı olması gereken kesimlerin iktidar tarafından dikkate alınmadığını vurgulayan TTB açıklamasında, “Topluma herhangi bir gerekçe sunulmadan İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle Mayıs ortasında, Haziran başında, Haziran sonu ve Temmuz başında peş peşe önlemler gevşetildi, ortadan kaldırıldı. Yine daha bulaştırıcı olduğu bilinen Delta varyantının ülkede yayılması hızlanmasına rağmen Mart başında yapılan hatadan ders çıkarılmadan önlemlerin tümünden vazgeçilmiş oldu. Hem de toplumsal hareketliliğin en yüksek olduğu dönemde” ifadelerine yer verildi.

Salgının kontrol altına alınmasının toplumun en az yüzde 70’inin aşılanmasıyla mümkün olduğunu söyleyen TTB, “Son dönem artan aşı oranlarına yönelik haberler toplumun aldatılmasına aracılık etmeye ne yazık ki devam etmektedir. Toplum bağışıklığı için nüfusun %70’inin iki doz aşı ile bağışık hale getirilmesi gerekmektedir. Ülke olarak bu hedefin oldukça gerisindeyiz. Gerçek şu: Nüfusun %18,5’ine iki doz aşı yapılmış durumda. Bölgeler arası ciddi eşitsizliklerle birlikte %6’ya bile erişemeyen iller bulunmaktadır. İstanbul dahil işçi nüfusun yoğun olduğu iller Türkiye ortalamasının gerisinde... Daha alacağımız çok yol olduğu açıktır” dedi.

“Eşit ve ayrımsız, herkese ve hızla, etkili ve güvenli aşı yapılması için kamunun tüm olanaklarını harekete geçirmesi gerektiğini söylemeye devam edeceğiz” diyen TTB aşılarda patentin kaldırılması çağrısını yineledi. 

Bir dizi talebi de dile getiren TTB alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:

*Önlemlerin tamamen kaldırıldığı bu dönemde bir kez daha hatırlatıyoruz: Pandemi devam ediyor.

*Rehavete düşürmeye çalışanlara, algı yöneticilerine toplum aldanmamalıdır.

*Sağlık Bakanlığı’na  gerçekle yüzleşmeden; salgın kontrolünde sağlık emekçileri ve örgütleri ile birlikte hareket etmeden, başaramayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.
Önlemleri almaya devam etmenin, toplumsal önlemlerin yaşama geçirilmesi için baskı oluşturmanın ve bu konuda sesimizi yükseltmenin önemli olduğunu biliyoruz.

*Fiziksel mesafe, havalandırma ve maske önlemlerinin yaşama geçirilmesi için ekonomik ve sosyal desteğin sağlanması gerektiğini söylemeye devam edeceğiz.

*Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden (TMMOB) havalandırmayla ilgili etkin denetimlerin yaşama geçirilmesinin kritik önemde olduğunu hatırlatıyoruz.

*Aşı toplumsal dayanışmadır, bir kişiyi dahi aşısız bırakmamak için tüm toplumu, emek ve demokrasi güçlerini harekete geçmeye davet ediyoruz.

*Salgının en az kayıp ile kontrol edildikten sonra pandemiye zemin hazırlayan koşulları ve salgın kontrolünü zora sokan neolibaeral sağlık reformlarını ortadan kaldırma çabalarımıza hız vereceğimize söz veriyoruz.