Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu, haftalık hazırlanan "TTB Pandemi Bültenleri"nin 9'uncusunu yapılan çevrimiçi basın toplantısında açıkladı.

Pandemi bültenine ilişkin sunum yapan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, Türkiye’de son günlerde iyileşen hasta sayısının yeni vaka oranından daha az olduğunu belirtti. Vaka sayılarının tekrar artmaya başladığını ifade eden Yerlikaya, “Bu açık veriye rağmen Sağlık Bakanlığı bulaş kaynaklarını halen açıklamamaktadır” dedi.

8 AYDIR DURUM RAPORU PAYLAŞILMIYOR

Sağlık Bakanlığı’nın verileri eksik açıkladığına işaret eden Yerlikaya, “Haftalık açıklanacağı bildirilen veriler de halen paylaşılmamıştır. Toplam test ve vaka sayıları, toplam vefat sayısı, hastalarda zatürre oranları, ağır hasta sayısı ve toplam iyileşen hasta sayıları belirsizliğini korumaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından Kovid-19 durum raporları 8 aydır kamuoyuna ve bilim çevrelerine sunulmamıştır. En son 19-25 Ekim 2020 arası Haftalık Durum Raporu’nu açıkladılar” bilgisini verdi.

DELTA VARYANTI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın delta varyantının görüldüğü kişi sayısını son bir haftada 284’ten 750’ye çıktığını söylediğini hatırlatan Yerlikaya, “Delta varyantının ilk görüldüğü günden bugüne eğrisi nasıl seyretmiştir? Günlük değişimler nasıldır? Bu varyant hangi yöntemle tespit edilmekte ve izlenmektedir? Bu artış hızıyla Eylül ayında rakamların ne olacağı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın bir öngörüsü var mıdır” diye sordu.

FAZLADAN ÖLÜMLER

TTB olarak fazladan ölümleri kamuoyu gündemine taşıdıklarını kaydeden Yerlikaya, “Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın bildirdiği pandemiye bağlı ölüm sayısının en az üç katı açıklanamayan fazladan ölüm görüldüğünü defin rakamlarından ortaya çıkardı. Bu verilerin neden açıklıkla paylaşılmadıklarını soruyoruz. Üstelik TÜİK, Haziran ayında yayımlayacağı ölüm istatistiklerini yayımlamamış ve bu konuda kamuoyu ve basına tatminkâr bir açıklama yapmamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi verilerine göre; İstanbul’daki fazladan ölümler 22 Haziran 2021 tarihinden sonra tekrar yükselmeye başlamıştır. Bunda açılma kararlarının etkili olduğu görülmektedir. Turizm ve ekonomik kaygılarla salgının değil algının yönetildiği ülkemizde hastalığın ülkemize girişini engelleyecek önlemlerin alınmadığı anlaşılmaktadır” dedi.

AŞI

Kovid-19 aşısına dair ise Yerlikaya şunları söyledi: “Aşı her durumda etkili olmakla birlikte salt aşıya bel bağlamış onu da istendiği ölçekte yaygın yoğun uygulayamamış ülkelerde, varyantların ciddi tehdit oluşturduğu açıktır. Varyantların bulaş dinamikleri toplumsal bağışıklanma eşiklerini özellikle genç nüfuslu ülkeler için sağlanamaz matematiksel düzeylere taşırsa en başa dönülecektir.”

BÖLGESEL EŞİTSİZLİKLE MÜCADELE

Türkiye’de bağışıklama hızının özellikle bölge illerinde düşük olduğunu dile getiren Yerlikaya, “Muğla, Çanakkale, Kırklareli illerimizde yüzde 75 üzerine çıkan tek doz aşılama; Ağrı, Şırnak, Bitlis, Bingöl, Batman, Muş, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Siirt illerimizde yüzde 55 ve altında kalmış. İki doz aşılama oranı ise en yüksek yüzde 36 ile Çanakkale iken, en düşük yüzde 6 ile Urfa olmuştur. Bu, bölgesel eşitsizlikleri bir kez daha ortaya koymuştur. Aşılama hızının böyle devam etmesi halinde yüzde 70’lik eşiğe 1 Ekim 2021 tarihi öncesi ulaşmamız olanaklı görülmemektedir. Ayrıca Delta varyantının yayılımı ve daha genç yaşlardaki yoğunluğu göz önüne alındığında yüzde 80-85 aralığında bir toplumsal bağışıklık yakalamamız gerektiği görülmektedir” diye belirtti. 

MÜLTECİLER 

Türkiye’de aşı tereddütünü gidermek için yeterli bir program yürütülmediğini aktaran Yerlikaya, “Bölgeler arası eşitsizliği, aşı erişimini artıracak önlemlerin neler olduğunu buradan Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz. Türkiye’deki mülteci sayıları ele alındığında Türkiye'de mültecilerin ne kadarının kayıtlı olduğu, ne kadarının aşılandığı ve mültecilerin hastalık ve ölüm verilerinin ne olduğu bilinmemektedir. Sağlık Bakanlığı bu konuda da açıklama yapmaktan acizdir” ifadelerini kullandı.

‘ŞEFFAFLIK OLMADAN PANDEMİ YÖNETİLMEZ’

Yerlikaya, son olarak şunları söyledi: “Salgın yönetimi ciddi bir iştir, ihmale gelmez. Şeffaflık olmadan pandemi yönetilemez. Tüm veriler açıklıkla meslek örgütleri, bilim çevreleri ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Türkiye kendi verileri üzerinden salgını analiz etmeli ve önlemleri bu veriler üzerinden yönetmelidir. Sağlığın planlanması ancak gerçek verilerin açıklanmasıyla olanaklı olacaktır.”