Kentsel dönüşüme açılmak isten ve 23 Haziran’da elektriği, suyu ve doğalgazı kesilen Tozkoparan mahallesi sakinleri,  günlerdir nöbet tutukları Barış Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, sık sık “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Zulme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Musa Piroğlu, Züleyha Gülüm ve İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, Güngören ilçe örgütü üye ve yöneticileri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın kolları ve birçok  hak savunucusu ve aktivist de destek verdi.

‘HUKUK VE YAŞAM HAKKI TANINMIYOR’

Mahalle sakini Zehra Çavuşoğlu, 13 yıldır yapılmak istenen kentsel dönüşüm nedeniyle sakinlerin nefes alamaz duruma geldiğini söyledi. Bakanlık ve Güngören Belediyesi’nin hukuki ve yaşam açısından hak tanımadığını dile getiren Çavuşoğlu, “Çocuklarımızın sınavlarının olduğu dönemde elektriğimizi, kestiler. Hastalarımız makinaya bağlı yaşam savaşı verirken elektriğimizi, suyumuzu, doğalgazımızı kestiler. Evlerimizi barınma ve yaşam haklarımızı korurken gaz bombası, biber gazı ve plastik mermilere, annelerimizi, babalarımızı ve yaşlılarımızı hedef haline getirip 6/A maddesinin hukuksuz uygulanması ve baskı ile ayni sokakta yaşları 67 ile 92 arasında olan amcalarımızın 20 gün içerisinde peş peşe ölümlerine sebep oldular” diye aktardı.

‘BETON ÇÖLÜNE ÇEVRİLMEK İSTENİYOR’

İstanbul’un beton çölüne çevrildiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Tozkoparan Güngören ilçesinin 11 mahallesinden sadece bir tanesi. Sosyal donatı alanları yeşille süslenmiş bir alan. Bu alanlar Bakanlık ve Güngören Belediyesi tarafından betonlaştırılarak ranta açılmak isteniyor. Bunu yapmak içinde halkın barınma ve yaşam haklarını çeşitli kanunlarla yok etmek istiyorlar. Devam etmekte olan mahkemelerinin sonuçlarını bile beklemeden halkın yaralanması ve öldürülmesi pahasına amaçlarını gerçekleştirmek ve halkı buradan başka yerlere sürmek istiyorlar. Halkı ödemeyeceği borçlarla borçlandırmak istiyorlar” diye konuştu.

‘EL BİRLİĞİ İLE YAPILIYOR’

Ardından söz alan mahalle sakini Muhammed Haluk Çavuşoğlu, durumun hukukla bağdaşır bir yanının olmadığına işaret ederek, “İnsanların yaşadığı bir yerde elektrik, su kesmek insan haklarına aykırıdır. Bu problem sadece Tozkoparan sakinlerinin değil, Türkiye’nin problemidir. Tozkoparan’da bu sorunu çözersek, Türkiye’nin her yerinde çözeceğiz. Her iktidara gelen bu durumları yapmakta. Burada el birliği ile mağdur ediliyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.

‘İNSANSIZLAŞTIRMAK İSTENİYOR’

İnsansız bir dönüşümün yapılmak istendiğine dikkati çeken Tozkoparan mahallesi avukatı Onur Cingil de, “İnsanlara konuşmadan, sözleşme yapmadan zulmederek elektriğini, suyunu kesmek kentsel dönüşüm olmaz. Herkesi hukuka ve vicdana davet ediyorum. Derhal yürütmeyi durdurma kararı verilmeli ve bu zulüm durmalı. Herhangi bir bilimsel rapora dayanmadan yıkım kararı alındı. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Danıştay karar vermeden, mahalle sakinin suyunu, elektriğini kesmek ne demek” dedi.

Mahalle sakinleri, açıklamanın ardından nöbet yerine geçerek sloganlarla durumu protesto etti.

HDP’liler ise kentsel dönüşüm tehdidi ile karşı karşıya olan Küba Mahallesi’ne gelerek mahalleliyle ortak basın açıklaması yaptı.

‘MAHALELİLER SÜRGÜN EDİLİYOR’

Halkın zorla evlerinden çıkarıldığını belirten HDP’li Züleyha Gülüm, bu zoraki durumun hukuki kılıfa uydurulmak istendiğini söyledi. Halkın kendi mahalle ve evlerinden iç sürgüne zorlandıklarını aktaran Gülüm, “Türkiye’nin her yerinde aynı durum yaşanıyor. ‘Deprem riskinden sizi koruyacağız’ adı altında mahalleler boşaltılıyor. Yerinde dönüşüm yerine bu yapılıyor. Aynı zaman da halkı borçlandırıyorlar. Mahallenin evlerini boşaltması için elektriğini, suyunu kesiyorlar. En temel yaşam hakları dahil engellenmiş durumda. Ancak bu duruma karşı direnenler de var. Zulme boyun eğmeyenler de var. Bu gün Tozkoparan’da ve Küba’da bu durumla karşı karşıya olan halkın yanında yer almaya devam edeceğiz” dedi.

RANT GÖZLÜ İKTİDAR

Ardından söz alan HDP’li Musa Piroğlu da, mahalle ile birlikte çevrenin de talan edildiğine dikkat çekti. İktidar ve sermayenin bütün güzelliklere düşman olduğunu söyleyen Piroğlu, “Onlar bütün güzellikleri yok etmek istiyorlar. Onlar bizimle aynı gözle çevreye bakmıyorlar. Onlar bakınca rant görüyorlar. Buradaki direniş yerinde ve haklı bir direniştir. Bu direniş bu ülkenin güzelliklerini yaşatma, koruma direnişidir. Bu yüzden hepimiz bu zulme, zorba uygulamaya karşı direnmeye devam edeceğiz. Çünkü burayı, çevreyi korumak ülkeyi yaşatmaktır” diye konuştu.

Tozkoparan ve Küba mahallesinin yeşil çevresine işaret eden HDP’li Erdal Avcı ise, yıkama karşı tepkisini dile getirerek, “Halk ile birlikte omuz omuza bu insanlık dışı uygulama karşı çıkacağız” dedi.