İzmir’de TOKİ’nin depremzedelere teslim ettiği proje alanlarındaki evlerde su yalıtım sorunu ortaya çıktı. İnşaat Mühendisleri Odası’ndan Ayatar, “Uzun vadede yapı sağlığını tehdit edebilecek hale gelebilir” dedi.

Depremzedelere parayla konut yapan TOKİ’nin teslim ettiği proje alanlarındaki evlerde birçok kusur olduğu ortaya çıkmasının ardından şimdide su yalıtım sorunu yaşandığı öğrenildi.

İkinci proje alanındaki apartmanların birinde zemin kat döşemesi ve kirişlerinin betonunda ayrışma oluştuğu görülürken, apartmanlardaki diğer dairelerde ise çamaşır ve bulaşık makinaları giderlerinin olmadığı, borularda kaçak ve kapıların kırık olduğu hataları tespit edildi.

Birgün’den Berkay Sağol’un aktardığına göre, başka bir proje alanındaki apartmanın zemin kat ve otoparkında ise su yalıtım sorunu olduğu, bu sebeple duvarlarda kabarma, zeminde ise su birikintisi oluştuğu ortaya çıktı. İsmini vermek istemeyen bir depremzede, “Bir süredir garajda farklı zamanlarda su birikintilerinin oluştuğunu gördüm. Binayı teslim aldığımız dönemdeki yetkili kişilere sorduğumuzda bize mazgalların temiz olmadığını ve giderin otoparkta birikmesinden kaynaklanan bir problem olduğunu söylediler. Duvarlarda kabarma oldukça boya yapıp bıraktılar” dedi.

‘PERİYODİK OLARAK DENETLENMELİ’

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, binaların periyodik olarak denetlenmesi gerektiğini belirtti.

Söz konusu binaya ait fotoğraflarda belirgin bir su yalıtım problemi olduğunun görüldüğünü söyleyen Ayatar, sözlerine şöyle devam etti: “Söz konusu binaya ait fotoğraflar üzerinden yapılan incelemede; belirgin bir su yalıtım problemi olduğu görülmekte. Binanın otopark alanında bulunan duvar ve döşeme yüzeylerinde sıva kabarmaları ve renk değişimi bulunmakta. Yapı sahipleri tarafından, bu alanların temizlenip boyandığı ancak sorunun devam ettiği ifade edilmekte. Dolayısıyla ana sorunun ortadan kaldırılmadığı, yani yapıya ulaşan suyun yapıdan uzaklaştırılmadığı söylenebilir. Yapısal bir sorun olmasa da bahse konu problem, kaynağı bulunarak ortadan kaldırılmazsa, uzun vadede yapısal sistemde korozyona yol açarak yapı sağlığını tehdit edebilecek hale gelebilir.”