Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, HDP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü ve Batman Milletvekili Feleknas Uca, Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer’den oluşan heyet KDP Genel Başkanı Mesud Barzani ile Selahattin’de gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından Kürdistan Emekçiler Partisi’yle bir araya geldi.

Heyet, Emekçiler Partisi Başkanlık Konseyi üyesi Saed Xelîd, Politbüro üyesi Hîwa Seyîd Selîm ve diğer parti yetkilileri tarafından karşılandı.

Basına kapalı olarak yapılan görüşme ardından ortak basın açıklaması yapıldı.

AMAÇ İLİŞKİLERİN GÜÇLENMESİ

Saed Xalıd açıklamasında, “Bölgede önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte yapılan bir ziyaret oluyor. Kürt güçleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesi ve Kürdistan’ın diğer parçalarındaki Kürt meselesinin çözülmesi amaçlanıyor. Tekrardan gelen heyete hoş geldiniz, diyoruz” dedi.

BÖLGENİN EN ÖNEMLİ SORUNU

Eş Başkan Temelli de konuşmasında, “HDP olarak Türkiye’de uzunca bir süredir barış ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Türkiye’deki tecridin ve kayyumcu zihniyetin, baskı ve şiddetin karşısında adeta önemli bir siyasi mücadeleyi verdik, vermeye de devam edeceğiz. Çözümün hem Türkiye hem de bölge için barıştan geçtiğini biliyoruz. Bölgenin en temel sorunu kuşkusuz Kürt meselesidir. Kürt meselesi çözülmeden barış ve demokrasi meselesinin de çözülemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bu mesele Türkiye ile de sınırlı bir mesele değil. Bir Ortadoğu meselesidir. Bir küresel meseledir. Bu mesele ancak barış yoluyla, diyalog ve müzakere yoluyla, demokratik müzakere yoluyla çözülebilir. Bu konuda çözüm üretenlerin sesini duymayanlar, Kürt halkına, Kürtlere savaşı ve şiddeti dayatmaya devam ediyorlar. Çözümsüzlükten beslenerek bölge halklarına savaşı dayatanlar aslında siyaseten bir çaresizliği sergilemiş durumdalar. Bunun karşısında ancak yan yana gelerek, dayanışma göstererek, şiddet ve savaş politikalarına karşı çıkarak, başarılı olabiliriz” dedi.

Temelli, ziyaretleri çerçevesinde Türkiye’de yaptıkları gibi şimdi bölgede de büyük bir çağrıyı dillendirdiklerini belirterek, “Savaş politikalarına karşı, bu şiddet politikalarına karşı, her yerde yan yana gelmek, omuz omuza vermek, demokrasi ve barış mücadelesini yükseltmek büyük önem taşıyor. Kürtlerle savaşarak değil, Kürtlerle barışarak ancak çözüm üretilebilir. Bu sadece Kürt halkının beklentisi değil, bölgedeki tüm halkların, tüm mağdur olmuş halkların beklentisidir. Bu sorumlulukla siyaseten üzerimize düşenlerin gereğini yapmak için buradayız. Ama şunu da biliyoruz ki bu konuda Kürtler yan yana gelmeli, ulusal birlik meselesinde daha çok çaba harcamalı ulusal kongrenin bir an önce toplanması için herkes üzerine düşen sorumlulukla adım atmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘VERİMLİ BİR GÖRÜŞME OLDU’

Barzani ile yaptıkları görüşmenin gündemine ilişkin de konuşan Temelli, şunları belirtti: “Sayın Mesud Barzani ile görüşmemizde burada açıkladığım minvalde, barış ve demokrasi konusunda daha çok dayanışma daha çok yan yana gelme ve tüm bölgede özellikle Ortadoğu’da bu meselenin çözümünün barış ve demokrasiden geçtiğini, savaş politikalarına karşı yan yana gelinmesi gerektiğinin çağrısını yaptım. Kendisi de diyalog ve müzakereden yana olan duyarlılığını, kaygılarını dile getirdi. Çok verimli bir görüşme oldu.”

‘ANNELERİ MAĞDUR EDEN SAVAŞ POLİTİKASIDIR’

HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde polis yönlendirmesiyle bekletilen ailelere ilişkin soruya da Temelli, şunları söyledi: “Türkiye’deki İçişleri bakanına sormak gerekiyor. İçişleri bakanının provokatif yaklaşımı sonucunda şu anda bir fotoğraf verilmeye ve HDP suçlu gösterilmeye çalışılıyor. Türkiye’de Cumartesi Anneleri gibi, barış anneleri gibi on binlerce annenin acısını paylaşıyoruz. Kürt annelerinin, Türk annelerinin acısını paylaşıyoruz. Bu acıyı paylaşmak böyle provokasyonlarla olmaz. Eğer gerçekten bu acının duyarlılığını gösteriyorsa, o zaman bir an önce bu savaş politikalarından vazgeçsinler. Anneleri mağdur eden çocukları mağdur eden savaş politikalarıdır. Israrla savaştan başka siyaset üretemez hale gelmiş olmalarıdır. Dolayısıyla o annelerin tabii ki yanındayız. Tabii ki her yerde evlatlarımıza sahip çıkacağız. Ama savaşı bitirmek için herhangi bir adım atmayıp sabahtan akşama kadar, savaş politikalarını Kürt halkına Türkiye halklarına, bölge halklarına dayatan bir zihniyet şimdi kendisini kurtarmak için, kendini kayyum rezaletinden kurtarmak için adeta yandaş televizyonlarıyla bir şov peşinde koşuyor ki buna kimsenin bir cevaz vereceğini düşünmüyorum. ”

Heyet yarın Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ile bir araya gelmesi bekleniyor.