Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında "nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan davanın 3’üncü duruşması Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 Haziran’da görülecek. İlk duruşmaya gazeteciler, kadın örgütleri, siyasetçiler ve avukatlar katılırken ikinci duruşmada avukatlar dışında kimse salona alınmazken, gazeteciler ve davayı takip etmeye gelen kadın örgütleri adliyeye dahi yaklaştırılmamıştı.

İlk duruşmada sanık avukatları yaşanılanların bir gönül ilişkisi olduğunu ileri sürerek, ajansların yalan haber servis ettiğini iddia etmiş, sosyal medyada yapılan paylaşımlardan rahatsızlıklarını dile getiren sanık avukatları, İpek Er’in bölge ve aile baskısı sonucu intihar ettiğini savunmuştu. Sanık avukatlarının savunmaları sırasında İpek Er’in annesi baygınlık geçirmiş, baba Fuat Er ise “Bizim ailemize hakaret ediliyor. Annesine, basına aşirete kadar dil uzatıyorlar. Biz onun ailesiyle ilgili tek kelime etmedik. Hakaret etmedik. Neden bu yapılıyor” diye sormuştu.

MAHKEME TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDİYOR

Fail Musa Orhan, Ankara’dan Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmalara katılıyor. İpek’in avukatları ve kamuoyunun yoğun talep ve baskısına rağmen mahkeme sanık hakkında birçok delilin toplandığını gerekçe göstererek tutuklanması talebini reddediyor.

1 Haziran’da duruşmayı takip edecek avukatlardan Seher Özalp, duruşmaya ilişkin değerlendirmede bulundu.

'BASIN VE KADIN ÖRGÜTLERİ DAVAYI ÖZGÜRCE TAKİP EDEBİLMELİ'

İpek Er dosyasının kamuoyunda infial yaratmış bir dosya olduğunu söyleyen Özalp, atılı suçların da ağır olması nedeniyle adil bir yargılanma için eksik hususların ikmalinin beklenmesi amacıyla ertelendiğini belirtti. Özalp, avukatlar olarak delillerin bir an önce tamamlanıp yargılamanın sonuca ermesini istediklerini kaydetti. Ayrıca duruşmanın seyrine değinen Seher, “İlk celsede dileyen herkes adliyeye girdi. Ancak pandemi nedeniyle duruşma salonuna sınırlı sayıda kişi alındı, buna avukatlar da dahildi. Bir sonraki yapılacak duruşmada böyle bir durumun yaşanmamasını basının ve kadın örgütlerinin özgürce davayı takip edebilmelerini isteriz” dedi.

'RAPORLAR VE TANIK ANLATIMLARI REDDEDİLDİ'

Dosyada tamamlanması gereken birçok eksik hususun olduğuna dikkat çeken Özalp, “Yazışmalar, tanık anlatımları gibi bu hususların tamamlanması için duruşma ertelendi. Ancak mahkeme, İpek Er’in vekillerinin araştırılmasını ve dosya arasına alınmasını talep ettiği raporlar ve tanık anlatımlarının reddine karar vermiştir. Bu nedenle somut gerçeklerin ortaya çıkması yönündeki çabaların aksamasına neden olunmuştur. Mahkeme heyetinin tarafsız bir tutum sergilemesini umut ediyoruz. Gerçeğin bir an önce ortaya çıkması için vekillerin ve kadın hakları savunucularının vazgeçmeyeceğini de söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

'DAVANIN AİLEYE ÇAVRİLMESİ ETİK DEĞİL'

Özalp, ailenin özel hayatının davanın şu anki gidişatıyla ilişkilendirilmesi ve soruşturmanın yönünün bu konuda somut bir delil yokken aileye çevrilmeye çalışılmasının etik olmadığını söyledi. Özalp, son olarak ise sanık avukatının müvekkilinin suçsuzluğunu ispatlamak yerine ailenin özel hayatından yola çıkarak varsayımlarda bulunmasının kabul edilebilir bir savunma şekli olmadığına vurgu yaptı.