Kürt Dil Platformu, Türk Dil Kurumu’na (TDK) Kürtçenin geliştirilmesi amacıyla yaptığı başvuruya yanıt geldi. 8 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında 10 maddelik talep listesini TDK’ye ilettiklerini belirten Platform Sözcüsü Şerefhan Ciziri’ye, TDK yanıt verdi. 10 maddeden sadece Türkçe-Kürtçe sözlük konusunda yanıt veren TDK, Kürtçe-Türkçe, Türkçe-Kürtçe Sözlük’ün 2014 yılından bu yana yayınlandığını ifade etmekle yetindi.

‘SÖZLÜK ZATEN VAR’

TDK, verdiği yanıtta şöyle denildi: “Öncelikle Türk Dil Kurumuna gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Türk Dil Kurumunun teşkilat yapısı, görev ve sorumlulukları, öncelikli çalışma alanları 664 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesi ile düzenlenmiştir. Kurumumuz çalışmalarını bu maddenin çizdiği çerçeve içerisinde yürütmektedir. Kurumumuz hem Türk dilinin sözlüklerini hem de iki dilli sözlükleri yayımlayarak araştırmacıların istifadesine sunmaktadır? Kürtçe-Türkçe Türkçe-Kürtçe Sözlük de bu iki dilli sözlüklerden birisi olarak 2014 yılında yayımlanmıştır. Görüş ve önerileriniz için teşekkür eder, bilgilerinizi rica ederim.”

Diyarbakır’da 8 Ocak’ta basın toplantısı düzenleyen Kürt Dil Platformu, Türk Dil Kurumu’ndan Kürtçe ile ilgili 10 maddelik istekte bulunmuştu.

Kürtlerin dil ve kimlik haklarının yasal ve anayasal olarak kabul edilmediği belirtilen açıklamada, Türk Dil Kurumu’ndan Diyarbakır’da Kürtçe şubesi açılmasını, Uluslararası Kürtçe Sempozyumunun düzenlenmesini, Üç ayda bir “Kürtçe Dil Bilgisi” dergisinin çıkarılmasını ve Kürtçe-Türkçe sözlük yayınlamasını istemişti.

Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: “PZK (Platforma Zimanê Kurdî-Kürt Dil Platformu) olarak; TDK’nin (Türk Dil Kurumunun) Türkçe için kuruluşundan beri kapsamlı çalışmalar yaptığını bilmekteyiz. Sadece Türkiye Türkleri için değil, Dünyada yaşayan Türkler için yaptığınız çalışmaları yakından takıp ediyoruz; fakat buna rağmen devlet yöneticileri tarafından her seferinde ’Cumhuriyetin kurucu unsurları’  olarak ifade edilen Kürtler için şimdiye kadar sadece bir Türkçe - Kürtçe sözlük yayımlamanızı, yeterli görmediğimizi önemle dile getirmek istiyoruz.”(MA)