Türkiye Barolar Birliği (TBB) 36’ncı Olağan Genel Kurulu TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasının ardından baro başkanları ve delegelerin konuşmalarıyla devam etti. Kurulda söz alan Sinop Baro Başkanı Hicran Kandemir, her geçen gün hukukun önüne çıkarılan sayısız sorunlara rağmen inanç ve kararlılıkla mücadele sürdürdüklerini belirterek, “Gücümüz birlikteliğimizde ve dayanışmamızdadır. Bizler şahsi siyasi hiçbir kaygı ve düşünce ile gücümüzün azalmasına izin verme lüksüne sahip değiliz” ifadelerini kullandı.

‘BAŞKANLIKTAN AFFINIZI DİLİYORUM’

Kocaeli Baro Başkanı Bahar Candemir, Feyzioğlu’nun konuşmasına yönelik şunları söyledi: “Çoklu baro döneminde verdiğimiz mücadelede üçüncü derece yanık sırtımızdaki ceket kurumadan evimize gittik. Fırsatınız vardı. Ertesi gün baro başkanımız yanında korumalarıyla yanımıza gelmeyip orada özür dileseydi. ‘Çoklu baro için mücadele ettim’ dediniz ya siz ana iktidar partisinin grup başkanlarından randevu aldınız ama bizimle gelmediniz. Meslek için biz gerçekten büyük mücadeleler verdik, gözaltına da alındık. Biz avukatlar, hukuksuzluğa uğrayan tüm vatandaşlar barikat arkasında kaldılar göz altına alındılar. Ben özrünüzü kabul ediyorum ve başkanlıktan affınızı diliyorum.”

‘YENİ DÜZENDE YAPILAN SON KURUL OLACAK’

İstanbul Baro Başkanı Mehmet Burakoğlu, TTB’nin Türk ibaresinin kaldırılmasına yönelik konuşarak, “Kafamızda bu gündemle ilgili toplanma fikri vardı, birlik başkanımız ‘Herkesi toplamamız gerekir’ diye konuşmalar yaptı. Biz çalışmalara başladık, deliler gibi çalıştık on binlerce arkadaşımız toplandı. Meğer biz Adalet Başkanına özür dilemeye gitmişiz” ifadelerini kullandı. Burakoğlu, genel kurulun adaletsizlikler üzerinde yapıldığına dikkati çekerek, “Bu genel kurul yeni düzende yapılan ilk ve son genel kurul olacaktır. Bu genel kuruldaki adaletsizlik üç yıl sonraya taşınmayacaktır. Bu düzenleme tarihin hukuk çöplüğünde yerini alacaktır. Siz avukatsınız, bu yasayı kim çıkarttı diye soruyor musunuz? Bunca temel konu arasında bu değişikliğin ne anlamına geldiğini gerçekten sorgulamayacak mıyız?” dedi.

‘BÖYLE BİR BİRLİK Mİ İSTİYORUZ?’

İzmir Baro Başkanı Avukat Özkan Yücel de Feyzioğlu’nun konuşmalarına dikkati çekerek, “Birlik başkanı konuşurken ben başka ülkede mi yaşıyorum acaba diye düşündüm. Çünkü onun anlattıkları ile bizim yaşadıklarımız, avukatların anlattıkları o kadar farklı ki…” diye karşılık verdi.  Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını tanımadığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “AİHM kararını tanımıyor ama siyasetten bir adam geliyor ‘Merak etmeyin bizim A planımız C planımız var’ diyor. Hani hukukun üstünlüğü, insan hakları diyoruz ya… Boğaziçi eylemlerine katılan gençler sokaklarda sürüklendi, kapıları sabah 4’te kırıldı alıp götürdüler. Biri de çıkıp ‘Ne yapıyorsunuz, daha önce çağrı yaptınız mı? Nasıl kapıları kırarsınız’ diyen oldu mu? Kadınlar yerlerde sürüklendi, bir açıklama oldu mu? Paralel baro süreçleriyle ilgili birlik başkanı açıklama yaptı, hayretle izledim. Defalarca talep ettik Meclis görüşmelerine katılmak için, bütün kapılar kapalıydı. Baktık ki olmadı, TBB başkanına ‘birlik başkanı olarak siz gidin, madem çoklu baroya karşısınız gidin’ dedik. Gitti mi sizce? Hayır gitmedi. Bir yandaş televizyona çıkıp ‘Valla neden yürüyorlar bilmiyorum’ dedi. Gerçekten böyle bir birlik mi istiyoruz? Yarınki seçimi iki avukat arasındaki seçim olarak mı görüyorsunuz? İki anlayış arasındaki seçimdir yarınki seçim ve ben o sandık başına gittiğimde, birliği gerçekten birlik yapacak sonuç yaratacağımıza inanıyorum.”

‘BU KORKUYU DEFEDELİM’

Yücel, TBB Başkanı’nın birçok hukuksuzluğa karşı sessiz kaldığını ve desteklediğini vurgulayarak şunları ekledi: “KHK’lılar sorgusuz sualsiz atıldı, birlik başkanından ses yok. Aynı birlik başkanı savaşta sivil ölümlerini normalleştirmişti. Böyle bir birlik mi istiyoruz gerçekten? İtirafçıların verdikleri beyanlarla bu ülkede yüzlerce binlerce insan cezaevinde. Ama biri çıkıp ‘Bu ülkenin cumhurbaşkanının çocukları uyuşturucu içindedir’ diye konuşuyor ama kimse harekete geçmiyor. İstanbul Sözleşmesi iptal edildi, bir siyasi parti lideri anayasa mahkemesine parmak saldırdı ‘kapatın’ dedi. Tek adamın sözüyle bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi iptal edildiğinde birlik neredeydi? Yandaş kanalda, çoklu baroya karşı yürüyen avukatlar hakkında ‘neye hizmet ettiklerini bilmiyorum’ demekle meşguldü. Korku insani bir duygudur, insanların bireylerin korkmasını anlarım ama bir insanın kendi korkusunu bir kurumun başına musallat etmesini anlamam. Barolar Birliğinin başına musallat edilen bu korkuyu yarın defedelim.”

TBB Başkanlığı için mevcut Başkan Metin Feyzioğlu ve Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ın aday olduğu seçim için 348 delege yarın sabah 09.00’da Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi’nde oy kullanacak.