Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) 2014 yerel seçimlerinde büyük bir farkla kazandığı Urfa’nın Halfeti ilçe Belediyesi’ne 23 Aralık 2016 tarihinde kayyım atandı. Belediyeye kayyım atanmadan önce 2 Aralık 2016’da Belediye Eşbaşkanı Mustafa Bayram, “örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alındı ve 2 Aralık'ta tutuklandı. Yapılan yargılamada 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dosya Bölge Adliye Mahkemesi'nde onaylandıktan sonra Yargıtay'a taşındı. Yargıtay, hapis cezalarının fazla verildiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Urfa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 27 Ocak’ta yeniden görülen davanın ilk duruşmasında, Bayram hakkında 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verilerek, tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye kararı verildi. 

Tahliye sonrası Hilvan Cezaevi önünde “Bijî berxwedana zindana” sloganıyla kitlesel karşılanan Bayram, Kürt siyasetçilerin yıllarca cezaevinde tutulması, kayyım politikası ve cezaevinde yaşanan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.

DBP’nin 2014 yerel seçimlerinde kazandığı 102 belediyeden 96’sına kayyım atandığını hatırlatan Bayram, hala cezaevlerine tutulan birçok seçilmiş belediye eşbaşkanı olduğunu vurguladı.  

TUTUKLAMA MECBURİYETİ! 

Belediye eşbaşkanlarının cemaat yapılanması nedeniyle tutuklanan savcıların hazırlamış oldukları dosyalar kapsamında tutuklandıklarını anımsatan Bayram, “Bizi tutuklatanlar ile daha sonra aynı cezaevinde karşılaştık. Orada onlara nedenini sorma fırsatı bulduk. ‘Neden böyle bir şeye imza attınız?’ diye sorduğumuzda, bize ‘Biz işimizi yaptık’ dediler. Her ne kadar işimizi yaptık deseler de gerçekten uzak bir yargılamaya imza attılar. Talimatlarla gözaltına alındığımızı herkes biliyor. İlk mahkemeye çıktığımızda mahkeme başkanı duruşma bittikten sonra bize ‘Beyler ben sizin tutuklanmanız yönünde karar veriyorum, ancak bu sizin suçlu olduğunuz anlamına gelmiyor. Ben sizin hakkınızda tutuklama kararı vermeye mecburum’ dedi. Yargılama esnasında TEM’den de yetkililer hazır bulunuyordu ve niye mecbur kaldığı aslında anlaşılıyordu” diye konuştu. 

HALK İRADESİ HEDEF ALINDI

Kayyım politikasının halkın iradesine darbe olduğunu sözlerine ekleyen Bayram, “Kayyımlar geldiklerinde halkın değerlerini hedef aldılar. Halk için bir hizmet üretmek yerine halka karşı uygulamalara imza attılar. Biz belediyeyi seçim ile aldığımızda kimseyi işten çıkarmadık ve kimsenin kimliğine siyasi tercihine bakmadık. Halkla ilişkilerimiz iktidarı rahatsız etti. Kayyım atanması ile birçok kişi işten çıkarılarak açlığa mahkum edilmek istendi. Belediyemize kayyım atanmadan önce en borçsuz belediyelerden biriydi, şimdi belediyenin bir borç batağında olduğu duyumlarını alıyoruz. Borçlandırılan belediye değil halkın kendisi. Borçlanıyorlar, ancak halk için bir hizmet ortada yok” diye belirtti. 

CEZAEVLERİNDEKİ HAK İHLALLERİ

Seçilmiş siyasetçiler hakkında verilen kararların “talimat”la verildiğinin somut örneklerinin çok fazla olduğunu vurgulayan Bayram, tutuklandıktan sonra “talimat” ile hak ihlallerinin sürdüğünü ifade etti. Cezaevinde tutulduğu 5 yıl 2 ay boyunca birçok hak ihlaline maruz kaldığını dile getiren Bayram, şöyle devam etti: “Son aylarda tutuklulara dönük saldırılar bir konsept dahilinde artırıldı. Hemen hemen her gün tutuklulara disiplin cezaları veriliyor. Cezaevinde bulunan herkes keyfi uygulamalar ile ceza içinde cezaya maruz kalıyor. Cezaevinde tutulan birçok kişi kötü şartlardan kaynaklı kronik hastalıklara yakalanıyor. Salgınla birlikte cezaevlerinde sosyal etkinliklerin hepsi yasaklandı. Sosyal faaliyetlerin yasaklanması ile moral bulmak için şarkılar söyledik, halay çektik bundan kaynaklı bile disiplin cezaları verildi.” 

TUTUKLU SİYASETÇİLER 

Tutuklu arkadaşlarından dolayı tahliyenin sevinç yaratmadığını belirten Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Arkadaşlarımız gerçekten uzak gerekçelerle, talimatlar ile cezaevinde tutulmaya devam ediliyorlar. Bu arkadaşlarımız bir partinin üyesi olduğu ya da yöneticiliğini yaptığı için cezalandırılıyorlar. KCK adı altında birçok siyasetçi tutuklandı. Biz de KCK adı altında tutuklandık, ancak legal alanda siyaset yapan kişilerdik. Belediyede yaptığımız çalışmalardan kaynaklı birçok dosya açtılar, ancak hepsinden aklandık bunun üzerine ‘örgüt üyeliği’ suçlamasına sarıldılar.” 

‘CEZAEVLERİNİN SESİ OLUNMALI’

Herkesi tutukluların sesi olmaya davet eden Bayram, sözlerini şöyle tamamladı: “Arkadaşlarımız fiziki özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadele etmeliyiz. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ses çıkarılmazsa hak ihlalleri giderek artar. Son dönemde cezaevlerine dönük politikalar sıradan ele alınacak politikalar değil. Benim tutulduğum cezaevinde hasta tutuklu Bazo Yılmaz tutuluyor. Sağlık durumu kötü, oksijen makinesine bağlı olarak hayatını sürdürüyor. Yılmaz gibi birçok hasta tutuklu ölümle yüz yüze. Bir an önce hasta tutuklular serbest bırakılmalı. Onların serbest bırakılması için elimizden geleni yapmamız gerek.” 

MA / Emrullah Acar