Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015 tarihinde, o dönem sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde açıklama yaptığı sırada ensesine isabet eden bir kurşunla katledilmesine ilişkin 3’ü polis 4 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması geçtiğimiz 21 Ekim günü Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaklaşık 4,5 yıl sonra hazırlanan iddianame ile tutuksuz yargılanan sanık polisler F.T., S.T. ile M.S.’nin “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 3 yıldan 9 yıla kadar, firari sanık Uğur Yakışır hakkında ise hem Elçi hem de polisler memurları Cengiz Erdur ve Ahmet Çiftaslan cinayetleri suçlamasıyla 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.  

Elçi’nin öldürülmesinden yaklaşık 5 yıl sonra görülen dava duruşması, mahkeme heyetinin muhalif basın kuruluşlarının salona alınmaması kararı ile başladı. Hala görevde bulunan sanık polislerin bulundukları farklı kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldığı duruşmada, mahkeme heyetinin Elçi Ailesi avukatları ve Diyarbakır Barosu davaya katılma taleplerini almadan doğudan sanık savunmalarını almak istemesi itirazlara neden oldu. 

Bu yönlü itirazların dile getirmeleri üzerinde katledilen Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’nin yanı sıra müşteki avukatların duruşmanın huzurunu bozdukları gerekçesiyle salondan çıkarılmakla uyarılması üzerine mahkemenin heyetinin tümü için ‘reddi hakim’ talebinde bulunuldu. 

Bunların yaşandığı duruşmanın SEGBİS kayıtlarının çözümleri yapılarak dava dosyasına eklendi. Yaşananlar şu şekilde kayıt altına alındı: 

"

...

Müşteki Türkan Elçi Vekili Erkan Şenses: Bir talep daha vardı,

Mahkeme Başkanı: Hangisi?

- Av. Erkan Şenses: Onu tekrarlayabilirim.

- Mahkeme Başkanı: Buyrun.

- Av. Erkan Şenses: ….biz sanıkların konumlarını, davranışlarını buradan gözlemleyemiyoruz. Yine Naip Hakim yoklaması yapılmasını talep ediyorum. Zira suç mahallinde yer alan sanıkların bir birlerine telefon üzerinden iletişim kurmaları sorgu esnasında mümkün. Bunun önlenmesi bakımından Naip Hakimin orda olması gerekiyor. Yine sayın başkan bir talimat duruşmasından söz ediyoruz, SEGBIS olsa bile, dolayısıyla talimat duruşmasına müşteki vekillerinin katılma hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla SEGBIS talebi ret, duruşmada hazır bulunma talebi ret edildiği için bizim talimat duruşmasına katılma hakkımız olmalı. Bu talebimizin de ara karara bağlanmasını talep ediyoruz.

- Mahkeme Başkanı: Hayır, sanıkların bulunduğu yerden mi katılmak istiyorsunuz?

- Av. Erkan Şenses: Evet sayın başkanım,

- Mahkeme Başkanı: Tamam, o konuda. Hayır, biz duruşmayı bu sebeple erteleyemeyiz, siz her zaman bir sonraki duruşmada, ya da bu duruşmadan önce bize talepte bulunursanız, biz su adliyede katılmak istiyoruz seklinde, biz zaten o talepleri karşılıyoruz. Nitekim sanıklardan birisinin katıldığı yer Elazığ, müdafisi farklı yerden katılmış. Biz bu konuda her türlü kolaylığı sağlıyoruz.

- Av. Erkan Senses: Sayın başkan biz zaten talepte bulunmuştuk, yazılı talepte. Bununla ilgili tarih verilseydi aslında biz belki mahal mahkemesine gidecektik. Ancak mahkeme bu konuda tarih belirtmedi, talebi bu gün tekrar dile getirmek zorunda kaldık. Dolayısıyla bu ön meselenin de halli gerekir kanaatimce, talimat duruşmasına müşteki vekillerinin katılımının sağlanması gerekir.

-Müşteki Vekili (Erkek): İlk sorgu çok önemli, 

- Mahkeme Başkanı: Hayır o zaman siz bu duruşmada beyanda bulunmak istemiyor musunuz?

- Av. Erkan Şenses: Sorgudan sonra...

- Mahkeme Başkanı: Simdi söyle, bi dakka, hayır. Siz o zaman bu duruşmada beyanda bulunmak istemiyorsunuz, o anlamda mı? Yoksa?

- Av. Erkan Senses: Ara kararı vereceğiniz karara bağlı. Çünkü sayın başkan, az önce iddia makamı da dile getirdi. Sanıkların alt sınırı beş yılın altında olan bir suçtan yargılanıyor ve sorgudan sonra duruşmadan bağışık tutulma taleplerinde bulunurlarsa, bu durumda ne yapacağız, yani bir daha sanıkları görmeyeceğiz zaten. Ve şuan dediğim gibi, kayda geçmesi açısından tekrar söylüyorum. On beş metreden bizim sanıkların yüzünü dahi görmemiz mümkün değil. Yani böyle bir ortamda sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi mümkün değil. Talebi ret ettiniz, ancak sanıkların sorgusu için bizim mahal mahkemesinde yer almamızın tekniğinin sağlanması gerekir. Bunun için de sorgunun ertelenmesini talep ediyoruz.

- Mahkeme Baskanı: hayır, şuan kimseye söz hakkı vermiyorum. Şuan sanığın savunmasına başlayacağız.

- Müsteki Türkan Elçi: Ses Kesintisi Nedeniyle Anlasılmadı... asla, herhangi bir şov yapma gibi bir niyetim yok burada. Ben bu dilekçeyi bir stajyer avukat olarak, aynı zamanda esini kaybetmiş biri olarak, iki gün içinde bu dilekçeyi yazdım. Benim bu dilekçenin içindeki duygularım bastan sona samimi duygular.

- Mahkeme Başkanı: Hayır, simdi, siz Türkan Elçi mi? müsteki,

- Türkan Elçi: Evet,

- Mahkeme Başkanı: Hayır, size söz hakkı vereceğim. Sanığın sorgusunu yapmamız lazım.

- Türkan Elçi: Hayır, benim size bunu hatırlatmam lazım. Beş yıldır ben bekliyorum. Beş yıldır eğer siz beni yakından takip etmişseniz, benim pozisyonumu, duruşumu biliyor olmanız lazım. Muhtemeldir ki bilmiyorsunuz. Benimle ilgiliniz de yoktur. Benim buradaki duygularımı eğer iki dakikalığına bu duygularımı dinlerseniz, muhtemelen sizin karar vereceğiniz kararınız ile ilgili de bir sekli değişecektir. Bu gün gösterdiğiniz pozisyon, bulunduğunuz pozisyon Ses Kesintisi Nedeniyle Anlaşılmadı... konusunda da bir takım değişikliklere gidilecektir. Ben buraya saat 10'da, 11'de gelirken kesinlikle su anda size karsı hissettiğim duygular yoktu, güvenim vardı. Adalete güvenim var, benim daha da var.

Benim adalete güven dışında ve hukuka ben içten inanıyorum. Ben hukuka inanmış bir insanla 21 yıl evli kalmışım hakim bey. Ondan dolayı ben hukuk da okumuşum, hukukun ne olduğunu da biliyorum. Hukuk dışında bir mücadeleye de inanmıyorum, bunu da samimi size söyleyeyim. Bu gün eğer siz bana bütün bu prosedürleri, bu uygulamaları, usule ilişkin bilgilerinizi, özellikle inatla üzerinde durduğunuz usule ilişkin bilgilerinizi, siz oradan bir dakika bana zaman ayırarak taviz verirseniz ki ben bunu taviz olarak da aslında görmüyorum. Bir insani anlamda yaklaşım olarak bana o fırsatı verirseniz. Ses Kesintisi Nedeniyle Anlasılmadı... Benim gerçek düşüncem, bu davadan benim ne beklediğim yönünde de kararınızda etkili olacaktır...

- Mahkeme Başkanı: Tamam, sanık savunmasından sonra beyanınızı alacağım. Sanık savunmasından sonra,

- Türkan Elçi: Ses Kesintisi Nedeniyle Anlaşılmadı... En aşağı

- Mahkeme Başkanı: Tamam, Türkan Elçi de uyarıldı. Müşteki Türkan Elçi,

- Müşteki Vekili (Erkek): Başkanım hepimizi uyarın

- Müşteki Vekili (Kadın): Bizi de uyarabilirsiniz hakim bey, bizi de

- Müşteki Vekili (Erkek): Hepimizi uyarın, bu olmaz

- Türkan Elçi Vekili Av. Mahsuni Karaman: Sayın başkan, tarafsızlığınızı şüpheye düşüren sebepler ortaya çıkmış durumda, CMK 25'e göre, 25. maddeye göre...

- Mahkeme Başkanı: İsminiz ne avukat bey...

- Mahsuni Karaman: Bu duruma ilişkin...

- Mahkeme Başkanı: Avukat bey, Mahsuni Karaman değil mi...

- Mahsuni Karaman: Bu sebeple reddi hakimi...

- Mahkeme Başkanı: Avukat Mahsuni Karaman...

- Mahsuni Karaman: ancak biz sorgudan önce ileri sürebiliriz. Sorgudan önce bizim bu taleplerimiz olacak,

- Mahkeme Başkanı: Evet, başka,

- Mahsuni Karaman: Sorguya başlayamazsınız.

- Mahkeme Başkanı: Evet, müdahale bittiyse...

- Türkan Elçi Vekili (Erkek): Müsaade edin Türkan Hanım neden müdahil olduğunu, davayı ne için gördüğünü açıklasın, arkasından bizim müdahilliğimiz konusunda karar verin. Bizin ondan sonra taleplerimiz olacak...

- Mahkeme Baskanı: Bakın, hep aynı noktaya geliyoruz. Sizin, hayır, talebiniz karşılandı, konuşuldu, gereği düşünüldü, yapıldı. Sizin sanık sorgusundan önce beyanınızın alınamayacağına karar verildi. Şuan size söz hakkı vermiyorum.

Mahkeme Başkanı: Sanığın, sanığın savunması alındıktan sonra size söz hakkı verecem.

- Müşteki Türkan Elçi Vekili Av. Mehmet Emin Aktar: Sayın başkan CMK 25'i okur musunuz lütfen, CMK 25'i okur musunuz.

- Av. Mahsuni Karaman: Heyetinizden bir üye CMK 25'i okusun. Rica ediyoruz, biriniz 25'i okuyun.

- Av. Mehmet Emin Aktar: CMK 25'i okuyun lütfen.

- Müşteki Vekili (Bayan): Emin abi oku,

- Av. Mahsuni Karaman: Lütfen. Hatta sesli okuyun.

-Müşteki Vekili (Bayan): Yo Emin abi okusun

- Av. Mehmet Emin Aktar: Ben okuyum, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı bir hakimin reddi, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya, sanığın sorgusu başlayınca kadar...

- Av. Mahsuni Karaman: Neden bize söz vermiyorsunuz,

- Av. Mehmet Emin Aktar: Bu açıdan bize söz vermek zorundasınız.

- Müşteki Vekili (Erkek): Mahkeme heyetini ret ediyoruz,

Mahkeme Başkanı: Avukat bey isminiz neydi? Sizin de yazalım. Orhan Kemal Cengiz,

Müşteki Vekili (Erkek): Bu konuda karar verin.

- Av. Mahsuni Karaman: Reddi hakim gerekçelerimiz var. Bir kaç kişi konuşacak.

-Müşteki Vekili (Erkek): Lütfen bu hususta karar verin.

-Mahkeme Başkanı: Avukat bey, CMK kapsamında, hayır bir dakika, CMK 203 kapsamında mahkeme başkanı benim. Duruşmanın düzen, disiplini, söz hakkı verme konusundaki düzeni sağlama benim yetkimde. Şuan size söz hakkı vermiyorum. Hayır size söz hakkı vermiyorum. Ben gerekli ihtarı yapıyorum. Buna devam etmeniz halinde, müdahale edenleri dışarıya alırım.

-Müşteki Türkan Elçi Vekili Av. Mahsuni Karaman: Sayın başkanım bu yetkilerinizi CMK'dan alıyorsunuz, CMK 25 de bize bir yetki veriyor. Müsaade edin biz de onu kullanalım. Sayın üyeler, sizler de lütfen CMK 25'e bakar mısınız.

- Mahkeme Başkanı: Mahsuni Karaman, Orhan Kemal Cengiz, Türkan Elçi, Mehmet Emin Aktar, Cihan Aydın. Kim?

- Av. Mahsuni Karaman: Reddi Hakim taleplerimizi gerekçelendirmek üzere tarafımıza söz vermenizi istiyoruz.

- Mahkeme Başkanı: Ve müdahale eden müşteki vekillerine gerekli ihtarat yapıldı.

- Müşteki Vekili (Erkek): Sayın başkan, avukatlar mahkemenin emir eri değildir. Talep...

- Mahkeme Baskanı: Ihtarat yapıldı.

- Müşteki Vekili (Erkek): ne gerekiyorsa kalkıp itiraz etmek zorundalar. Bu mesleğin doğasından gelen bir haktır. Anayasa'dan gelen bir haktır. Dolayısıyla Cihan Bey'i dinleseydiniz, talebi dinlemeden zaten karsı koymanız bize tutumunuzu gösteriyor. Dolayısıyla bırakın da reddi hakim talebinde bulunsun arkadaşlar.

- Mahkeme Başkanı: Evet, paragraf yapalım...

- Av. Mehmet Emin Aktar: Siz anlaşılan bu eldeki, bir dakika Orhan.

- Mahkeme Başkanı: Gerekli uyarılara rağmen...

- Müşteki Vekili (Erkek): Heyetinizi ret ediyoruz, bu konuda...

Mahkeme Başkanı: Duruşma düzen ve disiplinini bozan...

-Müşteki Vekili (Erkek): Bir karar vermenizi talep ediyoruz, sayın başkan.

- Av. Mehmet Emin Aktar: Reddi hakim talebinde bulunuyoruz.

- Mahkeme Başkanı: Müşteki vekillerinin CMK 203/2. Fıkrası uyarınca...

- Av. Mehmet Emin Aktar: Bütün heyeti, Bütün heyetinizi, mahkeme baskanı ve iki üyesini ret ediyoruz...

- Mahkeme Başkanı: Salondan çıkarılması emredildi...

- Av. Mehmet Emin Aktar: CMK 25 uyarınca. Tarafsızlığınızı yetirdiniz.

- Mahkeme Başkanı: emredildi...

- Av. Mehmet Emin Aktar: Tarafsınız, tarafsız değilsiniz. Bu nedenle ret ediyoruz.

- Müşteki Vekili (Erkek): Sayın başkan duyuyorsunuz değil mi? 25 gereğince reddi hakim talebinde bulunulduğu hususu zabıtlara geçti mi?

- Av. Mahsuni Karaman: Onu da zapta geçin, onu da yazın.

- Müşteki Vekili (Erkek): Bu konuda bir karar verdiniz mi? Karar vermediğiniz reddi hakim talebi konusunda karar vermediğiniz halde ne hakla, hangi yetkiyle, hangi kitaptan aldığınız gerekçeyle avukatların dışarı çıkarılması konusunda talimat veriyorsunuz.

- Mahkeme Başkanı: Avukat bey öncelikle...

Müşteki Vekili (Erkek): Hangi hakla?

- Mahkeme Başkanı: Hayır, öncelikle sakin olun...

- Müşteki Vekili (Erkek): CMK'nın birinci maddesi çok net düzenler sayın başkan...

Mahkeme Başkanı: öncelikle bağırarak konuşmayın...

- Müşteki Vekili (Erkek): Biz bunu stajyerlere anlatıyoruz, CMK'nın birinci maddesi açık bir hüküm verir. Ceza Muhakemesi nasıl yapılacağına ilişkin kurallar ve bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini bu kitap düzenler der. Siz o kitaptan almadığınız bir yetkiyi kullanamazsınız. 25. madde gereğince heyetiniz ret edilmistir. Bu konuda bir karar vermeden evvel hiçbir yol alamazsınız. Bakın 25. Maddeye ondan sonra yeniden konuşalım. Hukuku yeniden yazmıyoruz burada.

- Mahkeme Başkanı: Avukat bey...

- Müşteki Vekili (Erkek): Lütfen ama, lütfen ama...

-Mahkeme Başkanı: Öncelikle...

-Müşteki Vekili (Erkek): Duruşmayı çığırından çıkarıyorsunuz...

- Mahkeme Başkanı: Hayır, öncelikle sakin olun. Öncelikle sakin olun....

- Müşteki Vekili (Erkek): Duruşmayı çığırından çıkarıyorsunuz...

-Mahkeme Başkanı: Öncelikle sakin olun, bağırarak konuşmayın.

- Mahkeme Başkanı: Öncelikle sakin olun...

- Müşteki Vekili (Erkek): sakin olamam sayın başkan,

- Mahkeme Başkanı: Hayır, öncelikle sakin olun

- Av. Mahsuni Karaman: Bu ara kararı almaya yetkiniz yok. Ret konusunda bir karar vermediğiniz sürece...

- Mahkeme Başkanı: Tutanak, duruşmaya devam olundu kısmına gel.

- Müşteki Vekili (Erkek): Sayın başkanım,

- Mahkeme Başkanı: Bir dakika avukat bey, tamam. Emin bey, duruşmaya devam olundu kısmı var ya, oraya gel. Bu sırada söz alan müşteki vekili Av. Mehmet Emin Aktar beyanında, buyurun avukat bey,

- Av. Mehmet Emin Aktar: Evet sayın başkan, sabahtan beri biz bir inançla geldik buraya. İki aydır yaklaşık bir grup avukat arkadaşımızla dosyayı çalışıyoruz. Ne yapılır, ne oldu, görüntü izliyoruz. Beş yıldır da aslında Diyarbakır Barosuna mensup bir grup meslektaşımla bu davanın, bu soruşturmanın sürüncemede kalmaması için çaba sarf ediyoruz, emek veriyoruz. Bu gün burada bir yargılama yapılacak zannıyla, o itibarla geldik. Geldiğimizde sabahleyin karşılaştığımız şey, dediniz ki katılma talebinizi sonra dinleyecem, karara bağlayacam. Neden? 191’i dediniz. 191/3-b zaten çok açık bir biçimde söylüyor. Katılanın da taleplerinin önce alınıp, sonra sorgunun başlaması gerekiyor söylemesine rağmen, bunu yapmadınız. İkincisi, CMK 237. madde çok açık biçimde, çok açık biçimde her aşamada katılma talebinde bulunabilir demesine rağmen, biz henüz duruşmanın basında katılma talebimizi dile getirmemize rağmen bunu dinlemediniz. Neden dinlemediniz? Çünkü katılan ile müştekinin sıfatları bir birinden farklı, sahip oldukları haklar da bir birinden farklı. O açıdan da bunu talep ettik. Usule ilişkin bu gerekliliğinin yerine getirilerek yargılamanın gerçek süjeleriyle devam etmesinin adalete erişimde daha sağlıklı bir yol alacağımızı düşündük, bunu söyledik, bunu da dinlemediniz. Dedik ki SEGBIS yüz yüzeliği kaldırıyor, neden? Çünkü yargılama sadece sözden ibaret değil. Benden de, mimikten de, bakıştan da ibarettir, ses tonundan da ibarettir. Huzura getirilen sanığın yüz ifadesinden, ses tonundan, vücut dilinden siz bir sonuca varırsınız, bir kanaat oluşturursunuz, bu sizi etkiler. Nasıl tepkiler veriyor. Yok dediniz. Dedik ki orada bulunan kişinin kim olduğunu görmüyoruz dedik. Ekranda görünmüyor dedik. Dinlemediniz, az önce sevgili meslektaşım, baro başkanımız Cihan Aydın bir talepte bulunacaktı ve bunu söyleyecekti; lütfen bulunduğumuz yerden, müdahil vekillerinin bulunduğu yerden bir ekrana bakın, bir tespit yapın. Oradan herhangi bir şey görünüyor mu? Görünmüyor mu? Görünmüyor. Bu tespiti yapmanızı isteyecekti, söz vermediniz. Her şeyi bıraktım, taraf maraf olmayı bıraktım.

Söz alan kişinin Diyarbakır Baro Başkanı olduğunu biliyorsunuz. Bu isin bir nezaketi var. Ilk defa yapmıyorum bu salonda avukatlık. Bu isin bir nezaketi var. O olmasa ya baro başkanımıza bir söz verin hiç olmazsa buna da yok dediniz. Söz vermiyorum dediniz. Neyi hatırlattınız? 203'ü. Meslek hayatımdan hiç duruşma salonundan çıkarılmadım. Buna da izin vermem. Çıkarsam kendim çıkarım. Bir mahkeme talimat verdi diye, bir mübaşirin, bir polisin zoruyla ben duruşma salonunu terk etmem, hiçbir meslektaşım da terk etmez. İstersek biz çıkarız zaten. Burada bir adalet gerçekleşmeyeceğine inancımız olduğunda biz çıkarız zaten, durmayız burda. Bunun bir parçası olmayız. Ne dediniz? Buna izin vermediniz.

Dedik ki bir hakim huzurunda talimat mahkemesinde bulunsun. Dediniz ki bizim talimatımızda bunu yazmamışız, yönetmeliğin 18. maddesinde böyle bir zorunluluk yok dediniz. Dedik ki huzurdaki SEGBIS'te şahıslar olmayabilir, buna ilişkin bir itirazımız var. Yok dediniz. Dedik ki biz bulunalım talimat mahkemesinde ona da yok dediniz. Peki nedir o zaman yapmak istediğiniz şey, bizsiz bir yargılama yapmak, bizsiz bir yargılama. Bu yargılama değildir. İddianın olmadığı yargılama olmaz. Bu bir ön kabulle geldiniz buraya, siz usulen bir yargılama yapıp dosyayı kapatmak istiyorsanız, o zaman bunu bizsiz yaparsınız. Ya da eğer usule uygun yapacaksanız, bunca yaptıklarınızın tümü tarafsızlığınıza kuşkulu hale getirilir. Tarafsızlığına gölge düşürür. Bu gün bu salonda bulunan hiç kimse, hatta güvenlik sağlayan polis memurları dahil sizin burada adil bir yargılamayı yapmayacağınıza inandı. Bunu gösterdiniz bize. Bu açıdan bütün davranışlarınız, aldığınız bütün kararlar tarafsızlığınızı ortadan kaldırdı. Bu nedenle de biz CMK'nın 25. maddesi uyarınca heyetinizi, mahkeme başkanı ve iki üyesini ret ediyoruz. Ret talebimizi yazılı olarak gerekçelerini sunmak üzere gerekli sürelerin verilmesini talep ederim. "

Müşteki avukatların ‘reddi hakim’ talebini değerlendirmek üzere bir üst mahkeme olan Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmanın 3 Mart 2021 gününe ertelenmesine oy birliğiyle karar verdi. 

Mezopotamya Ajansı / Ömer Çelik