Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 62’nci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde bir araya gelerek, adalet taleplerini yineledi. “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, katliamda yaşamının yitiren 33 kişinin fotoğrafları taşındı. Açıklamaya, katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerin yanı sıra birçok yurttaş da katıldı. 

SORUMLULUK 3 POLİSE YIKILMAK İSTENİYOR

Adalet nöbetinde konuşan katliamda yaralanan Ümmühan Özdemir, Amara Kültür Merkezi'nde yaşanan katliamın nasıl yaşandığını anlatarak, katliamın ardından maruz kaldıkları hukuksuzluklara değindi. 5 yıllık hukuku mücadelelerinde epey bir yok kat ettiklerini dile getiren Özdemir, dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal’ın görevi ihmal ve kötüye kullanmaktan suçlu bulunduğunu anımsattı. Özdemir, “Yapalıal'a verilen ceza vicdanlarımızı rahat ettirmese de suçlu bulunması bizim için bir kazanım olduğunu değerlendiriyoruz. Yine görevi ihmal ve kötüye kullanmak şüphesi ile dönemin TEM Büro Amiri Ahmet Oğuz Davarcı ve polis memuru Ali Koçak'ın yargılandıkları dava devam ediyor. Bu katliamın sorumluluğu sadece 3 polise yıkılarak üstü kapatılmak isteniyor” dedi. 

YARGILAMALAR GÖSTERMELİK 

“İstihbarat raporları olmasına rağmen katliamın önlenmemiş olmasının sorumlusu sadece 3 polis memuru ile sınırlı değildir” diyerek soruşturma kapsamının genişletilerek, tüm sorumluların yargılanması gerektiğinin altını çizen Özdemir, “Bu 2 polisin yargılandıkları davanın bir önceki celsesinde TEM Amiri Ahmet Oğuz Davarcı olay yeri görüntülerini ve telsiz konuşmalarının dosyaya konulmasını istemişti. Bahsi geçen telsiz konuşmaları bugüne kadar dosyaya konulmadı. Dosyaya konulan görüntülerde ise yaklaşık 5 saatlik eksik var. Delilerin dosyaya konulmasındaki yavaşlıktan bile yargılamaların göstermelik yapıldığının kanıtı niteliğindedir” diye belirtti.

10 EKİM DAVASINA ÇAĞRI

103 kişinin hayatını kaybettiği 10 Ekim Ankara Katliamı davasının da Suruç Katliamı gibi sonuç almaktan uzak ilerlediğine dikkat çeken Özdemir, "Son görülen celsede Suruç katliamının firari sanığı olan İlhami Bali'nin kaldığı kampın araştırılması için yapılan talepler mahkeme heyeti tarafından ret edilmişti. Tüm duyarlı kamuoyunu yarın Ankara Adliyesinde görülecek 10 Ekim Katliamı davasına katılmaya çağırıyoruz" diye seslendi. 

'ADALET DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Katliamın tüm ayrıntıları ile aydınlatılmasını ve sorumluların yargılanması gerektiğini yineleyen Özdemir, dava avukatlarının tutuklu olmasına tepki göstererek, “Şuan hapishanelerde olan Suruç avukatımız yaralılarımız ve Suruç ailelerimiz var. Katliam dosyasını ağır aksak yürütenler söz konusu Suruç katliamı olunca, avukatları, yaralıları ve aileleri tutuklamakta duraksamıyor. Daha önce söyledik, şimdi de söylüyoruz; adalet mücadelemizi tutuklamalarla yasaklamalarla engelleyemeyeceksiniz. Son bir kişi bile kalsak, Suruç için adalet herkes için adalet demeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

Açıklamanın ardından, katliamda yaşamını yitirenlerin anısına sessiz oturma eylemi gerçekleştirildi. Yaşamını yitirenlerin isimlerinin tek tek söylendiği anmada, her isim sonrası kitle “yaşıyor” diye karşılık verdi. 

Eylem, "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç şehitleri ölümsüzdür" ve "Amed, Suruç, Ankara hesap sormaya" sloganlarıyla sona erdi.