Türkiye’nin Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altından yönettiği paramiliter gruplarla birlikte 9 Ekim 2019'da Kuzey ve Doğu Suriye'nin Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerine başlattığı operasyon sırasında Eyn İsa'ya bağlı Mişrefa Köyü'nde yaralı yakalayıp Urfa'ya getirdiği Dozgin Temo'ya (Çiçek Kobanê), “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet ve "Adam öldürmekten" 10 yıl 10 ay hapis cezası verildi. 

Gözaltına alınırken maruz kaldığı işkence görüntüleriyle gündeme gelen Temo’nun avukatı Hidayet Enmek, hukuk sürecini, verilen kararı ve benzer durumda olan tutukluların yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi. 

YAKALAMA YASAYA AYKIRI

Müvekkili Temo’nun Raqa doğumlu olduğu bilgisini veren Enmek, Temo’nun Türkiye’deki kolluk güçleri tarafından gözaltına alınıp, tutuklanmadığını hatırlattı. Temo hakkında açılan dosyada yer alan tutanaklarda SMO tarafından gözaltına alınıp tutuklandığı bilgisinin mevcut olduğunu ifade eden Enmek, “Bu SMO mensupları kimler? Kimlik bilgileri var mı? Hayır yok. Dosyada usulüne uygun bir gözaltı, yakalama işlemi yok. Yakalanma işlemi yasaya aykırı bir şekilde yapıldı” diye belirtti.

‘YARGILAMA EKSİK’

Yargılanma sürecinde Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 90’ıncı maddesi gereğince “Eğer bir yakalanma işlemi yapıldıysa, bu işlemi yapan kişilerin kim olduğunun” dosyaya eklenmesi gerektiğini hatırlatan Enmek, bu yöndeki taleplerinin mahkeme tarafından kabul edilmesine rağmen, söz konusu bilgilerin dosyaya eklenmediğini, yargılamanın eksik devam ettiğini sözlerine ekledi. Temo hakkında yürütülen soruşturmanın CMK’ya aykırı olduğunun altını çizen Enmek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendisi Türkiye vatandaşı olmayan, yine Türkiye personelleri tarafından gözaltına alınmayan ve kendi ülkesindeyken gözaltına alınıp Türkiye’ye getirilen biri. Dolayısıyla CMK’ya göre gözaltı işlemlerinin esasları var ve bu esaslar müvekkilim için uygulanmadı ve bu şekliyle dosya bir iddianameye dönüştü.” 

‘HUKUKEN SAKAT’

İddianameye dönüşen soruşturma için “Hukuken sakat” tanımlama yapan Enmek, “Sakat bir şekilde Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde davaya dönüştü. Dava sürecinde de bizim taleplerimiz oldu, ancak yine yukarıda değindiğimiz taleplerimiz yerine getirilmedi” dedi. Enmek, devamında müvekkili Temo’nun kendi beyanlarını şu şekilde aktardı: “Ben SMO unsurları tarafından gözaltına alındım. Gözaltına alınmamdan önce elimde hiçbir şekilde silah yoktu. Üzerimde üniforma yoktu, sonradan giydirdiler, giymek zorunda bırakıldım. Teslim olduktan sonra sağ bacağıma iki tane kurşun sıkıldı.” 

‘YARALAYANLAR YARGILANMALI’

Dosyada çatışma yaşandığına dair bir tutanağında olmadığına vurgu yapan Enmek, “Buradan yola çıktığımızda müvekkilim SMO tarafından haksız, hukuksuz yere gözaltına alınıyor, sonra yaralanıyor. Aslında müvekkilimizi yaralayan kişilerin yargılanması gerekirken, müvekkilimiz yargılandı” diye konuştu.  Daha sonra Temo hakkında hazırlanan mütalaada isnat edilen suça dair dosyada bir delilin olmadığını “Tanık bilgisi, ele geçirilen silah” şeklinde eklendiğini vurgulayan Enmek, “Dosyada ne bir tanık var, nede gözaltına alınırken sözde yanında bulunan silah var. Ayrıca müvekkilimin elinde ateşli silahlı izine rastlanılmadı. TCK’nin 302’ye matuf bir bilgi de yok” diye belirtti. 

‘AİHM’E KADAR GİDECEĞİZ’

CMK ve TCK’ya uygun bir yargılama yapılmadığını ifade eden Enmek, şöyle devam etti: “Aslında uluslararası hukuk bakımından değerlendirmeden önce zaten bizim hukukumuza uymuyor. Kendi ülkesinde kimler tarafından alınıp hudut karakoluna teslim edildiğini bilmeyen, niçin gözaltına alındığını da bilmeyen bir durum söz konusu. Zaten siz bu kişiyi yargılayamazsınız. Hangi hakla yargılayacaksınız?” Yargılamanın hem iç hem de uluslararası hukuk mercileri bakımından  sakat olduğunu dile getiren Enmek, bundan sonra izleyecekleri hukuk mücadelesini şu şekilde aktardı: “Temo ile ilgili verilen kararı bölge adliye mahkemesinde istinaf edeceğiz. Burada sonuç alamadığımız zaman Yargıtay’da temiz aşamasına başvuracağız, devamında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gideceğiz. AYM’de bireysel başvuruda sonuç alamadığımız zaman Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar bu süreci takip edeceğiz.”

‘TEMO’NUN DURUMUNDA OLAN YÜZLERCE KİŞİ VAR’

Temo gibi Türkiye cezaevlerinde tutulan yüzlerce kişinin olduğuna dikkati çeken Enmek, şunları söyledi: “9 Ekim operasyonundan sonra Türkiye’ye getirilip farklı cezaevlerinde tutulan yüzlerce kişi var. Bu dosya ile ilgili süreç işledikten sonra müvekkilimiz lehine bir karar verilirse diğer dosyalar içinde ön açıcı durum ortaya çıkacaktır. Onun için bu dosyaya hukuki anlamda büyük önem veriyoruz. Bütün hukuki süreci işletme noktasında kararlığımız var. Kendi ülkesinde yaşarken, kimler tarafından getirildiğini dahi bilmeden dilini bilmediği bir ülkede büyük yargılamalarla cezalandırılan kişiler için bütün toplumun duyarlı olmasını isteriz. Bu kişiler Türkçe bilmemekte ve yargılandığı ülkeye karşı fiili hiçbir eylemi olmadığı halde cezaevlerinde tutulup, aileleri ile dahi görüştürülmemesi insani açıdan sonlandırılması gereken bir durum.”  

MA / Emrullah Acar