Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Fırat Bölgesi Girê Spî  Kantonu, halkların birlikte yaşam projesini oluşturduğu önemli bir merkez haline geldi. Cizîre ve Kobanê kantonları arasında yer alan Girê Spî, Urfa’nın Akçakale ilçesinin hemen karşısında bulunuyor. Rejim döneminde Rakka’ya bağlı bir yer olan kent, Suriye iç savaşında stratejik bir öneme sahip. Arap, Kürt, Türkmen ve Ermenilerin yaşadığı kentte oluşturulan ve Suriye’nin geneline yayılmaya çalışan sistemin örneğini teşkil ediyor.

Baas rejiminin “Arap kemeri” politikalarına maruz kalan Girê Spî’de Kürt köyleri boşaltılarak, Araplar yerleştirildi. Demografik yapının değiştirilmeye çalışıldığı bölge döneminde birçok baskı politikasıyla karşılaştı. Bölgenin kanton ilan edilmesiyle birlikte idari sistemi; Girê Spî merkez, Eyn Îsa ve Siluk olmak üzere üç ilçe ve 600 köyden oluşturuldu. Nüfusu yaklaşık 250 bin civarında olan kantonda 2 mülteci kampı bulunuyor. Bu kamplarda Rakka ve Dêra Zor’dan yaklaşık 20 bin kişi barınıyor.

  

İŞGAL DÖNEMLERİ

Kent iç savaşın başlarında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve o dönem adı El Nusra olan Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) gibi grupların eline geçti. Ardından DAİŞ’e teslim edilen kent, bir ölüm kentine dönüştü. Katliamların, infazların ve toplu kafa kesmelerin yapıldığı en büyük adresler ise Hoti Kuyusu ve kent merkezinde bulunan “Ölüm Kafesi” oldu. DAİŞ, sağladığı sınır bağlantısı ile Rakka’dan Musul’a kadar kendini beslerken, kaldığı süre boyunca da bu hattı aktif olarak kullandı.

CİZÎRE VE KOBANÊ BAĞLANTISI SAĞLANDI

Kobanê’de DAİŞ’i ve işgalcileri yenilgiye uğrattıktan sonra atağa geçen Kuzey Suriyeli güçler, “Rubar Qamişlo Hamlesi” kapsamında 15 Haziran 2015’te Girê Spî’yi DAİŞ’ten arındırdı. Bölgenin kontrol altına alınmasıyla Cizîre ve Kobanê kantonları arasındaki bağlantı da sağlanırken, DAİŞ ağır bir darbe aldı. Özgürleştikten sonra halk meclisleri ve komünlerin oluşturulduğu kentte, halklar ortak yönetim kurdu.

HALKLARIN ORTAK YÖNETİMİ

Yönetim örgütlemesi Girê Spî Demokratik Özerk Yönetimi olarak belirlenirken, bu yönetim 62 kişiden oluşuyor. Özerk yönetim meclisinin eşbaşkanlığına bir Arap ve bir Kürt seçildi. Üyeler kentin nüfus dağılımına göre belirlenirken, çoğunluğu Arap ve Kürtlerden oluşsa da Türkmen ve Ermeniler de yönetimde yer alıyor. Geçtiğimiz dönemlerde kantonun dört bir tarafında yapılan toplantılar sonucu bölgelerdeki yönetimler seçilirken, öte taraftan 600 köy ve 3 ilçede de komünler oluşturuldu. Fırat Bölgesi’nin önemli bir durağı olan Girê Spî, oluşturduğu yönetim tarzıyla halkların birlikte yaşam projesinin hayat bulduğu bir mekan haline geldi.

ERMENİ KENTİ

Farklı halk ve inançları barındıran kent, aynı zamanda herkesin kendine ait olan kültür ve sanatı yaşadığı bir yer. Kent merkezinde DAİŞ'in kapattığı, ancak şimdi faaliyette olan Ermenilerin ibadet ettiği Ortodoks kilisesi bu yaşama örnek. Girê Spî’de yaşayan Ermeniler arasında 1915’teki Ermeni tehcirinden kaçan ailelerin yakınları da var. Bölgede bulunan Ermeni nüfusunun önemli bir kısmı da DAİŞ’in gelmesiyle birlikte göç etmek zorunda kalmış.

MOZAİK BİR KENT

Eğitim ve siyaset dilinin Arapça, Kürtçe ve Türkçe olduğu kentte, ayrıca Ermenice için de kollar sıvandı. Okullarda Arapça, Kürtçe öğretilirken, müfredat kapsamında Türkçe ve Ermenice dilleri için de hazırlık yapılıyor. Ayrıca kent içinde Türkçe ve Ermenicenin geliştirilmesi için dil kursu olanakları da bulunuyor. Yine Arap, Kürt, Türkmen ve Ermeni kültür ve sanatının geliştirilmesi için kültür ve sanat kurumları çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda müzik, folklor, tiyatro ve enstrüman çalışmaları yapılıyor. 

‘KENDİMİZİ VAR EDİYORUZ’

Birlikte yaşam güveni oluşturduklarını belirten Girê Spî Demokratik Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Hemid El Ebid, Suriye krizine alternatif bir model oluşturduklarını kaydetti. Arap olan Ebid, Arapların sisteme dört elle sarıldığını belirterek, bütün halkların kendilerini var ettiği bir sistem olduklarını söyledi. Girê Spî’nin daha önce nasıl süreçlerden geçtiğine değinen Ebid, böylesi bir ortamda filizlenen bir tohum attıklarını aktararak, “Biz burada Arap, Kürt, Türkmen ve Ermeniler bir araya geldik. Bir yönetim oluşturduk. Kendimizi böyle yönetiyoruz. Bizi birbirimize kırdırmayı çok denediler, ancak başaramadılar. Bugün yine sahnedeyiz” diye konuştu.

ÇÖZÜMÜN ADRESİ

Yaşam alanlarına dönük tehditlerin bir anlam taşımadığını belirten Ebid, Suriye halklarının sistemlerine sahip çıktığını ifade etti. Kentlerini yıkıma uğratan güçlerin belli olduğuna işaret eden Ebid, bu güçlere artık izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Ebid, oluşturdukları sistemle kendilerini Suriye’de çözüm adresi olarak gördüklerini vurguladı. 

(Mezopotamya ajansı / Nazım Daştan)