Diyarbakır’ın tarihi merkez Sur ilçesinde 2 Aralık 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile başlayıp 103 gün süren çatışmalar ve akabinde yürütülen yıkım çalışmaları, binlerce aileyi mağdur etti. Sur’un çatışmalara sahne olan 6 mahallesinde yaşayan 22 bin 323 insan, yaşadıkları evlerini, sokaklarını terk edip, başka bir mahalleye ya da kente taşınmak zorunda bırakıldı. 

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kentin bu tarihi ilçesinde bulunan 334'ü tescilli olmak üzere 3 bin 569 yapı yıkım nedeniyle haritadan silindi. Bu yıkımların çoğunluğu ise çatışmaların son bulduğu açıklanan 9 Mart 2016 tarihinden sonra yaşandı. Yerle bir edilen yapıların söz konusu 6 mahallenin yüzde 72’sine tekabül etmesi, yıkımın büyüklüğünü de gözler önüne seriyor. 

Evleri yıkılan aileler için TOKİ tarafından Üçkuyular ve Çölgüzeli bölgelerinde 5 bin 746 konut inşa edileceği sözleri verildi. Fakat sadece 837 aileye borçlandırılarak ev tahsis edildi. Sur'da yıkılan evlerin yerine ise 506 konut, 9 butik otel ve 150 işyeri inşa edilip, metrekaresi 2 bin TL'den ihale edildi.

“Acele kamulaştırma” kararıyla evleri zorla ellerinden alınıp yıkılan binlerce aile yargıya başvurdu. Fakat geçen 6 yılda hukuk mekanizmasının da kendilerinden yana tavır almaması nedeniyle aileler, başvuru yaptıkları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararını bekliyor. 

DÜKKANDA YAŞAMAYA BAŞLADI

Lalaley Mahallesi’nde yaşayan Ak ailesi, kamulaştırma kararıyla yıkılan evlerinin üzerine çadır kurarak yaşamaya başladı. 3 yıl boyunca çadırda yaşayan aile, çadırları da kaldırılınca bu kez yıkılan evlerinin hemen yanında bulunan bir yakınlarına ait 10 metrekarelik dükkâna yerleşti. 

EV VE DÜKKANA 38 BİN TL DEĞER 

Mehmet Ak (65), şimdilerde eşi ve 3 çocuğu ile birlikte geçimlerini sağlamak için kapı önüne koyduğu birkaç parça bakkal malzemesini sattığı bu dükkanda yaşıyor. Yaşamlarını sürdürdükleri bu dükkan ile yıkılan evlerinin yerine inşa edilen yeni yapılar arasına sac levhalar yerleştirildi. Ak ailesi, yıkılan ev ve işyerleri karşılığında devletin kendilerine 38 bin TL teklifte bulunduğunu aktardı. 

Sur’da doğup büyüdüğünü dile getiren Mehmet Ak, yıkılan evinin arsası üzerine kurduğu çadır kaldırılınca kayınbiraderine ait bu dükkanı kiralayıp, eşi ve üç çocuğu ile burada yaşamaya başladıklarını dile getirdi. Ak, evlerinin yıkılmasından bugüne büyük zorluklar yaşadıklarını ifade etti.

'DAHA NE KADAR SÜRECEK BÖYLE'

Surlu ailelere yıkılan evleri karşılığında metrekaresine göre 60-90 bin TL arasında değer biçildiğini belirten Ak, onların yerine inşa edilen yapılar için ise ailelerden 400 bin TL dolayında para talep edildiğini anlattı. Yıkılan evlerinin yerine yapılan yeni evlerden alma gücü olmadığını söyleyen Ak, “Bu parayı insanlar nerden getirsinler. Bir iş bir fabrika mı var da çalışalım. Bütün gençlerimiz sokakta. Ayda 4-5 milyar krediyi kim ödeyebilir?” diye sordu. Ak, kendileri gibi mağdur durumda olan birçok ailenin ödeyemedikleri kiraları, su ve elektrik faturaları nedeniyle hacizlik duruma geldiğini de dile getirdi. 

Ak, diğer birçok aile gibi AİHM’den çıkacak kararı beklediklerini söyledi.

'EVİMİZİ BAŞIMIZA YIKTILAR'

Eşi Mevlüde Ak (61), 6 yıldır yaşadıkları zulüm ve haksızlığa “Önce gelip önce evlerimizi başımıza yıktılar, şimdi de hakkımız olanı elimizden almak istiyorlar” diyerek isyan etti. Ya evlerini ya da evlerinin hakkı olan karşılığını almak istediklerini söyleyen Ak, “Ölene kadar sokakta mı kalalım, cenazelerimizi sokaktan mı kaldırmak istiyorlar. Hakkımızı istiyoruz sadece. Allah’tan da korkmuyorlar” diye konuştu.

MA / Ömer Çelik