İzmir Barosu’na üye avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki göstermek için Bölge Adliye Mahkemesi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda avukatın katıldığı açıklamayı Baro Genel Sekreteri Perihan Çağrışım Kayadelen, yaptı. Cumhurbaşkanlığı kararının usulsüz ve hukuksuz olduğunu ifade eden Kayadelen, “Milletin iradesiyle Meclis’te oybirliği ile kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılamaz. Mecliste yasa ile kabul edilen ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca yasaların da üzerinde olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerden tek kişilik karar ile çıkılamaz” dedi.

'SÖZLEŞME YÜKÜMLÜLÜĞÜ SÜRÜYOR'

Fesih kararının geçersiz olduğunu belirten Kayadelen, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmaya devam ederek sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğunu söyledi. Baro olarak feshedilme işleminin iptali için Danıştay'a dava açtıklarını anımsatan Kayadelen, “Kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin durdurulması için mücadele sadece İstanbul Sözleşmesi’nin getirdiği bir yükümlülük değildir. Aynı zamanda 10, 17 ve 41. maddeleri başta olmak üzere Anayasal bir zorunluluktur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak bu yükümlülükler ortadan kaldırılamaz” diye konuştu.

'MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Kadına yönelik şiddete karşı bütünlüklü politikalar üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kayadelen, ülkelerin kültürleri ve geleneklerinin, kadına yönelik şiddetin bahanesi olamayacağını dile getirdi. Yaşam hakkının tüm uluslararası sözleşmelerde yer alan en temel insan hakkı olduğunu belirten Kayadelen, şunları söyledi: "Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bütün kadın hakları dosyalarına bu gerekçelerle müdahil olmaya, kadınların kazanılmış haklarını çoğaltmaya, onları savunmaya kadına yönelik erkek şiddetine karşı kadınların, çocukların ve ayrımcılığa karşı LGBTİ+ bireylerin yanında olmaya, dayanışmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.”(İzmir/MA)