Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 301 maden işçisinin ölümünden sorumlu olanların yargılandığı Soma Katliam Davası’nda verilen cezaların Yargıtay tarafından bozulması ardından 2’nci duruşması görülmeye başlandı. Duruşma öncesi madenci aileleri, Akhisar İstasyon Meydanı önünde bir araya geldi. Ailelerle birlikte sendikalar ve siyasi partiler Akhisar Tren Garı önünden mahkeme salonu önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüşe madenci ailelerinin yanı sıra Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekilli Ahmet Şık, sendika ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri de katıldı. Yürüyüşte, “Soma’nın körümü katilleri yakacak, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” pankartı açılırken sık sık, “Soma’yı unutma, unutturma” ve “AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. 

OLMADIK DÜMEN ÇEVİRDİLER

Açıklamada söz alan dava avukatlarından Can Atalay, 7 yıldır çevirmedik dümen kalmadığını belirtti. Bu düzenin böyle gidemeyeceğini söyleyen Atalay, “İşçilerin canını hiç sayarak bu ilkeyi kalkındıramazsınız, sadece cebinizi dolduruyorsunuz. Bu ülkede kimse ekmeğini kazanırken, öldürülmesin diyedir davamız. Suçüstü yakalandılar” dedi. 

HESAP VERECEKSİNİZ

Yargıtay üyelerinin değiştirilerek Eylül kararını bozmasını eleştiren Atalay, “Bu karar, tezgâhın ne kadar büyük olduğunu, dönen paraların ne kadar büyük olduğunu, kullanılan siyasal nüfusun ne kadar büyük olduğunun kanıtıdır. Türkiye’nin bu koşullarında, bu adaletsizlikte işçi sınıfı ve bu insanlar Eylül kararını aldı. Ancak Ocak ayıda çevrilen tezgâhı hepiniz biliyorsunuz. Ama siz unutmadık, adalet önünde adil bir şekilde hesap vereceksiniz” diye konuştu.

Açıklamanın ardından davanın görüleceği Akhisar 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonuna geçildi. Duruşma kimlik tespitinin yapılması ardından başladı. 

Boş sanık sandalyeleri ile devam eden Soma Katliam Davası’nda avukatlar, yeni bilirkişi raporları ve kamu görevlilerinin sorumluluğuna dair soruşturma yolunun açılmasını talep etti. 

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen katliamda yaşamını yitiren 301 madencinin ölümünden sorumlu Can Gürkan, Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç’in yeniden yargılandığı dava görülmeye devam ediliyor. 

Akhisar Bülent Ciğeroğlu salonunda görülen duruşmaya tutuksuz sanık Gürkan ve avukatları bulundukları kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mağdur yakınları ve avukatları ise duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu’nun dosyaya gelen belgelerin okunması ve kimlik tespitiyle duruşma başladı. 

İlk olarak söz alan dava avukatlarından Melek Polat, sanık Evinç hakkında beyanda bulunarak, acil durum sorumluluğa ilişkin “Etkili bir kriz masası kurulmamış, sorumlular maden suluyor. İlk 1 saati madeni sulamak ya da başka şeyler için değerlendirmek yerine krizi yönetselerdi bu kadar insan ölmeyecekti” dedi. 

BİLİRKİŞİ RAPORU TALEP EDİLDİ

“Havalandırmanın ters çevrilmesi ile ilgili hiçbir tatbikat yapılmamış, sonuçlarının ne olacağı bilinmemesine rağmen uygulanmadı” diyen Polat, “Haluk Erinç'in havanın ters çevrilmesi kararını alarak, kaç kişinin ölümüne sebep olduğuna ilişkin bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz. Bu talebi reddederseniz esasa ilişkin çok temel bir talebi reddetmiş olacaksınız” diye belirtti. 

Avukat Hatice Arslan da Yargıtay’ın eksik incelemelerde bulunduğunu belirterek, “Yeni bir bilirkişi raporu şart. Sadece Evinç için değil Gürkan için de bilirkişi raporu şart. Ek bilirkişi raporu görev ve sorumluların bilinmesi için şart” dedi. 

AİLELERDE MAHKEME BAŞKANINA

Katledilen işçilerin aileleri mahkeme başkanına, “Sanıklar hala madenlerde çalışıyor. İkinci katliama hazırlık yapıyorlar” diye seslendi. 

“Taleplerimiz mahkemenizin gerekçeli kararında dayandığı taksir gerekçelerine ilişkindir. Bu gerekçelerde maddi hata bulunmaktadır” diyerek söz alan avukat Derviş Emre Aydın, “Gerekçeli kararınızda yöneticilerin ‘tam bir kayıtsızlık ve kabullenme içinde bulunmadığından’ bahsediliyor. Şirket önceki tüm raporlara rağmen Ocak revize projesinde ‘halen bir sorun yaşanmamıştır’ diyerek tam bir kayıtsızlık içerisinde olduğunu kanıtlamaktadır. Fan sorununa ilişkin olarak, bu fanların hangi panolar için yapıldığı hakkında bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

PEHLİVAN’IN İDDİALARI SORUŞTURULSUN

Ardından söz alan Can Atalay, “Can Gürkan, Ankara'da siyasiler ile yüksek mertebe hukukçular ile görüşmeler yaptı. Gazeteci Barış Pehlivan bunu açık açık yazdı. Manisa Savcılığı size parmak salladı. Bu iddialar ile kovuşturmayı genişletmeyecekseniz ne yapacaksınız?” dedi. Atalay, gazeteci Pehlivan’ın ortaya koyduğu iddiaların incelenmesini istedi. 

Avukat Murat Kemal Gündüz de kamu görevlilerinim sorumluluğuna ilişkin soruşturma yolunun açılmasını talep etti. 

Mahkeme heyeti talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. 

Boş sanık sandalyeleriyle devam eden Soma Katliam Davası’nda avukatlar, reddi hakim talebinde bulundu.

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen katliamda yaşamını yitiren 301 madencinin ölümünden sorumlu Can Gürkan, Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç’in yeniden yargılandığı dava duruşması verilen aranın ardından devam etti. 

Söz alan iddia makamı avukatların taleplerinin reddedilmesi yönünde mütalaada bulundu. Mahkeme heyeti de iddia makamının talebini esas alarak, avukatlarının taleplerini reddetti.

REDDİ HAKİM TALEBİ 

Taleplerin reddedilmesi ardından söz alan avukatlar reddi hâkim talebinde bulundu. Dava avukatlarından Nergis Tuba Aslan, “Başkan sıfatıyla sizi ve iki üyenizi reddediyoruz” diyerek, reddi hâkim talebinde bulundu.

Aslan, dosyanın yargılamasına başlandığında gerçekten dosyanın kapsamını bilen savcının gittiğini hatırlatarak, “Şu anki savcı geçen celse itibari ile 19 sayfa mütalaa verdi. Gerekçelerinin tamamı Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi'nin kararının birebir kopyasıydı. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda (CMK) savcılık makamına ilişkin bir ret müessesesi bulunmuyor. Ancak bu dosyada gerçek bir esas hakkında mütalaadan bahsetmek mümkün değil belirtmek zorundayız” diye belirtti. 

Mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini dile getiren Aslan, “Üyelerinizin bu dosyaya gerçek anlamda hakim olabilmeleri mümkün değil, bu yargılamada da hiçbir varlık göstermediler. Bu sebeple üyelerinizi de reddediyoruz” dedi. 

HAKKINI VERMEK ZORUNDASINIZ

Katledilen 301 maden işçinin sadece rakamlarla açıklanmaması gerektiğini vurgulayan Aslan, “Ama bu kişilerin nerede, niye, nasıl öldüğü tespit edilmesi gerekiyor. Çok küçük farklar hariç hep sorumluluk aynı kabul ediliyor. Herkes bir torbaya atılıyor. Yargılamanın sujeleri varsa bunun hakkını vermek zorundasınız, hukuki sorumluluktur, ahlaki sorumluluktur. Eğer bir ceza yargılaması yapıyorsak her türlü bulgu ile sorumlu tutabilir” ifadelerinde bulundu. 

Avukat Melek Polat ve Hatice Arslan Atabay da reddi hakim talebinde bulundu. Atabay, “Vicdanen çok rahat bir şekilde sizi reddediyorum. Patronu koruduğunuz için, taraflı kararlar verdiğiniz için sizi reddediyorum” dedi.

‘SİZDEN ADALET BEKLENTİMİZ HİÇ YOK’

Avukat Mürsel Ünder, “Nafile bir çaba içinde olduğumuzu düşünebilirsiniz. Ama biz son ölümüzün hesabını son katile sorana kadar durmayacağız” diyerek sözlerine başladı. 

Mahkeme başkanına seslenen Ünder, “Sizden adalet beklentimiz hiç yok. En azından göstermelik de olsa usulü uygulayın” dedi. Mahkeme heyetindeki diğer üyelere de Ünder, “Size dikta edileni onuruz ve mesleğiniz için kabul etmeyin. Dosyayı okuduğunuzu birlikte karar aldığınızı düşünmüyoruz” diye seslendi.

‘CEZASIZLIK POLİTİKASI VAR’

İş güvenliği ya da iş cinayeti davalarında yargının patronların yanında olduğunun söyleyen Ünder, “Aman sermayedarı ürkütmeyelim algısı var ve bu konuda bir cezasızlık politikasının olması da bundan kaynaklı. İşçilerin bir canı yok, sadece maliyet olarak görülüyorlar” diyerek iş cinayeti davalarındaki cezasızlığa dikkat çekti.

Soma davasına müdahale olduğunu dile getiren Ünder, şöyle devam etti: “Soma davasının Türkiye ekonomi politik davasıyla ilgisi var. Parayı takip edin bu dosyadaki müdahaleyi görürsünüz. Para dışında, nüfuz, statü, korku, kariyer motivasyonu da var. Bu davaya yapılan müdahale bunlardan kaynaklıdır.”

SAVCIYI DA REDDEDİYORUZ

Mahkemeyi ilk günden bu yana reddettiklerini anımsatan dava avukatlarından Seçil Ege Değerli, bu taleplerinin hala geçerli olduğunu vurguladı. 6 yıldır davayı takip eden avukatlar ve ailelerle dalga geçildiğini kaydeden Değerli, “Sizden vicdani kanaat oluşmasını da beklemiyoruz. Çünkü siz yaralı kurtulan 162 işçiyi dinlemediniz, tanıkları, aileleri dinlemediniz. Bu davayı el birliği ile çöpe atmanıza izin vermeyeceğiz. Bu düzen değişecek ve aldığınız kararlarda sizin peşinizden gelecek. Nasıl ki Elbistan kararı peşinizden sizinle geldiyse bu da peşinizden gelecek. Bu pisliği biz temizleyeceğiz” diye konuştu. 

TEMSİL ETTİĞİNİZ DÜZENİ DE REDDEDİYORUZ

Avukat Tamer Doğan ise, “Yangından mal kaçırır gibi davayı kapatmak istediğiniz için, özel bir şekilde buraya atandığınız için, taleplerimizi kabul etmediğiniz için sizi reddediyoruz. Sizin buradaki kararınız hukuki değil sınıfsal bir karardır. Sizde bir sınıfsal tercih yaptınız. Bu yüzden de sizi de sizin temsil ettiğiniz düzeni de reddediyoruz” diyerek, ret gerekçelerini açıkladı.

Mahkeme avukatların savunmasından sonra ara verdi.