Diyarbakır merkezli 9 ilde yapılan ev baskınlarında gazeteciler Abdurrahman Gök, Kibriye Evren, Semiha Alankuş ve Esra Solin Dal ile çok sayıda siyasetçinin gözaltına alınmasına tepkiler gelmeye devam ediyor. 

YEREL SEÇİM ÖNCESİ HAZIRLIKLAR

Diyarbakır merkezli yapılan operasyonların zamanlaması itibariyle yerel seçimler öncesi hazırlık olarak düşünmemek için hiçbir sebep olmadığının altını çizen HDP eski Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Gözaltına alınanlar arasında bulunan DTK yöneticisi siyasetçilere dönük baskı bir anlamda anlamlı çünkü DTK toplumsal olarak odak noktası olduğu için bir yıldırma ve saldırma politikası güdülmesi de kaçınılmazdır. Bunu görmek zor değil” dedi.

KÜRKÇÜ: YAKINDA CHP’YE DE SIRA GELEKCEK

AKP’nin seçim öncesi kendi dışındaki partilere bu saldırıları gerçekleştirmeye devam edeceğini söyleyen Kürkçü, bu durumun sadece Kürtlerle sınırlı kalmayacağı görüşünde. Bu görüşünü de Kürkçü, “İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin gibi AKP-MHP ortaklığının kendisini tehdit altında hissettiği her yerde böylesi operasyonların olabilme ihtimali çok yüksek. AKP-MHP çok net kendisini tehdit altında hissediyor. Bu nedenledir ki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in evine saldırıldı, DTK’ye operasyonlar gerçekleştirildi. Yakında CHP’ye de sıra gelecektir. Çünkü AKP iktidarının diktatörlük ve zorbalıktan başka tutunacağı başka bir imkanı kalmamıştır” sözleriyle açıkladı. 

Kürkçü, yaşanan süreç karşısında anında reaksiyon gösterip güçlü bir birlik kurulması gerektiğini söyleyerek, “Tüm bu yaşananlara karşı dik durmak ve mecliste yer alan grubumuz bunlara karşı hızlı reaksiyon vererek Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemine sokması gerekir” dedi. 

POLAT: BASIN ÜZERİNDEKİ BASKININ DEVAMIDIR

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerle ilgili “Gerekirse yeniden kayyum atarız” yönünde yaptığı açıklamalarını hatırlattı. Polat, hem siyasetçi hem de gazetecilere dönük operasyonlarla verilmek istenen mesaja ilişkin şunları söyledi: “Bu açıklamalardan sonra bu operasyonlar aslında Kürt hareketine yönelik bir baskılanma sürecinin yerel seçimlere kadar devam edeceğinin işareti olarak gözüküyor. Bu aynı zamanda herhangi bir ittifak ve güç birliklerine ilişkin de bir gözdağı olarak okunmalı. Bir anlamda baskı, terörize etme, çift taraflı sindirme amaçlı bir operasyon gibi gözüküyor. İçinde meslektaşlarımız var. Uzun süredir çok fazla meslektaşımız tutuklanıyor, gözaltına alınıyor ve her gün davaları var. Bu iki yönlü bir baskı. Birincisi basın üzerindeki baskıların bir parçası ve devamı. Bir de toplam olarak aslında Kürt hareketine dönük olarak seçim öncesi yapılan baskının çeşitli sektörlere bir yanı siyasetçilere bir yanıyla da gazetecilere uzanmak üzere genişletilmesi çok taraflı bir kıskaç ve baskılanma süreci.”

Hem basın meslek örgütleri hem de demokratik güçlerin vereceği tepkinin önemli olduğuna da vurgu yapan Polat, “Çünkü bu sadece belirli bir kesim için değil toplam olarak Türkiye’deki bütün basın özgürlüğüne ve demokratik siyasete yönelik yapılan bir baskıdır” dedi. 

EREN: ‘SÜREKLİ ENSENİZDEYİZ’ MESAJI VERİLİYOR

Uzun bir süredir güne böylesi bir tabloya uyandıklarını ifade eden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren ise, gazetecilerin operasyonlarda gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Gazetecilere yönelik baskılar devam ediyor. Adliyeler neredeyse sadece gazetecilerle uğraşıyor. Ülkede durum bu ne yazık ki. Endişe verici. Ama umarım gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılırlar. Gazetecilere yönelik baskının nedeni de tehdidi arttırmak, ‘sürekli ensenizdeyiz’ mesajı vermek istemeleriyle alakalı. Yerel seçimler öncesi siyasetçilere yönelik bu tür operasyonların olması yapılan seçim hazırlığı yorumlarına da hak veriyoruz. Cumhurbaşkanı’nın seçilenlerin yerine kayyum atanacağını açıklaması ne tür bir seçim olacağını gösterdi hepimize. Bu operasyonlar belki de bu açıklamanın bir parçası” dedi.