Devletin 1990’lı yıllarda baskı politikaları nedeniyle Şırnak'ta yüzlerce köy yakıldı, yıkıldı, zorla boşaltıldı, binlerce kişi göçe maruz kaldı. Aradan geçen 30 yıla rağmen hala Şırnak’a bağlı Cudi ve Gabar Dağı’nın eteklerinde bulunan onlarca köye girişler, “yasak” gerekçesiyle engelleniyor. Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarını aratmayan bu yasaklara her geçen yıl yenisi eklenirken, halk yıllardır köylerine hasret yaşıyor. 

Hala yasaklı olan Gabar Dağı eteklerindeki Dêrşew (Alkemer) köyü, 1993 yılında askerlerce yakılarak boşaltıldı. Köyde yaşayan aileler çevre köy ve ilçelere taşınmak zorunda bırakıldı. Çıkmaz ailesi de yakılan köylerinden göç ederek, Cizre merkeze yerleşti. Çıkmaz ailesi 21 yıl köylerinden uzak yaşadı. Esmer Çıkmaz (49), zorla çıkarıldıkları köylerine 21 yıl sonra 2014 yılında Şırnak Valiliği tarafından verilen “izinle” gidebildi. 2014’de bir saatliğine gittiği köyüne, yine yasaklar gerekçe gösterilerek bir daha gidemediğini anlatan Çıkmaz, bölgede “her yer serbest" diye servis edilen haberlere tepki göstererek, "Madem her yer serbest, neden biz hala köyümüze gidemiyoruz?" diye sordu.

DÊRŞEW YAKILDI 

Devletin baskı ve saldırıları nedeniyle köyü yakılmadan önce göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Çıkmaz, “Ailem ve birkaç akrabamla Cizre’ye geldik, bir tanıdığımızın evine yerleştik. Bir süre orada kaldık. Ardından kendimize ev tuttuk ve komşuların yardımıyla eve yatak, yorgan ve battaniye gibi ev eşyaları aldık. Daha sonra köyümüz askerler tarafından yakıldı" diye konuştu.

KÖYE ÖZLEM

Çocukluk ve gençlik yıllarının köyde geçtiğini söyleyen Çıkmaz, köylerinin kurulu olduğu yerin dağ eteklerinde olması nedeniyle hayvan beslemeye elverişli olmadığını belirtti. Bu nedenle yaz aylarında bağ ve bahçe ekimi yaptıklarını anlatan Çıkmaz, köylerinin sulak olmasından dolayı, alt kısımlarında ise pirinç ekerek geçimlerini sağladıklarını dile getirdi. Köylerinde yaz aylarında üzüm, ceviz, erik ve şeftali gibi meyvelerin yetiştiğini vurgulayan Çıkmaz, kış aylarında da palamut ve aluç topladıklarını belirtti. Çıkmaz, köydeki yaşam şartlarının şimdi ki yaşamdan çok güzel olduğunu söyledi.

21 YIL SONRA 'İZİN'

Köyden çıkarıldıktan sonra sadece 2 defa köyünü görebildiğini belirten Çıkmaz, ilkinin 2014 yılında yaşandığını söyledi. Çıkmaz, “O zaman gidip köyümüzü gördük. Evlerimizin duvarları bile yıkılmıştı. Bütün bağ ve bahçelerimiz yok olmuştu. Her şeye rağmen özlem ağır bastı topraklarımızı görmek istedik. O dönem yetkililer tarafından çeşitli açıklamalar yapılarak köylerin tamamen serbest olacağı ve isteyen herkesin topraklarına dönebileceği söyleniyordu. Bu nedenle köylüler kendi imkanlarıyla köy yolu yaptılar, tarlalarını sürüp ekimlerini yaptı. Biz de yazın köyde kalmak için bir çadır aldık. Ancak kısa bir süre sonra köye tekrar girişler yasaklandı” şeklinde anlattı. 

İHA VE SİHALAR UÇUYOR 

Köyün yeniden köylülere yasaklanmasıyla verilen tüm emeklerin boşa gittiğini ifade eden Çıkmaz, bu yıl da birkaç saatliğine valilik ve askeriyeden gerekli izinleri aldıktan sonra köyüne gidebildiğini dile getirdi. Çıkmaz, köye gitmek isteyenlerin toplu olarak izin başvurusunda bulunmasının zorunlu olduğunu belirterek, “Bu sene köylüler başvuru yaptı, 2 ay sonra bir günlüğüne izin verildi. Köye gittiğimizde İHA ve SİHA'lar gün boyu tepemizde uçuyordu” dedi. Yasaklar nedeniyle bir daha köylerine gidemeyeceğini düşünerek, köyün görüntüsünü kaydettiğini söyleyen Çıkmaz, “Şimdi köyümüze olan özlemimizi o dönemde çektiğimiz kısacık videolarla gideriyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız bu videolardan topraklarını tanımaya çalışıyor” diye belirtti.  

‘NEDEN GİDEMİYORUZ?’

Her fırsatta yetkililerin “köye girişler serbest” yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatan Çıkmaz, “Burada kaç yıl yaşarsak yaşayalım, köyümüze girişlere izin verildiği gibi oraya döneriz. ‘Köyler serbest’ diyenler yalan söylüyor. Madem her yer serbest, neden biz hala köyümüze gidemiyoruz? Eğer köylerimiz serbest olsaydı orada yaşıyor olurduk” şeklinde tepki gösterdi. 

MA / Ömer Akın